Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, seçim sonrası ortaya çıkan tabloyla ilgili olarak, “Bu seçimin asıl galibi kim ne derse desin MHP’dir. Sayın Bahçeli’nin siyasi stratejisi MHP’yi her zamankinden güçlü kılmıştır. Sayısal azlığına rağmen MHP yeni dönemde hem yasamada hem yürütmede kilit parti konumundadır” yorumunda bulundu. 

24 Haziran seçimi öncesinde kaleme aldığı yazısında kullandığı "Siyaseti yalan üzere inşa ederseniz kazansanız bile son tahlilde ebediyen kaybedersiniz" sözleriyle her kesimin konuştuğu bir isim haline gelen eski vekil Metiner, HDP için ise "Beklenenin üzerinde performans sergiledi" dedi. 

AKP’nin yüzde 7’lik düşüşü konusunda da konuşan Metiner'in yaptığı, “Ak Partimiz 7 puanlık bir düşüşle meclisteki çoğunluğunu kaybetmiş durumda. Şimdi iktidarını paylaşmak zorunda. Bu düşüşün sebepleri liderimizin dediği gibi konuşulacak araştırılacak. Bu süreçte 'kazandıracak' bir dile ihtiyaç var. Her türlü dostane eleştirinin başımızın üstünde yeri olmalı. Nasihatlere açık olmalıyız” vurgusu dikkat çekti.

“SEÇİMİN ASIL GALİBİ...”

“Erdoğan sadece Ak Partililerin oylarıyla seçilen bir Cumhurbaşkanı olmadığı için yürütme farklı şekillenecek. Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanlığı yeni bir siyasi denklem ve denge üzerinden yürüyecek” sözleriyle bundan sonraki süreçte yaşanacak olasılıklara dair ipuçları de veren gazeteci-yazar Metiner'in seçim sonuçlarına ilişkin T24'e yaptığı değerlendirmeler şöyle: 

-Bu seçimin asıl galibi kim ne derse desin MHP’dir. Sayın Bahçeli’nin siyasi stratejisi MHP’yi her zamankinden güçlü kılmıştır. Sayısal azlığına rağmen MHP yeni dönemde hem yasamada hem yürütmede kilit parti konumundadır.

'CUMHURBAŞKANLIĞI; YENİ BİR SİYASİ DENKLEM VE DENGE ÜZERİNDEN YÜRÜYECEK'

-Bir diğer gerçek şu: Liderimiz Erdoğan Cumhur İttifakı'nın desteğiyle seçildi. Geçen dönem liderimizin oyları partisinin ve kendinizin oylarıydı. Ama bu dönem farklı bir tablo söz konusu. Erdoğan sadece Ak Partililerin oylarıyla seçilen bir Cumhurbaşkanı olmadığı için yürütme farklı şekillenecek. Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanlığı, yeni bir siyasi denklem ve denge üzerinden yürüyecek.

“İKTİDAR PAYLAŞILACAK"

-Meclis'te de artık Ak Parti’mizin çoğunluğu yok. Cumhur İttifakı'nın çoğunlukta olması farklı bir denklem. Burada da kilit parti MHP’dir. Ak Partimiz ile MHP arasında sorun çıkmazsa hiç bir sorun yok. Sorun çıkarsa şayet hem mecliste hem yürütmede sistemik bir kriz doğacak demektir. Herhalükarda MHP kilit parti rolündedir ve iktidar şekillenmesinde MHP söz sahibidir. Ak Parti için 16 yıl sonra bu yeni bir tecrübe. Artık her şey sadece Ak Parti’mizin istediği şekilde değil Cumhur İttifakı'nın ortak aklı çerçevesinde yürüyecektir. İktidar, Erdoğan’ın şahsında cisimlenmiş olsa bile gerçek iktidarın paylaşılacağı gerçeğidir. Ak Partimiz için bu bölünmüş veya paylaşılmış iktidar yeni bir deneyimdir. Umarım sistemik bir krize dönüşmeden sürer.

"NASİHATLERE AÇIK OLMALIYIZ"

-Şimdi iktidarını paylaşmak zorunda. Bu düşüşün sebepleri liderimizin dediği gibi konuşulacak araştırılacak. Bu süreçte partimize kazandıracak bir dile ihtiyaç var. Her türlü dostane eleştirinin başımızın üstünde yeri olmalı. Nasihatlere açık olmalıyız. Samimi ve yapıcı önerilere açık olacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Lakin kamuoyu karşısında partimizi yıpratacak eleştirilerden kaçınmak lazım. Kişileri hedef tahtasına oturtan ve parti içinde husumeti çoğaltarak ihtilafları derinleştirecek suçlamalardan kaçınmak lazım. Kim ki böyle yaparsa onu kendimizden bilmeyiz.

"MİLLETİMİZİN BİZE SANDIKTA VERDİĞİ MESAJIN GEREĞİ NEYSE YAPILIR"

-Kol kırılır yen içinde kalır demeyiz lakin televizyon ekranlarında veya kamuoyu karşısında partimizin birliğine ve bütünlüğüne zarar verecek söz ve davranışlar da bulunanları da kendimizden bilmeyiz. Kendi iç mekanizmalarımızda gerekli muhasebeyi yapar, liderimizin öngördüğü doğrultuda kendimizi yeniler ve hep birlikte birbirimize sarılarak partimizi daha güçlü yarınlara taşırız. Ak Partililik bilinci böyle birşeydir. Biz her daim kendimizi yenileyerek güçlenmeyi bilmiş bir partiyiz. Bizim rotamızı millet belirler. Milletimizin bize sandıkta verdiği mesajın gereği neyse yapılır.

'İNCE YA CHP'NİN BAŞINA GEÇER YA DA...'
    
-CHP’nin içişleriyle ilgili bir değerlendirmede bulunmak istemem. Ama İnce bundan sonra ya CHP’nin başına geçer ya da CHP kendi iç ihtilaflarıyla kendi kendini tüketir durur. Bundan sonra CHP'nin iyi bir siyasi performans sergileyeceği kanaatinde değilim. Kendi bütünlüğünü sağlayacağı kanaatinde değilim.

"SAYIN AKŞENER BAŞARISIZ BİR LİDERLİK PERFORMANSI SERGİLEMİŞTİR"

-İyi Parti dağ fare doğurdu kabilinde bir sonuç çıkardı hala kendilerini başarılı görüyorlarsa addediyorlarsa nereden battığınıza bağlı. Bir açıdan haklı Akşener,  50 yıllık MHP yüzde 11’den 6-7 alıyorsa, cumhuriyetin partisi 22 alıyor,  benim de yeni bir parti olarak 10 küsur almam başarıdır diye bakıyor. Böyle bakarsınız başarıdır ama öteki türlü baktığınızda Sayın Akşener başarısız bir liderlik performansı sergilemiştir.  İYİ Parti’nin de bundan sonraki süreçte kendi iç bütünlüğünü sağlamasının ne kadar mümkündür ona bakacağız.

-HDP kendisinden beklenilen üstünde bir performans sergiledi. Özellikle metropollerdeki Kürtlerin hala güvenini kazandığını gösterdi. MHP gerçekten çok iyi bir seçim neticesi ortaya koydu. Sayısal cüssesi ne olursa olsun yasama ve yürütmenin de hem fiili ortağı oldu hem de belirleyicisi konuma esi  yükseltti,  her partiye nasip olmaz. Çok parçalı, çok çeşitli ve çok çelişkili bir Meclis yapısı ortaya çıktı, milletin takdiri bu yönde oldu saygı duymak lazım.

CUMHUR İTTİFAKI'NA UYARI

-Cumhur ittifakı kendi içinde hiçbir sorun yaşamadan devam ederse,  yasama ve  yürütmede hiçbir problem olmaz. Ama ittifakı oluşturan AK Parti ve MHP’nin kendi içinde çelişkiler yaşaması,  anlaşamaması durumunda bu yeni sistemin beraberinde getireceği sistemik krizler sadece Meclis’e değil Türkiye’yi de yorar. Dikkatli olmamız gereken yeni bir dönemden geçiyoruz.

YENİ DÖNEM NE GETİRECEK?

-Bu yeni dönemin aynı zamanda yeni bir deneyim olduğunu göreceğiz, kağıt üstündeki gibi sorunsuz mu duracağı yoksa uygulamada başkaca sorunları getirip getirmeyeceğini göreceğiz.  Görünen o ki bu yeni sistemin de sakıncaları olacak hem Meclis hem de yürütme ayağında.

-Belki bu yeni deneyim bize yeni sistemin arızalarını giderebilecek restorasyon sürecine gereksinim duyma sürecini beraberinde getirecektir. Evet eski parlamenter sisteme dönmemiz imkansız ama  yeni sistemin  yol açacağı sistemik krizler de belki bu sistemin tedavi ve tamir edilmesi sürecini gerektirir, bu sistem arayışları bundan sonra da devam edebilir.(T24)