Başbakan sözlerine şu şekilde devam etti: "Bu bir süreç. Öğrencilerin kaderini bir sınavın stresine bağlamak istemiyoruz. Öğrencinin, liseye gelmeden önce şekillenmesi lazım.”  

Ekonomite ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, “15 yıllık iktidarımızda yatırımın toplamı 9,2 katrilyon lira oldu. 'Türkiye nasıl 3 kat büyüdü?' diyenlere selam olsun” dedi. 

MÜSİAD "Vizyoner 2017 Programı"nda konuşan Başbakan Yıldırım'ın konuşmalarından satır başları şöyle:

"Faiz ödemelerini azaltarak oluşturduğumuz tasarruflarla ülkenin, vatandaşın ihtiyacı olan hizmetleri gördük.

Özel sektör 2017'de yatırımlarını 4 kat artırdı. Ülkeyi kalkındıran sizsiniz, ekonomiyi büyüten sizsiniz.

Ticaret ve bütçe açığını ne kadar küçültebilirsek ekonomimiz o kadar büyür, geleceğe bakışımız o kadar kuvvetli olur.

15 yıllık iktidarımızda yatırımın toplamı 9,2 katrilyon lira oldu. 'Türkiye nasıl 3 kat büyüdü?' diyenlere selam olsun.

48 milyarlık yatırım yapmışız 71 milyar dolar üzerine para alıyoruz. Bilen de konuşuyor bilmeyen de konuşuyor herkes uzman." 

"2016'da dağa çıkarılan genç sayısı 600 iken 2017'de sadece 70"

"Gençlerimize iş bulmamız lazım, iş bulamadığımız her gencimizin bu ülkeye gönlü kırılıyor, geleceğe olan ümidi azalıyor ve bunu da terör örgütleri çok iyi kullanıyor maalesef. Ama Allah'a şükür orada da büyük mesafe aldık. Bakın 2016'da dağa çıkarılan genç sayısı 600 iken 2017'de sadece 70. Orada da önemli gelişmeler var ama o güvenlik boyutuyla alınan tedbirlerle sürdürülebilir değil, arkasından o gençleri hayata bağlamamız lazım, onun için daha çok çalışacağız, daha çok yatırım yapacağız, daha çok üretim yapacağız, daha çok ürettiğimizi satacağız.

Türkiye'nin ihtiyacı olan bilgiyi kaynağa dönüştürmek. Daha fazla katma değeri yüksek ürünlere gireceğiz. 

Bizi akıl teri olan ürünler farklı yapacak. Akıl teri alın terinin yerini almaya başladı. 

Neredeyse nüfusun tamamına mobil telefon verebiliyoruz. İnternette yüzde 82'nin üzerine çıktık.

Bir sınavla öğrencilerin bir sonraki adımını belirlemek, öğrencilere de okula da veliye de haksızlıktır. Bu bir süreç. 

Öğrencilerin kaderini bir sınavın stresine bağlamak istemiyoruz. Öğrencinin, liseye gelmeden önce şekillenmesi lazım."