Palyaço gibi memleket...

RED yazarı Ayşe Özer, “Bir gece ansızın 82
Musul, 83 Kerkük’ten, Şırnak'ın Cizre’ye,
Hakkâri’nin Yüksekova'ya taşınması noktasına
gelmiş abilerimiz” diyor... İl merkezlerini düzlük
yerlere taşıyacaklarmış! Türkiye Cumhuriyeti bayırda
çekmiyor!
Hakikaten... Nereden nereye...
Bir iktidar meczubu vardı, ismini hatırlamıyorum,
“Kahire 82, Şam 83, Bağdat 84, Mekke
85, Medine 86...” diye üfürüyordu. En sonunda
bu meczup iktidarla onun Genelkurmay’ı, Süleyman
Şah’ın kemiklerini sırtlayıp IŞİD’ten kaçırdılar,
PYD’ye emanet ettiler. Şimdi arada bir
PYD’ye efeleniyorlar; bir taraftan da, düzlük
yerde il merkezi bakıyorlar...
İnsan cahil ve arsız olunca, aç tavuktan beter
hale geliyor; tavuklar en fazla darı ambarı düşler,
bunlar uzun süre Kahire’ye duble yol rüyası
gördü!
Sonra n’oldu?
Rüyalarında Sinbad gibi uçan halı üstünde
dolanıp, elleriyle ‘dört’ gösterirken, emperyalist
dünya egemenliğinin o görünmez ama sert duvarına
çarptılar, ‘döt’ üstü yere çakıldılar...
Emevî Camii’ne namaz kılmaya giderken, eldeki
Şırnak’tan oldular!
***
Öyle böyle değil. Dünyada bunlara itibar
eden tek bir aklı başında insan yok artık.
Dünya Buz Hokeyi Şampiyonası bu sene
Ankara’da yapılacaktı, “Siz bu işi beceremezsiniz.
Beslediğiniz bombacı yamyamlar gelir buz
pistinin ortasında kendilerini patlatır, olan hokeycilere
olur!” diye aldılar şampiyonayı Türkiye’den.
Taksim’de eskiden bir sürü ‘sarı kafa’ dolanırdı.
Ruslar, İskandinavlar, Almanlar, İngilizler...
Artık sadece kafalarına saç ektiren Araplar
dolanıyor Taksim’de, öyle aval aval. Takıyorlar
peşlerine penguen gibi dizi dizi çarşaflı kadınları,
öyle turlayıp duruyorlar... ‘Sarı kafalar’ artık uğramıyor
Türkiye’ye...
Niye?
Avrupalılar, Amerikalılar, Ruslar, “Türkiye’de
can güvenliği yok” diye uyarıyor vatandaşlarını.
Onların vatandaşlarının canı kıymetli tabii.
Bizim çocuklarımız ise her gün o can güvenliği
olmayan caddelerden geçerek okula gidiyor,
okuldan dönüyor.
Peki, ‘güvenlik’ güçleri ne yapıyor?
Duyuyoruz, TSK geçenlerde, mensuplarına
alttan alta, “İstanbul’da Taksim başta olmak üzere
kent merkezlerinde dolanmayın” uyarısı yapmış.
“Sınırları kevgire çevirdik, bir sürü canlı
bombayı bağrımıza bastık, hepsi ortalıkta dolanıyor,
bari bizim çocuklar ölmesin” diyor herhalde
omzu kalabalıklar!
Ama haklarını yemeyelim!
Şanlı Türk ordusu Diyarbakır’a, Nusaybin’e,
Cizre’ye tank sokup günlerce mahalleleri topa
tutuyor!
Kahire olmadı Silopi verelim paşama!
***
Türkiye, tarihi boyunca bu kadar basiretsiz
bir iktidar görmedi. Sokaklarda, metroda, otobüste
millet birbirini kolluyor, “Acaba canlı bomba
var mı etrafta?” diye.
Çat orada, çat burada! Belki de kapınızda!
Piyango kime çıkarsa...
***
Delikanlı âlemini bile hacamat ettiler.
Elin hapçı mafyozlarına polis koruması tahsis
ediliyor artık. Devlet himayesinde miting, toplantı
düzenliyorlar; kan banyosu fantezilerini
cümle âleme ballandıra ballandıra anlatıyorlar.
Ellerine pala tutuşturdukları esnaftan verim
alamadılar ya, milleti kafası haptan tahtaya dönmüş
botokslu mafyozlarla korkutmaya çalışıyorlar.
Yılmaz Güney’e yarenlik eden Dündar Kılıç’lardan,
Nur Yerlitaş’la masa kuran çakma
Nazilere kadar geldik...
Bir tek yakalarında karanfilleri eksik!
***
Tarih boyunca bu topraklardan bir sürü medeniyet,
bir sürü devlet geldi geçti. Her biri için
çok şey söylenebilir. Ama hiçbiri bugünkü gibi
palyaço suretinde değildi...

Önceki ve Sonraki Yazılar