Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

OYLARI FİKRİ ÇALMIŞ  (!)

Derdimiz sanki SAĞLAR kalmış.

 CHP MYK’sı , eski Genel Sekreteri ve hali hazır Parti Meclisi üyesi , Mersin milletvekili sayın Fikri Sağlar’ı ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk etmiş.

 Yine baştan son sözümü söyleyeyim;

 Bunun ne zamanı, ne de yapılanlar doğru ?

 Ülke ve demokrasimiz yangın yeri. Parlamenter sistemimiz komada.

HAYIR cephesinin 1 kişi kaybedecek lüksü yok.

 Uğraşılacak başka bir şey kalmadı mı ?

 Önce hemen belirteyim:

 Sayın Fikri Sağlar ile özel hiç bir yakınlığım yok.

 CHP Genel Merkezi’nde Yurtdışı Örgütlenme Kurulu’nda bir dönem birlikte bulunmuştuk sadece.

 Disiplinin önemini bilirim. Kendim de bir dönem YDK üyeliği yapma onurunu taşıdım.

 Ama öncesi, sayın Deniz Baykal döneminde İzmir İl Disiplin Kurulu Başkanı’yken siyasi eleştirilerimden dolayı YDK’ya sevk edilmiş ve hakkımda ihraç kararı verilmişti.

 ( Bu arada antre parantez , siyasette düşmanlık olmaz. Hele aynı partide hiç olmaz ! Sayın Deniz  Baykal’ın referandum sürecindeki devlet adamı özellikli gayreti ve mücadelesi takdire şayandır ve tüm ülkede moral yükseltmiştir.)

 Partime mahkeme kararıyla dönmüş, sayın Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığı’na sınırsız destek vermiş ve sonra Kurultayda  beni ihraç etmiş olan  Yüksek Disiplin Kurulu’nun   üyeliğine seçilmiştim.

 Yüksek Disiplin Kurulu’nun herşeyden önce üyelik haklarının ve parti içi demokrasinin teminatı olması gerektiğine inanırım.

 YDK , Parti yönetiminin sopası değildir. Bunu en çok YDK üyeleri bilir ve bu onurlu görevi böyle  ifa ederler.

 Maalesef bazı dönemler YDK, partinin en çok çalışan kurulu haline getirilmeye çalışılıyor. Bu temel bir yanlışlıktır.

 Genel Başkan sayın Kılıçdaroğlu bir çok seçim yenilgisinden ve yönetim hatalarından sonra son HAYIR referandumunda doğru politik duruşuyla , tarzıyla ve emeğiyle yüksek performans gösterdi.

 İktidarın tüm ayak oyunları ve adil olmayan pervasızca tüm devlet imkanlarını kullanarak yürüttüğü evet kampanyası ve en son YSK’nın kanuna açıktan aykırı oha dedirtecek kararlarına rağmen HAYIR cephesinin doğal en önemli lideriydi şüphesiz.

 Çok da iyi ve doğru yaptı.

 Elimizden geldiğince de destekledik.

 Sayın Kılıçdaroğlu, yüzünü parti içine çevirip , aykırı seslere kapıyı göstereceğine toplumun %49 unu çoğaltacak fırsata konsantre olup , en çok da parti içinde kendisini eleştiren insanlara dayanarak tahrip edilen anayasal düzenin tadilatı için enerji harcamalı.

 Hiç bir partilinin hele Kurultayda anahtar listede olmamasına , yani Genel Başkan’a rağmen Parti Meclis’ine girmiş bir kişinin söylediği siyasi nitelendirmeler kapı önüne konulmasını gerektirmez.

 Sayın Kılıçdaroğlu’nun eleştirilecek o kadar çok kararı ve tasarrufu var ki,…

 Murat Özçelik ve Ekmeleddin faciaları bile tek başına normal koşullarda kendisinin CHP Genel Merkezinin 12. Katında kalmamasını gerektirir.

 Ama maalesef sürekli anormal koşullardayız.

 Ve gün , o gün değil.

 Önümüzdeki  2 yılın tek sorunu ve uğraşımız  rejim değişikliğinin önümüzdeki ilk Cumhurbaşkanı  ve Parlamento seçimlerinde HAYIR cephesinin güçlendirilmesi sonucu engellenebilmesidir.

 Gerisi teferruat.

 Yani, CHP genel başkanlığı da, milletvekilliği de, belediye başkanlığı da… küçük bir teferruata dönüşecektir.

 Zira HAYIR cephesi dağılırsa ve önümüzdeki seçimlerde 16 Nisan’da kanunlara karşı kararlar dahil her türlü yöntemle ve hiç de adil olmayan şekilde dayatılan anayasal tahribat durdurulamazsa, yukarıda saydığım koltuk ve makamların hiç de önemi kalmaz.

 Herkes aklına başına alsın. İnsanları kaybetmek pek kolaydır.

 Onun kaşı, ötekinin gözü, öbürünün sözü ayrıntılarda boğulmayalım.

 Kendimize iğneyi köreltelim.

Çuvaldızı bileyelim, ama başkasına saklayalım.

 CHP bir yana , tüm ülkenin zaruret halinde olduğu  isimlerdir  Kemal Kılıçdaroğlu da, Deniz Baykal da, Muharrem İnce de, Fikri Sağlar da, Mustafa Balbay da, Ümit Kocasakal da, Metin Feyzioğlu da,  Umut Oran da, …

 İsimlerini burada  sayamadığım daha niceleri de.

 Unutmayın, tek hedef ve çabamız HAYIR cephesini büyültmektir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar