Paralel hükümet yarın kuruluyor

AKP’giller, havuz medyası, iktidardan rant umanlar yarına hazırlanıyor. Bakanlar Kurulu yarın Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanacak. Ve böylece BAŞKANLIK SİSTEMİ için en somut adım atılmış olacak.

Bir şirket araştırma yapmış. Soruyu nasıl sormuşsa, Türkiye’de başkanlık sistemine YÜZDE 70 EVET dendiği sonucuna varmış. Velev ki, soru doğruydu.. Ankete katılanlar da soruların doğru doğru dosdoğru anladı. “Evet” dedi. Bir anket, Anayasa değişikliğinin yerini tutar mı? Oradaki sonuca bakıp da “tamam bu iş” denir mi?

Türkiye’de denir.

Bizzat Erdoğan’ın bile değil.. Danışman ünvanı aldığını öğrendiğimiz Binali Yıldırım’ın sözleriyle Başbakan Davutoğlu’na haddi bildirilecek. Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu’na başkanlık edeceği iddiası gündeme gelip de Davutoğlu “benim haberim yok” dediği zaman ağzının payı verilecek. Binali Bey, “Onu, başbakanlık görevine biz getirdik” diyecek.

Yürütmenin başı, Davutoğlu Bey susup oturacak. Yarın da TIPIŞ TIPIŞ Saray’a gidecek. Erdoğan’ın talimatlarını alacak.

***

Sadece havuz medyası değil, ana akım medyadaki haberlerde de, hep bir noktanın altı çiziliyor: Daha önce Özal, Demirel gibi isimler de cumhurbaşkanlıkları sırasında bakanlar kuruluna başkanlık yapmışlardı.

Yarısı doğru, yarısı yalan.

Evet, bunlara tanık olduk. Ancak bir, bilemediniz iki kez.. Üstelik de sembolik olarak. Örneğin, Demirel cumhurbaşkanlığı süresinin uzatılmaması üzerine, “veda toplantısı” niyetine Başbakan Ecevit ve bakanlarını Köşk’e davet etmişti.

Demirel ya da onun öncesindeki isimler, devleti yönetmeye kalkmamıştı.

Oysa, yarın ne olacağını biliyoruz.

Erdoğan, Saray’da ekonomi, dış politika, ulusal güvenlik ve bilgi teknolojileri gibi dört ana meselede başkanlıklar kuracak. Başlarına güvendiği isimleri getirecek. O dört dairede en az 8-10 bakanlık kadrosu gibi kadro kurulacak. Başkanlar doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı olacak. Zaten kararları da, bugüne kadar olduğu gibi Erdoğan verecek. Türkiye, artık FİİLEN Saray’dan idare edilecek.

Davutoğlu Bey de, hiçbir şey olmamış gibi makamına dönecek. Yürütmenin başı-ymış, başbakan-mış gibi yapmaya devam edecek. Arada o ünvanların hakkını vermek için de vatandaşa, medyaya çatacak. Abisi gibi verip veriştirecek.

Tekrarlamaya gerek var mı, bilmiyorum. Yapılan, açık bir Anayasa ihlali. Yetki gaspı. Yani Yüce Divanlık suç.

***
Erdoğan’ın, sadece Türkiye’de değil, Avrupa Adalet Divanı’nda da yargılanması gerektiği iddia ediliyor. Nedeni, MİT Tırlarındaki silahlar ve IŞİD gerçeği.

İktidar, sıkıştığı her konuda olduğu gibi MİT tırları hakkında da yayın yasağı getirdiği için, buna ilişkin iddiaları yazamıyoruz. Ama sanal medyada bulup okuyabilirsiniz. Sahiden vahim iddialar var.

Tırlardaki silahların IŞİD’e gidip gitmediğini bilmek ise, elbette –en azından şimdilik- mümkün değil.

Ne var ki, IŞİD meselesinde, doğrudan Genelkurmay İkinci Başkanı tarafından dile getirilen rakamlar, en az o iddia kadar tüyler ürpertici.

Genelkurmay İkinci Başkanı, geçenlerde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da katıldığı “büyükelçiler konferansında” bilgi verdi. Anlatılanlar, daha sonra kimi büyükelçiler tarafından yerli / yabancı medyaya anlatılınca, korkunç tablo da ortaya çıktı.

İkinci Başkan, Türkiye’den Suriye’ye, IŞİD saflarına geçmek isteyen 100 bin –YAZIYLA YÜZBİN- kişiyi engellediklerini anlatmıştı. Bunların 7 bini yabancılardı. Yani, 93 bin TC vatandaşı, IŞİD’e katılmaya giderken yakalanmıştı. DOKSANÜÇ BİN KİŞİ..

Peki, kim bunlar? Engellendiler de ne oldu? Haklarında soruşturma mı açıldı?

Saray’daki PARALEL HÜKÜMET, işte bu büyük soru işaretleri için kuruluyor. MİT Tırlarından yolsuzluk iddialarına, kapatılan dosyaların açılmasını engellemek.. Bunun için İktidarı her ne pahasına olursa olsun elden bırakmamak… Hatta –bana sorarsanız- gerekirse Haziran seçimlerini bir gerekçe yaratıp iptal etmek.. Bütün hesaplar bunun üstüne.

Davutoğlu, arada bir kendisini Başbakan ve yürütmenin başı zannedip harekete geçiyor ya. Geçenlerde, dört bakanı konutuna çağırıp “Yüce Divan’a kendi isteğinizle gidin, AKP’yi rahatlatın” dedi. Anında Saray harekete geçti. Komisyondaki hava bir anda değişti. 4 bakan kurtarıldı. Çünkü, Saray farkında.. İş o 4 bakanla bitmeyecek. Açılan dosyalar sonunda Saray yollarına çıkacak. Belki bakanların bazıları “ben yandım sen de yan” diye, IŞİD’den başlayıp örtülü ödeneğe, bildiklerini anlatmaya başlayacak.

Kısacası, Erdoğan’ın sıkıntıları / korkuları Davutoğlu’na bırakılamayacak kadar büyük.

Erdoğan’ın dünya ile kavgası, Davutoğlu’nun çapını aşacak kadar ciddi ve çapraşık.

Yarın Saray’dan yansıyacak görüntüler, bütün bunların bir yansıması olacak. Ve bakalım, Türkiye’yi nasıl daha büyük sıkıntılara sürükleyecek!

***


Çanlar kimin için çalıyor?

Batı, OPEC eliyle Rusya’yı petrol fiyatlarından vurdu. Rusya ekonomik açıdan çok zor bir döneme girdi. Son kötü haber Moody’sden geldi. Rusya’nın kredi notu, Baa2’den Baa3’e, yani TÜRKİYE’NİN SEVİYESİNE indirildi. Böylece Standard & Poor's ve Fitch’ten sonra Moody’s de Rusya’nın notunu yatırım yapılabilir en düşük ülke seviyesine çekmiş oldu.

Rusya’nın hapşırması, malum, Türkiye’yi yatağa düşürüyor. Şimdilik medyamız pek görmüyor / göstermiyor ama, başta tekstil sektörü, Türkiye ciddi sıkıntılardan geçiyor. Yazın, turizmde karşılaşacağımız sorunlar da cabası.

Tam da böyle bir dönemeçte, Erdoğan Merkez Bankası ile yeniden kavgaya tutuştu. “Faizi aşağı çekmiyor” diye MB Başkanı’nı açıktan açığa suçladı. Bir cümlesi bile doları çıkartmaya yetti. İş dünyası, yatırımcılar yine diken üstünde.

Zavallı çalışanların ise gık diyecek hali yok. İşsizlik çift haneli oranlardayken, hele diplomalı genç işsizliği yüzde 25’lere dayanmışken şikayet mi edilir!

Rusya’nın da Türkiye’nin de akıbeti bu! Ama resme bakıp da çanların sadece onlar için çaldığını düşünmeyin. Önce ekmekleri küçülen ya da işsiz kalan milyonlar için çalacak. Sonra sıra kimbilir ne zaman “hesap vermeleri” için o ikiliye gelecek!



Gazete davalardan bunalınca!

Batman’ın “günlük” yayın yapan Yön Gazetesi, haberleri hakkında 15 ayda 40’a yakın dava açılınca YETEEEEER demiş. Gazetenin Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu yazı işleri müdürü Ferit Tunç’un fikrini hayata geçirmiş. İşte, kapatılmama garantili gazete böyle olur. Mumbar dolması nasıl yapılır.. Yetim hakkı, pardon eli böğründe nasıl yenir..

Önceki ve Sonraki Yazılar