Elif Doğan Şentürk

Elif Doğan Şentürk

Özür dileriz...


BİR türlü yaptıklarını hazmedemediler.
Bayrak inmesin, ezan susmasın diye verdiğin
mücadeleyi anlayamadılar, küçümsediler hatta
yok saydılar.
Selanikli bir yetim olduğunu bildikleri
halde, elit diye yutturmaya çalıştılar.

Okyanus mavisi gözlerinin derinliğindeki ba-
ğımsızlık aşkını anlayamadılar, anlamak iste-
mediler.

Derme çatma bir vapurda, güneşle göz
göze geldiğinde söylediğin “Geldikleri gibi gidecekler”
sözü hiç umurlarında olmadı hatta
içlerinde “Keşke Yunan kazandaydı” diyenler
bile oldu.
Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Conkbayırı’nda
siperden sipere, cepheden cepheye
savrulurken yüreğindeki bağımsızlık inancı
umurlarında bile olmadı.
Memleketin çetin şartlarında, verdiğin mücadeleyi
her türlü değerin üzerinde bilip, annenin
cenazesine bile katılamayışın
vicdanlarını hiç sızlatmadı. Kaldı ki küfür bile
ettiler.
Memleketin çağdaş dünyada yer alabilmesi
için en stratejik kararların alındığı Çankaya
Köşkü’nü gezmeye gidip “Hangi karar nerede,
nasıl ve hangi odada alınmış” araştırması
yapmak yerine, yatak odanı didik didik
eden sapık ruhlu sözde tarihçiler bile oldu.
Sana hakareti bir vazife addedip, her türlü saldırıda
bulunanlar, en üst makamlarca kabul
edildi, ziyaret edildi.
Tarihi değiştiren kişiliğin, mücadelen, ileri
görüşlülüğün, vizyonun, karizman, devlet
adamlığın, liderliğin geri plana atılarak, yalan
yanlış propagandalarla küçük düşürmek, yıpratmak
için her yolu denediler.
Heykellerine saldırdılar, caddelerden, sokaklardan,
statlardan adını kaldırdılar.
Bozguna uğratılmış İngiltere başbakanının;
“İnsanlık tarihi birkaç yüzyılda bir dahi yetiştirebiliyor.
Şu talihsizliğimize bakınız ki Küçük
Asya’da çıktı. Hem de bize karşı... Elden ne
gelebilirdi?” cümlesiyle gösterdiği açık yürekliliği
gösteremeyen, hatta hazmedemeyenler
bile oldu...
Bu onurlu kurtuluş direnişini, o ülkenin
zırhlısıyla kaçanlara tahvil etmeye çalışan,
sözde akademisyenlerin nutuklarına şahit
olduk.
Bütün bunlar yapılırken biz sustuk.
En son; Avrupa’dan bile önce seçme seçilme
hakkı tanıdığın biri, üstelik mezarın başında
sana hakaret etti.
Çarşafıyla çektiği videoda “Geldiğim için
utanıyorum. Çok ısrar ettikleri için geldim”
diyor ve küfür ediyor.
Keşke seni anlayabilseydi... Keşke senin ilkelerinle
yürüyebilseydi...
Atam; sen “istikbal göklerdedir” derken
gözlerini ufka dikerken, biz bütün bunlar olurken,
sustuk ve yere baktık.
Özür dileriz...

Önceki ve Sonraki Yazılar