Başbakan Binali Yıldırım: Jandarma ve Sahil Güvenlik İçişleri'ne bağlanacak

Başbakan Binali Yıldırım: Jandarma ve Sahil Güvenlik İçişleri'ne bağlanacak

Başbakan Binali Yıldırım, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın İçişleri Bakanlığı'na bağlanacağını açıkladı.

Yıldırım, üçüncü toplantısında CHP’li üyelerin başkanlık tartışmalarına kapıyı kapatmasından sonra dağılan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun tekrar kurulduğunu açıkladı. Yıldırım, kararın HDP’nin davet edilmediği Cumhurbaşkanlı Külliyesi’nde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin onayıyla alındığını söylerken “HDP de bu çalışmaya pekala katılabilir, sınırlama yok” dedi.

Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi birçok vatandaşın hayatını kaybettiği Boğaziçi Köprüsü'nün isminin "15 Temmuz Şehitleri Köprüsü" olarak değiştirildiğini duyurdu.

Ağustos başında yapılan Yüksek Askeri Şura'nın öne çekilip, 28 Temmuz'da yapılacağını hatırlatan Yıldırım çalışmaların uzun sürmeyeceğini, bir gün içerisinde tamamlanıp kararların ikinci gün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın onayına sunulacağını kaydetti. Yıldırım, görüşülecek konulara ilişkin "Bir, emekliye ayrılması gereken askeri personel. İki, terfi yapılması söz konusu personel, üç atamalar" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı. Yaklaşık 3 saat süren toplantı sonrası Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarda bulundu.

Binali Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Bakanlar Kurulu toplantısı öncesi yine sayın Cumhurbaşkanımızın davetiyle şahsımla birlikte CHP lideri Kılıçdaroğlu, MHP  lideri Bahçeli ile birlikte bir araya geldik. 15 Temmuz silahlı darbe girişimi konusunda işbirliği içinde olduğumuzu ifade etmek isterim. Sayın genel başkanlar ülkemizde sistemin tıkanmasına, darbe tehditleri üretmesine yol açan değerlendirmelerimizi sayın Cumhurbaşkanımızla paylaştık. Önlemler yanında yeni anayasa için birlikte çalışma yapma hususunda da yine genel başkanlar olarak anlayış birliği olduğunu gördük. Kısa vadede sistemin tıkanmasının doğurduğu olumsuz sonuçları ortadan kaldırmak için küçük ölçekli bir anayasa değişikliğinin altyapısını hazırlamak için çalışma yapacağız. Yeni anayasanın bütün partilerin katılımıyla oluşturulması konusunda görüş birliği olduğunu gördük ve bu konuda süreci başlayıp yarıda kalan süreci de devam ettirme kararı almış bulunuyoruz.

OHAL ilanıyla ilgili uygulamarlı ve yapılan hazırlıkları gözden geçirdik. Milletimiz OHAL’i niçin ilan ettiğimizi iyi biliyor. Uygulamada herhangi bir sorun da çıkmadı. Başından beri söylediğimiz beri OHAL’i devlet kendisine ilan etti. Sebebi de 15 Temmuz’da silahlı FETÖ terör örgütünün darbe girişimidir. Bu darbe girişiminin doğurduğu sonuçları ortadan kaldıracak sonuçları süratle yapmak, darbeye teşebbüs edenlerden hesap sormak en önemli nedendir. Onun dışındaki konularda OHAL söz konusu değildir.

Memnuniyetle şunu görüyoruz ki meydanlardaki demokrasi nöbetlerinde siyasi parti farkı göz etmeksizin, ideolojik farklılıkları göze almaksızın toplumu oluşturan bütün vatandaşlarımız aynı anlayış birliği ile cumhuriyetin değerlerini, demokrasinin, milli iradenin korunması adına bu nöbetleri sürdürmektedir. Anayasamızın 120’inci madddesi gereğince OHAL yetkisine dayanarak ilk Kanun Hükümündeki Kararname’yi 23 Temmuz 2016’da yayınladık. Bu kararnamenin gereği olan tüm iş ve işlemler eksiksiz yerine getirilmiştir. Bugünkü toplantıda yeni KHK ile konları görüştük.

Buna göre jandarma genel komutanlığı, sahil güvenlik komutanlığı içişlerine bağlanacaktır.

Ülkemizin bir daha ne FETÖ ne de bölücü herhangi bir terör örgütünün darbe tehdidine maruz kalmaması için yapılması gereken kurumsal yapılanma çalışmalarına da devam edilmesine karar verdik. Bu çerçevede atılacak adımlar bundan sonraki kararnamelerde peyderper hayata geçirilmesi hususunda çalışmalar sürdürlecek.

"Boğaziçi Köprüsü'nün ismi 15 Temmuz Şehitleri olarak değiştirildi"

İstanbul ve Ankara’da birer şehitler anıtı kurulması kararlaştırdığımız diğer bir konudur. İlk hedefleri olan ve vatandaşlarımızın şehit edildiği Boğaziçi Köprüsü’nün adının “15 Temmuz Şehitleri” olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.

Milletimizden yoğun talepler var. Şehitlerimizin yakınlarına ve gazilerimize destek olmak istiyorlar. Bu talepleri karşılamak üzere bir genelge yayınladık, kamu katılım bankalarında birer hesap açıldı, vatandaşlarımız bağışta bulunabilecek.

Bu millet kendine yapılan ihanet olduğu gibi kendisi için hayatını ortaya koyanları da asla unutmaz. Asla unutmayacaktır. Hükümet olarak Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişimi yanında bu tür tehditlere bir daha maruz kalmaması konusuhnda kararlıyız. Cumhurbaşkanlığımızın önderliğinde, siyasi partilerimizle STK’larla medya ve basın temsilcilerimizle ülkemizin istiklali için nasıl tek vücut olduğumuzu 15 Temmuz gecesi dünyaya gösterdik. Türkiye’nin 100. yıl hedeflerine ulaşma kararlılığı kat ve kat daha fazladır. Tıpkı bölücü terör örgütünün eylemlerinde olduğu gibi darbe girişimiyle ülkemize diz çöktüreceğini zannedenler yanılmıştır. Devletiyle ve kurumuyla bir olunduğunda meydanı darbecilere bırakmayacağını ortaya koyan aziz Türk milleti aynı kararlılığı 2023 hedeflerine ulaşma konusunda da sergilemeye devam edecektir.
"Anayasa değişikliği için süreç başladı"

Bu kısa vadedeki adımlardan kastım bütün partilerin AK Parti de dahil hedefimiz yepyeni bir anayasadır. Darbelerden kalan vesayet unsurları içeren anayasadan ülkemizi kurtarmak. Takdir edersiniz ki denendi ancak bir noktaya kadar, devamı gelmedi. Prensip olarak buna devam edilmesi konusunda bir görüş birliği var. Ancak, bunun dışında şu anda gerek yargı ile ilgili, yargı birliği ile ilgili, başka hususları içeren daha küçük bir paketin anlayış birliği içerisinde çıkarılması için ortak bir zemin olduğu görülmüştür. Bunun üzerine her partiden arkadaşlarımız çalışacak ve bunu genel başkanlar seviyesinde değerlendirip adımlar atacağız.

Takvim şu andan itibaren başlamıştır. İşin ileriye dönük bir konu değildir. Parti genel başkanlarının katıldığı toplantıda bu hususlar belirlenmiştir."

Bu işe kalkışanlar çorap söküğü gibi geliyor, hepsi birbirini ihbar ediyor, herkes kanun önüne çıkacak, hesap verecek.
"Yüksek Askeri Şura 28 Temmuz'da Başbakanlık'ta yapılacak"

YAŞ bu sene bir değişikliğe gidiyoruz. Ağustosun 3’ünde 4’ünde 5’inde yapılıyordu, içinde bulunduğumuz şartlardan dolayı öne aldık. 28’inde perşembe günü, Çankaya’da Başbakanlık’ta yapılacak. Bir günde bütün çalışmalarımızı tamamlayacağız. 3 günlük bir çalışmaya ihtiyaç yok. İkinci gün kararlar Cumhurbaşkanının onayına sunulacak. Ne görüşeceğiz?

Bir emekliye ayrılması gereken askeri personel. İki terfi yapılması söz konusu personel, üç atamalar.

TSK’dan çıkarılacak personel için zaten 667 sayılı KHK’yı yayınladık, gereğini yapıyoruz. Bu konu YAŞ’ın gündeminde olmayacak. Darbe teşebbüsünde bulunların listelerde adları belli, kalabalık bir liste. FETÖ terör örgütü veya başka nedenlerle meslekten çıkarılacaklar biliniyor. Bunları YAŞ gündeminde değil, çıkardığım KHK yetkisi kapsamında gerçekleştirmiş olacağız. Jandarma ataması ve diğer kuvvet komutanları ataması müşterek kararname ile yapılıyor, o bakımından bu jandarmanın içişlerine bağlanması bu durumu değiştirmiyor.