Alman Federal Meclisi'nde 'Erdoğan' oturumu

Alman Federal Meclisi'nde 'Erdoğan' oturumu

CDU'lu vekil, Erdoğan'ın cezalandırılmasını istediği komedyenin şiirini okudu. Solcu vekil, Burhan Kuzu'nun tweetini gösterip, "Sığınmacılar konusunda bunlarla mı iş yapacağız" diye sordu.

Alman komedyen Jan Böhmermann’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret eden şiiri, Almanya Federal Meclisi’nde baştan sona kürsüden okundu. Şiiri CDU’dan Detlef Seif okudu. Alman komedyen Jan Böhmermann Twitter adresinden Federal Meclis’te şiirini okuyan parlamenterin görüntüleri gülme emolojisi ile takipçileriyle paylaştı.
Alman vekiller, sadece Erdoğan’ı çileden çıkaran şiiri okumakla kalmadı; Sol partiden bir vekil ise, Twitter’da Erdoğan’ın eski Başdanışmanı, AKP milletvekili Burhan Kuzu’nun “AB yanlış bir karar verirse, Suriyelileri göndeririz” twitini kürsüden okuyarak, “bu adamlarla mı işbirliği yapacağız” dedi. Kürsüye çıkan Alman milletvekilleri, Erdoğan’ın açtığı hakaret davaları konusunda da sert eleştirilerde bulundular.
KUZU: “MÜLTECİLERİ ÜZERİNİZE SALARIZ”
Mültecileri aşağılayan bir dille Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye 3 milyar Euro'luk maddi destek sağlama kararı hakkında “AB, nihayet Türkiye'nin restini anladı ve kesenin ağzını açtı. Ne demiştik? “Sınırı açar tüm Suriyeli mültecileri üzerinize salarız.” E…..” diyen AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu geçtiğimiz gün de, Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yapılacak mülteci anlaşması çerçevesindeki görüşme öncesi “Avrupa Parlamentosu, yarın Türk vatandaşlarına Avrupa yolunu vizesiz açacak raporu görüşecek. Yanlış bir karar verirse mültecileri göndeririz” dedi.
Alman Federal Meclisi’nde bugün yapılan Türkiye ile AB arasındaki anlaşmaya ilişkin görüşmelerde, Alman vekiller bir yandan Erdoğan’ın açtığı hakaret davalarını, diğer yandan da anlaşmayı eleştirdiler. İşte Alman parlamentosundaki Türkiye tartışmasının satır başları…


* CDU’LU VEKİL O ŞİİRİ OKUDU
CDU'dan Detlef Seif, Böhmerman’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında hakaret içeren şiirini baştan sona kürsüden okudu.
* SOL PARTİ VEKİLİ; KİRLİ ANLAŞMA
Almanya Federal Meclisi’ndeki görüşmelerde ilk söz alan Sol Parti’den Jan Korte, AB ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmayı “kirli anlaşma” olarak nitelendirdi. Alman hükümetinin, komedyen Jan Böhmermann’ın televizyonda okuduğu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret içeren şiir konusunda yargılama izni vermesini de eleştiren Korte, “Şimdi sıra Axel Springer CEO’su Döphner’e geldi. Başbakan Angela Merkel, Erdoğan’ın temsilcisi gibi davranıyor” dedi.
(Almanya’nın en büyük medya gruplarından olan Axel Springer’in yöneticisi olan Döphner, Nisan ayında Alman Welt am Sonntag gazetesinde yayımlanan açık mektubunda Alman komedyen Böhmermann’la dayanışma içinde olduğunu ifade edip ‘şiire kahkahalarla güldüğünü ve komedyeni candan desteklediğini’ söylemişti. Erdoğan, bu yazı nedeniyle Döphner’e de dava açılmasını istemişti. Ancak mahkeme, Döphner’in yargılanması başvurusunu reddetti.)
* CSU’DAN MAYER: “TÜRKİYE’YE TAVİZ VERİLMEDİ”
Korte’den sonra söz alan CSU’dan Stephen Mayer, “Erdoğan zorlu bir ortak” dedi, ancak anlaşma ile Türkiye’ye “herhangi bir taviz verilmediğini” söyledi. Mayer, “Türkiye, vize muafiyeti için AB Komisyonu’nun tüm şartlarını yerine getirmek zorunda” diye konuştu.
* SPD’DEN GRÖTSCH : “ÇORBANIN İÇİNDEKİ SİNEK….”
SPD’den Uli Grötsch ise partisinin Türkiye’yle yapılan anlaşmayı, “Türk hükümetine bir taviz” olarak görmediğini, aksine “anlaşmanın Türk halkına AB ve Almanya’nın verdiği sözleri yerine getireceğine ilişkin önemli bir sinyal” olduğunu vurguladı. Grötsch, Türkiye-AB anlaşmasını çorbaya benzeterek, “Yapılan eleştiriler çorbanın içindeki sinek gibi. Üstelik çorba da çok lezzetli değil” ifadesini kullandı.
* TÜRK KÖKENLİ SOL PARTİ VEKİLİ: “PEJMÜRDE ANLAŞMA…”
Alman Parlamentosu’ndaki Türk kökenli Sol Parti vekili Sevim Dağdelen ise, anlaşmayı “pejmurde/eski püskü” olarak nitelendirdi. Anlaşmanın, “şantaj yapılarak elde edildiğini” de söyleyen Dağdelen, “Kendisine demokrat diyen kimse, Erdoğan gibi insanlarla müzakere yapmaz” dedi. Dağdelen, partisinin, “anlaşmanın bedelinin Türk Cumhurbaşkanı’nın suçlarına sessiz kalmak olmasına izin vermeyeceğini” söyledi.
* SPD’den CASTELLUCİ: “BAKALIM ERDOĞAN BANA DAVA AÇACAK MI?”
SPD’den Lars Castelluci ise, “Erdoğan kesinlikle benim dostum değil. bunu söyledim diye Erdoğan’ın bakalım bana da dava açar mı” dedi.
* CDU’DAN MARSHAL: “TÜRKİYE’DEKİ GERİLİMİ KÖRÜKLEMEMELİYİZ”
CDU’dan Marn Marshal ise yaptığı konuşmada, Erdoğan’ın etrafındaki milliyetçilerin güçlenmekte olduğuna dikkat çekerek, “bu parlamentoda, Türkiye’deki gerilimi körüklememeliyiz” mesajı verdi. Türkiye-AB anlaşmasına “pejmurde” denmesine de karşı çıkan Marshal, “bizim Türkiye’deki ılımlı ve iyi olan çevrelere yönelik hareket etmemiz gerekir” mesajı verdi. Marshal, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görevinden ayrılmasını ise, “endişe verici” olarak nitelendirdi.