AKP’de İzmir stresi

AKP’de İzmir stresi

AKP’de “İzmir stresi” yaşanıyor.

6 yıllık iktidarında İzmir seçmenini bir türlü kendine çekemeyen AKP, yerel seçime kentte kabul görecek bir isimle girmek için her yolu deniyor. Merkez sağdaki boşluğun üzerine oturan AKP, İzmirlilerin önemli bölümü tarafından “dinci parti” olarak görülüyor. İktidar partisi, bu imajı yıkabilmek İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener’in adaylığını değerlendiriyor. Hatta bunun için oda başkanları için yasa değişikliğini bile gündeme getirirken, Özgener’in bu gömleği giymeye istekli olmadığı biliniyor.

AKP, daha önce projelerini yarıştırarak İzmirli’yi ikna etmeye çalışmış, bunun için de yatırımcı bakanlık yaptığı dönemde Binali Yıldırım’ı belediye başkanlığı için aday göstermişti. Yıldırım, yüzde 37 ile iktidar partisinin şimdiye kadar gördüğü en yüksek oyu almasına karşın, bu performans yeterli olmamıştı. Bu dönem AKP’nin İzmir’deki imajını cilalamak için düşünülen Mahmut Özgener, kentin köklü ailelerinden geliyor. Yine kentin köklü kulüplerinden Altay’da başkanlık yaptı. Hasan Doğan’ın ardından Futbol Federasyonu Başkanlığı koltuğuna oturdu. Son olarak İzmir Ticaret Odası’nda 26 yıldır başkanlık görevini yürüten Ekrem Demirtaş’ı ezici üstünlükle geçerek başkan seçildi.

‘Benim dışımda gelişti’

Ancak AKP’nin İzmir’i alamama stresine çare olarak görülen Özgener, kendisine biçilen gömleği giymeye istekli değil. Uzun süredir kulislerde kendisine konunun iletildiği, ancak aday olmamak için baskılara direndiği dillendiriliyordu. Önceki gün AKP’nin, TOBB ile oda ve borsa başkanlarının seçilememeleri durumunda görevlerine geri dönmelerine olanak sağlayan öneriyi Meclis’e sunması, baskıyı iyiden iyiye ortaya çıkardı. Tasarının “kişiye özel” hazırlandığı değerlendirmeleri yapılırken Özgener, “İsmim üzerinde yapılan spekülasyonlar benim dışımda gelişmektedir” açıklamasıyla üzerindeki baskıyı doğruladı. Tasarıyı doğru bulmadığını dile getirerek, şu açıklamayı yaptı:

“İzmir Belediye Başkanlığı için hakkımda uzun süredir devam eden spekülasyonların, ismimin siyasi tartışmalara alet edilmesinin beni çok üzdüğünü belirtmek istiyorum. İzmir Ticaret Odası Başkanlığı, kentimizin ve bölgemizin büyük bir teveccüh göstererek beni layık gördüğü, kendim ve odamız adına hedefler koyduğum, devam etmekten büyük bir mutluluk duyduğum bir görev. Bu önemli göreve konsantre olduğumu, odamızın bütün organlarıyla ve değerli üyeleriyle başlattığımız değişim hamlesine odaklandığımı, ismimin çevresinde yapılan spekülasyonların tamamen benim dışımda geliştiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.