Beş de yetmez yedi tane!

Dünkü yazımıza, apartmana giren hırsızı yakalamaya gelen sivil polis memurunun, ahali tarafından eşek sudan gelene kadar dövüldüğünü yazarak başlamıştık..

Çok önemli bir şeyi ilave etmeyi unuttum..

Polis sopayı yiyip yüzü gözü morarırken, hırsız tüymüştü!

Türkiye’yi dört dörtlük anlatan bir olay!

Gelelim polisi döverken, hırsızı kaçıran halkımızın Ulu Hünkârına!

Ulu Hünkârım, çocuk sayısını açık artırmaya çıkardı!

“Kindar ve dindar” bir gençlik aşkıyla yanıp tutuşan Ulu Hünkârım, önceki gün coştukça coştu ve dedi ki:

“En az üç çocukla beraber güçlü aileler! En az üç çocukla ailelerimizi güçlü kılmanın yolu buradan geçer!”

Bazı televizyon kanalları, çok sevdikleri Ulu Hünkârımın iktisat bilimine kazandırdığı ve şimdiye kadar kimsenin akıl edemediği bu tezi, onun aldığı başarılı ekonomi eğitimine bağladılar!

Hünkârım, 2013’te “Nobel” alacağı tezine şöyle devam etti:

“Bir çocuk iflas! İki çocuk iflas! Üç çocuk ancak yerinde saymak! Ekonomide başarının tek sırrı vardır, insan! İnsan var, emek var! İnsan varsa, sermaye var, tüketim var, üretim var, yatırım var!”

Budur abi!

Ne kadar çok çocuk; o kadar sermaye, tüketim, üretim ve yatırım!

İyi de, Ulu Hünkârımın hükümeti daha geçen hafta asgari ücreti net 774 lira olarak belirlemedi mi?

Yine Ulu Hünkârımın saltanat sürdüğü bu memlekette; en asgarisinden “Aylık” ısınma 300, mutfak 500, elektrik su ulaşım 250, kira 500 papel değil mi?

Aylık asgari “gider” toplam 1550 lira, aylık asgari ücret “geliri” 774 papel!

1550’den çıkar 774’ü, geri kalıyor 776 liralık koca bir delik!

Aile daha kafadan bir çocukla iflas etti!

Demek ki, Ulu Hünkârım haklı, tek çocuk iflas!

Ulu Hünkârımın ifade ettiği gibi, üçten fazla çocuk varsa, “Sermaye, üretim, tüketim, üretim” teorisinin sonucu meçhul!

Ulu Hünkârıma tavsiyem, Şubat’ta gideceği ABD’de bu teoriyi Hüseyin Obama’ya anlatıp, Amerikan ekonomisini kurtarması için tavsiyede bulunması!

İnşallah birileri akıl eder de, beyzbol sopasını saklarlar!

Nasıldı o Sezen Aksu’nun şarkısı?

Hey Tanrım!

Bana üç tane!

Üç de yetmez, beş tane!

Beş de yetmez, yedi tane!

Ver, ver, ver, ver!

Ver Allah’ım ver!

Bu da benim bestem:

“Hey Vatandaşım! Yüzde 50 oy da yetmez, yüzde 100 ver!”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar