Özgecan'ı biz öldürdük!..

Genç ve savunmasız bir kızımızın öldürülmesi, toplumun her kesimini ayağa kaldırdı…  Zaten olması gereken de buydu. Geç bile kalındı hem de çok geç!  Sadece 2014 yılında 297 kadının cinayete kurban gittiğini biliyor muydunuz? Binlercesinin de şiddete maruz kaldığını! Eğer son üç yılda kadın cinayetleri yüzde 1400 artmışsa nerede yanlış yapılıyor ve ne yapılabilir diye düşünmek gerekemez mi?

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki birçok kadın, kendi hayatları ile ilgili kararlar aldıkları için öldürülmüş veya şiddete maruz kalmış… Hep kadına şiddetten bahsedilir, şiddet yapanlar kınanır o kadar… Ya gerisi? Hukuk adına yeterli cezalar veriliyor mu? İş yerinde, sokakta, aile içerisinde her türlü şiddete, tacize maruz kalan kadınlarımızın korunması için yeterli önlemler alınıyor mu? Okullarımızda cinsiyet ayrımcılığı ve şiddetle ilgili dersler ve eğitimler veriliyor mu? Tabii ki de hayır.

Biliyorum, Özgecan’a yapılanlar artık bardağı taşırdı!  Birçoğumuz bu caniler için idam da dâhil birçok ağır cezayı aklımızdan geçirdik. Hatta televizyonlarda izlerken, duyarlı vatandaşlarımızın o canileri linç etmek istediklerinde onları engelleyen güvenlik kuvvetlerine bile kızdık. Kanayan yüreğimize ve duygularımıza hâkim olamadık. Ve günlerdir, bu yaşanan vahşice cinayetin etkisinden hala kurtulamadık.

***

Bakın, eğer bugün hala insanlık dışı bu vahşet artarak devam ediyorsa bunun tek bir göstergesi var o da; gelişememiş toplum olmaktır. Bu gibi canice ve vahşice cinayetleri işleyenler, şiddeti, tecavüzü ve tacizi uygulayanlar tabii ki de en ağır şekilde cezalandırılmalılar. Ama bu, çözüm için yeterli olmayacaktır, bu olayları durdurmayacaktır!  Bu gibi olayların yaşanmamasını istiyorsak siyasilere, okullara, medyaya, herkese çok ama çok iş düşüyor.

Bütün bunların dışında, bütün bu yaşananlar kadının toplumsal rolünün içinde bulunduğu durumun da sonucu değil midir?
Bugün hala, karma eğitimi tartışıyorsak ve kız-erkek ayrı okul yolunda adım atılıyorsa bu yaşananlara bir sebep değil midir?
Bugün hala, Türkiye’de 2,8 milyon kadın okuma yazma bilmiyorsa bu yaşananlara bir sebep değil midir?
Bugün hala, Dünya Cinsiyet Ayrımcılığı Raporu’nda, 136 ülke arasında 120. sırada bulunuyorsak ve bizden sonra sadece Katar, Tanzanya, Gana gibi ülkeler varsa bu yaşananlara bir sebep değil midir?
Bugün hala, evliliklerin,  yüzde 36 ila 42'sinin 10 ila 16 yaş aralığında daha çocukken yapılmasına göz yumuyorsak bu yaşananlara bir sebep değil midir?
Bugün hala, Türkiye nüfusunun yarısını kadınlar oluştururken, parlamentoda kadın vekil sayısı 550 kişiden sadece 78 ise bu yaşananlara bir sebep değil midir?
Bugün hala, 25 üyeli bakanlar kurulunda sadece bir tane kadın bakan varsa bu yaşananlara sebep değil midir?
Bugün hala, 81 il vali’sinden sadece bir tanesi kadınsa bu yaşananlara sebep değil midir?
Bugün hala, 81 il milli eğitim ve emniyet müdüründen sadece bir tanesi kadınsa bu yaşananlara sebep değil midir?
Kadının siyasette, bürokraside, iş yaşantısında yeri yoksa ve eğer kadın hala toplum içerisinde ötekileştirilmeye mahkûm ediliyorsa, öldürülen her bir kadınımızın vebali aslında bizlerdedir. Eğer bugün binlerce masum kadınımız öldürülüyor ve şiddete maruz kalıyorsa bu işlenen suçta siyasilerin, eğitim sisteminin, medyanın kısaca hepimizin az ya da çok payı yok mudur? Bu caniler ve yaratıklar, toplumda türüyorsa vahşet yapmaya devam ediyorsa biraz da suçu kendimizde aramamız gerekmez mi?
Kısacası Özgecan’ı aslında biz öldürdük, işte bu yüzden…

Önceki ve Sonraki Yazılar