Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Partili devlet

Az kaldı.

Kongre sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkeyi dizayn etmek için önemli bir dönemeci geçmiş olacak.

Ülkede artık partili bir cumhurbaşkanı, partili başbakan, partili TBMM başkanı olacak.

Bu yetmez partili hükümet, partili üst düzey memurlar, partili kadın, gençlik hatta çocuk örgütleri.

Yeterli değil.

Partili sivil toplum örgütleri.

Örneğin bakkallar, berberler, terziler, fırıncılar, pastacılar...

RTÜK, YÖK, TOBB, TÜSİAD ve diğerleri...

Sonrasında meslek örgütleri Türk Tabipler Birliği, TMMOB, Eczacılar Odası ve Barolar Birliği...

Altın vuruş askerlerde.

Partili Genel Kurmay Başkanı ve kuvvet komutanları.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan bu yönde ilk adımı atmıştı.

Geriye ne kalıyor bilemem ama buna Baas iktidarı denir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasal zekâ, yetenek ve beceresiyle, şimdiye kadar istediği her şeyi yaptı.

Var olan siyasal yapı ve dinamikler değişmezse daha fazlasını yapacak.

Devlet ve toplum İslamlaştırılacak ve ‘yaşamak isteyenler’ partili olmak zorunda bırakılacak.

Partili olanlar köşeyi dönecek, olmayanlar köşe bucak sıkıştırılacak. Irak’ta ilkokul çocukları bile babalarını ihbar ederdi, “Babam Saddam’a küfretti” diye.

Muhbir muhtarlara gerek yok.

Partili insanlar gıcık aldıklarını ihbar eder dururdu.

İstihbarat ve güvenlik birimlerinde milyonlarca ihbar dosyası vardı.

İnsanlar aç ve sefil bırakıldı. İnsanlar zindanlarda çürütüldü.

Saddam gidince bütün dosyalar yakıldı Saddam gitti ama Saddam’ın 24 yıl yönettiği  Irak işgal ve iç savaşlarla dağıldı.

Araplar, Kürtler, Türkmenler, Sünniler, Şiiler...

“Sünniyim” dedi Şii İran’a savaş ilan etti.

Başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri ona destek verdi.

Aynı ülkeler şimdi de ‘Alevi Esad’a savaş ilan eden AKP’ye destek veriyor.

Bunun için ‘Sünni İslam Ordusu’ bile kurdular.

Özetle Türkiye’yi ilginç bir süreç bekliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan AKP’nin de lideri olarak yukarda anlatmaya çalıştığım ‘İslamcı ve partili devlet ve toplumu’ yaratacak yeni bir anayasa peşinde.

Bunun için de erken bir seçim gerekiyor.

MHP ve HDP’yi TBMM dışında bırakacak bir seçim. İki partili sistem.

Kasım 2002 seçimlerinde olduğu gibi.

AKP ve CHP.

Oyların yüzde 36’sını alan AKP 363 sandalye kazandı.

Geri kalanlar CHP’nin.

Peki, yeni seçimde AKP oyların yüzde 50’sini alırsa o zaman  ne olur?

Belki de 400 sandalye.

‘Helal olsun’.

Önümüzdeki günlerde neler yaşanır bilinmez ama AKP içinde tersi yönde bir durum olmazsa süreç Erdoğan’ın istediği şekilde gelişir.

Örneğin Başbakan Davutoğlu kendisine yönelik bu ‘kötü muameleye’ karşı bir tepki koyar mı?

Ahmet Hoca’ya gönül vermiş AKP’liler susup oturacak mı?

AKP içindeki muhalifler hep sessiz mi kalacak?

Örneğin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve yakın çevresi.

“Bu AKP bizim kurduğumuz AKP değil” diyenler.

MHP şimdilik misyonunu tamamladı.

HDP siyaset arenasından uzaklaştırılmak isteniyor.

CHP’den eylemsel ve etkin bir tavır beklemek mucize olur.

Bazen de mucizelere inanmak gerekiyor. Mucizeler olmazsa hep birlikte bir sonraki yüzyılın hayalleriyle yaşar kalırız.

Yaşamamıza izin verildiği ölçüde.

Sürü misali.

Çoban hiç önemli değil.

Ninni gibi gelen kaval sesi yeter. Ah ikide bir havlayan şu köpek sesleri de olmasa.



Önceki ve Sonraki Yazılar