Mescitli okullar

AKP’nin getirdiği 4+4+4 kesintili eğitimin dumanı tütmeye devam ediyor.
Yönetmelik değiştirerek bütün okullarda türban özgürlüğü sağlandıktan sonra simdi sıra her okula mescit açmaya geldi.
9 Aralık 2012 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan “Laik ülkede mescitli okul” başlıklı haberi bir kez daha birlikte okuyalım:
“Antalya’da bir okul yasayı bile beklemeden uygulamaya geçti.
Hem öğrencilere hem öğretmenlere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Yapı ve Denetimi Yasa Taslağı’nda okullarda ibadet yerleri açılmasına olanak sağlayan düzenlemenin ardından ilk uygulamaya yasayı beklemeden Antalya’dan geldi. Temel öğretim ortaokul ve liseleri müfredatına seçmeli din derslerinin konulmasının ardından okullarda öğrenciler ve öğretmenler için mescit açılması dile getirilmeye başlandı. Antalya’daki Levent Aydın Anadolu Lisesi’nin alt katında hem öğrenciler hem de öğretmenler için mescit açıldı.”
Haberin altında bir de açılan mescidin fotoğrafı var.
                                                                                                        ***
Kılık Kıyafet Yönetmeliği değişikliğinde de yasal süre beklenmeden kimi illerde, okullarda hemen uygulanmaya başlamıştı.
Yukarıdan işaret verildi mi kadrolar hemen gereğini yapıyor.
Daha ortada yasa yokken, taslağı bile hazır değilken Antalya’daki okul yönetimi hiç zaman yitirmeden mescidini açmış.
Zaten birçok okulda gizli kapaklı mescit vardı.
Bundan sonra saklamaya gerek yok.
Biliyorsunuz 4+4+4’ten sonra okullarda yeterli derslik de bulunamadı.
Küçük yaşta okula kayıt zorunluluğu getirildiğinden, ille de imam hatip ortaokulu açacağız diye yer sıkıntısı yaşandı. Kitaplıklar, laboratuvarlar, yönetim odaları sınıf yapıldı.

Birçok okulda kalabalık sınıflar, ikili öğretim (sabahçı-öğlenci), birleştirilmiş sınıflarda ders yapılıyordu.

Şimdi bir de mescit için yer bulmak gerekir.
***
Bir adım ötesinde cami yokmuş gibi ille de okullarda mescit açmak.
Amaç belli. Okulları, eğitimi daha çok dinselleştirmek.
Konan seçmeli onca din dersinden sonra olacağı buydu.
Mescit açarak uygulamalı din eğitimine geçiliyor.
Yıllardır söylenip duruyordu, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, dersi yetmiyor, din eğitimi gerekli” diye.
Böylece bu amaç da gerçekleşmiş oluyor.
Bir süre sonra da ders saatlerini namaz zamanına göre ayarlamaya sıra gelir.
Ulusal bayramlar yerine, dinsel günler kutlanmaya başlanır.
Ulusal bayramların çoğu okullarda kutlanmıyor zaten.
19 Mayıs, 29 Ekim coşkusu eskisi gibi okullarda yok artık. 23 Nisan da Kutlu Doğum Haftası’na denk getirilerek geçiştiriliyor.
Şimdilik Başbakanın dediği gibi işler “tıkır tıkır” yürüyor.
***
Laiklik, bilimsel eğitim, öğretim birliği gibi kavramlar yalnızca Anayasada ve yasalarda kaldı.
Okullarda, özellikle 4+4+4’ten sonra laik Cumhuriyet eğitimi rafa kaldırıldı.
Üniversitelerde başlayan türban son olarak çıkarılan kılık kıyafet yönetmeliğiyle ortaöğretime, ilköğretime girdi.

Yeniden Cumhuriyet öncesindeki gibi yarı dinsel yarı bilimsel eğitime döndük, döndürüldük.
Beş’ beş buçuk yaşındaki çocuklar bir türlü okula uyum sağlayamadı.
Kimin umurunda.
Peki bütün bu değişiklikler eğitimde niteliği, başarıyı arttırdı mı?
Hiç de değil. Ulusal ve uluslararası sınav sonuçları hiç de parlak değil.
 
Bu politikalarını dayatan iktidarlardan kurtulmadıkça ülkede ve okullarda “kara duman” tütmeye devam edecek.
 
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar