Pizza sipariş etmeyin hükümet düşebilir!

Türkiye yargı tarihi açısından ilginç bir gündü dün; 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda adı geçen kişiler hakkında takipsizliğin reddi başvurusu reddedildi. Artık bu konuyla ilgili herhangi bir yargılama talebi dahi söz konusu değil. Balyoz davasındaki delillerin sahte olduğu ortaya çıktı. Ve yaptığı sosyal sorumluluk çalışmalarıyla, yaratıcı tezahüratları ve tribün şovlarıyla tüm dünyada bir marka olan Beşiktaş’ın taraftar grubu çArşı, darbecilik suçlamasıyla hakim karşısındaydı.

Mecburen deplasmana gitti
çArşı grubunun önde gelen 35 ismi için binlerce kişi sabah 09.00’da Çağlayan’daki Adliye Sarayı önünde toplandı. Ben de hem gazeteci hem de bir Beşiktaşlı olarak adliye önündeydim. 35 sanık, 100 avukat, gazeteciler, aileler, sivil toplum kuruşları temsilcileri kısacası yüzlerce kişi için 15 kişilik salon ayrılmıştı adliye “sarayında”. Metrobüs tadında başladı mahkeme, hakim direndi başka salona geçmek istemedi, beğenir misiniz bilmem ama bunu da “deplasmana gitmeyiz” esprisi yaparak reddetti. Ancak kendisi de bir süre sonra nefes alamaz hale gelince ‘deplasmana’ gitmek zorunda kaldı.

Hakan Şükür'den tweet
Mahkeme salonunda olanları internet siteleri ve sosyal medya tüm ayrıntılarıyla paylaştı. Koridorları tribüne çeviren taraftarlar, mahkeme salonunda Beşiktaş formasıyla selfie çeken sanıklar, üçlü çektiren avukatlar… Kısaca içinde bulunulan
durum sinir bozucu olsa da keyifler yerindeydi… Milletvekili Hakan Şükür, adliyedeki tezahüratları “Passolig adliyeye de gelebilir” tweetiyle
duyurdu.

Passolig de unutulmadı

Adliye önünde daha renkli sahneler yaşanıyordu aynı anlarda. Sabahın ilk ışıklarıyla Beşiktaş’ta buluşan çArşı, Halkın Takımı gibi Beşiktaş v grupları adliyenin önüne ilk gelen gruptu. Tüm polis bariyerleri pankartlarla donatılmıştı. Beşiktaşlıların protesto ettiği Passolig de unutulmamıştı bu pankartlar arasında. Trabzonspor, Fenerbahçe, Galatasaray gibi çok sayıda farklı takımın taraftarları formaları, flamalarıyla destek için gelmişti. Saatler ilerledikçe
kalabalık daha da artmaya başladı; KESK, LBGT, KFK gibi sivil toplum kuruşlarının yanı sıra CHP genel
başkan yardımcıları ve yöneticileri de destekçiler arasındaydı. Beşiktaş taraftarı olan Berkin Elvan’ın anne ve babası da çArşı’nın yanındaydı. Eşber Yağmurdereli, ÖDP Başkanı koyu Fenerbahçeli Alper Taş, Antikapitalist Müslümanlar grubunun temsilcisi İhsan Eliaçık da destek için oradaydı. Bazı gruplarla Beşiktaş taraftarları arasında slogan ve marşlar konusunda ‘hafif’ gerginlikler yaşansa da meşaleler, tezahüratlar, halaylar hiç durmadı.
İstanbullular nerede?
İçini ısıtmak için çay-kahve için uğranılan Adalet Çay Bahçesi’ndeki televizyonda Bugün TV yayınına hiç ara verilmedi. Onların gündemi 14 Aralık’ta gözaltına alınanlar olsa da yayınlarında çArşı davasına da yer verdiler. Çay içerken aynı masayı paylaştığımız 65’lik iki delikanlı ile sohbet ettik. Biri koyu Fenerbahçeli, dava için İzmir’den gelmiş. Diğeri Edirne’den gelen bir Beşiktaşlı. Şikayetleri ortaktı, “Biz bu yaşımızda kalkıp geldik, İstanbullular nerede?” Haksız da sayılmazlar, sosyal medyada destek mesajı paylaşanların dörtte biri bile gelseydi, adliye önünde adım atacak yer olmazdı…

Sezgin Tanrıkulu iddianameyi yırttı
Öğlen saatlerine kadar CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun ‘bir hukukçu olarak söylüyorum, anlamı yoktur’ diyerek yırttığı iddianame okundu. Suçlamalar o kadar komik ki… Tek bir örnek vereceğim: Sanıklardan pizzacılık yapan Cem Yakışkan’a hakim “Neden Gezi Parkı’na pizza gönderdin?” diye sordu. Davadan çıkarabileceğimiz tek sonuç şu; aman pizza sipariş etmeyin,
hükümet düşebilir!

Önceki ve Sonraki Yazılar