Osmanlı özlemi

 AKP’nin 2023 hedefinin ne olduğu konusunda tahmin yürütmemize veya bekleyip görmemize gerek kalmadı. Her şey ayan beyan ortada.      Cumhuriyet için “600 yıllık imparatorluğun 90 yıllık reklam arası bitti” diyen Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşcu ile başladı, ardından Emine Erdoğan, “Artık yeni bir kavşaktayız, Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık” diyerek devam ettirdi. Son olarak TBMM Başkanı “Yeni Anayasada bir kere laiklik olmamalı” diyerek son noktayı koymuş oldu.    Niyet belli, geri kalan iş, milleti bu yeni döneme hazırlama ve alıştırma dönemidir. Bir taraftan bu sözler edilirken bir taraftan da Osmanlı’nın ikinci dönemi için hazırlıklar tüm hızıyla devam etmektedir. Osmanlı tarihine bir baktığımızda; halk fakru zaruret içerisinde kıvranırken, insanlar açlık ve yoksulluktan kırılırken, sarayda saltanat ve ihtişam tüm dünya ülkelerini kıskandıracak düzeyde devam etmektedir. Bu ihtişam devam ederken aynı zamanda hemen hemen tüm Osmanlı padişahları, kendilerinden sonra isimlerinin  yüz yıllar boyunca söylenmesi için, kendi adlarına, babalarının, annelerinin, hanımlarının ve şehzadelerinin adına camiler, külliyeler, meydanlar, medreseler, çeşmeler yaptırma konusunda birbirleriyle yarışıyorlar. Milletten topladıkları vergileri milletin istifade edebileceği yatırımlar için değil, kendi isimlerinin yaşatılması için kullanmaktan çekinmiyorlar.      Osmanlı’nın ikinci dönemi için yapılan hazırlıklarda o zamankinden farklı görünmemektedir. Sanki o dönemin padişahları yeterince yapmamış gibi, SGK hastaneleri, Sağlık Bakanlığı’na devredildikten sonra birçok eski SSK hastanesinin ismi; Yavuz Sultan Selim Hastanesi, Fatih Sultan Mehmet Hastanesi olarak değiştirildi. Necmettin Erbakan Üniversitesi, Abdullah Gül Üniversitesi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi de kuruldu. 2. Boğaz köprüsünün ismi Fatih Sultan Mehmet köprüsü iken, üçüncü köprüye de Yavuz Sultan Selim Köprüsü ismi verildi. Ardından Ataşehir’de yapılan devasa Mimar Sinan Camisi...       Zaten Ankara’da yapılan ve halen kaç odalı ve kaç paraya mal olduğu bilinmeyen Saray ise Osmanlı saraylarını kıskandıracak büyüklükte ki, şimdiki adı; mensubu oldukları partinin adını verdiler!       Bunca saltanata ve bunca ihtişama; laik, demokratik Cumhuriyet sayesinde ulaşmış olmalarına rağmen, nedense bu saltanatı sürdürenlerin laik, demokratik Cumhuriyet’le ilgili sorunları var. Cumhuriyet, onlara bu imkânları sunmuş olmasına rağmen bu Cumhuriyet’i yok etmek ve laikliği ortadan kaldırmak için böyle bir çaba içerisine girmiş olmalarını da anlamakta güçlük çekiyorum.         Erzurumlu, bir komşusuna misafirliğe gitmiş. Yemekten sonra Erzurumluların yegâne içkisi olan koskoca bir çaydanlıkla çay demlenmiş. Ev sahibi dolduruyor, misafir içiyor. Bir, üç, beş, on beş, yirmi derken, 21. bardakta misafir elini bardağın üzerine kapatmış; “dadaş daha yeter” demiş.        Ev sahibi “Dadaş, daha çay var, içsene ‘’ deyince misafir; “Dadaş tohinir” demiş. Ev sahibi; “Ola çayı benden, şekeri benden, baba sehe mi tohinir, iç içebiliğin gader” diye misafirine tepki göstermiş.        Şimdi, Cumhuriyet’i ve laikliği yok etmeye çalışanlar! Size söylüyorum:        Yasama sizde, yürütme sizde, yargı sizde, saltanat sizde, para sizde. Daha ne istiyorsunuz?         Bu Cumhuriyet’le ne derdiniz var? Sefasını sürmeye bakın ve  bekleyin. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner! Siyaset Bulmacası Kim kimdir? CHP’nin saçı boyalıları

   SİYASET bulmacasında, 5N1K sorularımız ile ilgili başlığımız çok ilgi gördü. Özellikle de CHP içinde. Kumarbaz belediye başkanları kim diye yazdık; Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, talihsiz bir korsan anons nedeniyle ifşa oldu ama Trakya’da daha çok kumarbaz başkan var. Onları da yazacağız…     Arkadaşlar niye yazıyorsun diyorlar. Binali Yıldırım’ın oğlu oynayınca tam sayfa haber oluyor da bizim ‘Kim kimdir?’ bulmacamızı mı çok görüyorsunuz?     Ama hemen belirteyim; ‘Siyaset Bulmacası’ çok ilgi gördü. “Yapmayın” diyenler bile “Bulgaristan’a kumara giden belediye başkanı  bu mu?” diye sormadan edemedi?     Neyse; bugünkü konumuz ise saçını boyatan belediye başkanları ve milletvekilleri...     Sorumuz da saç bakım ücretlerini belediyeye ödettiler mi, ödetmediler mi?     AKP’nin en ünlü saçı boyalısı, vali kökenli duayen milletvekili TBMM’ye veda etti, meydan boş kaldı.     Şimdi merhum Bülent Ecevit’in (Rahşan Hanım evde boyardı) saç boyama ünvanını elinde bulunduran eski DSP’li milletvekili kim diye soracağız?     Ve de saç boyama dâhil, tüm kişisel bakım masraflarını belediyeye ödeten başkanlar?     En tanınmışı, geçtiğimiz aylarda makam aracı ile kaza yaptı.    “Ne var bunda?” demeyin! Saat oldukça geç vakitti ve yanında bir kadın vardı.  Aracı da kendisi kullanıyordu.      Gelelim Ankara’daki saç boyatan, botokslu ünlü siyasetçiye…      Aslında aspirin gibi bir adam. Vallahi her derde deva adeta.     Biz söyleyenlerin, doktorunun ve arkadaşlarının yalancısıyız!     TV mi kurulacak, o var. CHP’deki nakit seçim ihtiyaçları için bağış para mı toplanacak, o var. Belediye Başkan adayları mı tespit esilecek, yine o var. Başımıza bela olan ithal belediye başkanlarının çoğu onun eseri…       Adam CHP’nin kadrolu milletvekili. Hep oturacak bir koltuk buluyorlar ona.     Dedik ya, aspirin gibi adam. Özel hayatında da çok renkli.       İyi evlilikler yaptı, ama şanssızlıklar yaşadı, sürdüremedi.      Tam bir metroseksüel… Mustafa Sarıgül yanında  sönük kalır!     Saç boyama, manikür, botoks tam takım...      Bu konuya devam edeceğiz.     Bu arada siz isterseniz, “kim kimdir” diye düşünmeye başlayın.      Ha bu arada, kumarbaz belediye başkanlarının çektiğiniz resimlerini orada burada göstermeyin sadece.    Gönderin, biz de memnuniyetle yayınlarız.

Önceki ve Sonraki Yazılar