Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bugünkü köşe yazısında 31 Mart yerel seçimlerine ilişkin konuştu.

Yazısında seçim itirazlarından, AKP'nin teşekkürler afişinden ve AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sosyal medyadan paylaştığı "Aziz milletimize, şükranlarımızla" gönderisinden bahsetti.

Altaylı'nın yazısı şu şekilde:

Seçim sonrası normaldir. 
İtirazlar sürüyor. 
Dün de dediğim gibi eskiden CHP itiraz ederdi seçim sonuçlarına, şimdi AK Parti itiraz ediyor. 
Biz de bu durumu izliyoruz.
“Ne olur?” diye soranlar var. 
YSK ne derse o olur diyor zaten bütün adaylar. 
Ben ise bambaşka bir kritere bakıyorum. 
Türkiye’de bu işleri en iyi bilen siyasetçi kimdir diye sorsanız, hiç tartışmasız yanıt “AK Parti Genel Başkanı” sıfatıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. 
Ve dün her Türk vatandaşı gibi güne, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, AK Parti Genel Başkanı olarak verdiği ilanla başladım. 
Erdoğan, 2019 yerel seçimlerinde partisine gösterilen teveccühe “Aziz milletimize, şükranlarımızla” başlıklı bir ilanla teşekkür ediyordu. 
Ve “Halkımız 15’i büyükşehir olmak üzere, 24 il, 536 ilçe ve 200 beldede yine AK partimizi tercih etmiştir” diyordu. 
15 büyükşehir vurgusunu görünce hemen saymaya başladım. 
AK Parti’nin kazandığı büyükşehir belediyelerini. 
1. Balıkesir 2. Bursa 3. Denizli 4. Erzurum 5. Gaziantep 6. Kahramanmaraş 7. Kayseri 8. Kocaeli 9. Konya 10. Malatya 11. Ordu 12. Sakarya 13. Samsun 14. Şanlıurfa 15. Trabzon
Bu ilan zannederim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim sonuçlarını nasıl değerlendirdiğini de gösteriyor.

***

Önce çalışılır, sonra değil!

Diyeceksiniz ki; “Sayın Cumhurbaşkanı teşekkür ilanında böyle diyorsa, İstanbul İl Başkanı ne diye sürekli olarak başka şeyler söylüyor” 
Bu köşenin düzenli okurları hatırlayacaktır. 
Seçimlerden önce bu köşede AK Parti’de teşkilatların pek de iyi çalışmadığını, yasak savma kabilinden bir çalışma içinde olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan varken çalışıyormuş gibi görünmeye çabalayanların, Erdoğan arkasını döndüğü anda yan gelip yattığını yazmıştık. 
“Nasıl olsa Cumhurbaşkanı koşturup duruyor, ben keyfime bakayım” hali egemendi partiye. 
İstanbul İl Başkanı’nın “İtirazlarını haklı gösterme” gayreti ya da gayretkeşliği zannederim benim daha önce yazdıklarımdan kaynaklanan bir durum. 
Örgüt seçim öncesi çalışmamanın ayıbını şimdi bu şekilde ortadan kaldırmaya çalışıyor. 
Mesela Aziz Babuşçu gibi bir il başkanı var iken, AK Parti’de böyle seçim sonrası yakınmalar olmazdı. 
Tam aksine diğer partiler aynı şekilde yakınmaya çalışırdı.