CHP İstanbul İl Örgütü tarafından Maltepe Cezaevi'nin önündeki 'Adalet' nöbeti devam ederken, cezaevine giren Tekin daha sonra çıkışta basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 

Gürsel Tekin, “Bugün Enis beyin ilk ziyaretçisi olduk. Öncelikle başta bütün meslektaşlarına, basın mensuplarına çok selamları var. Yakinen gazeteleri ve televizyonları da burada takip ediyor haklı olarak bir gazetecilik refleksiyle. Hepinize ayrı ayrı selamları var ve başta sayın Genel Başkanımız Cumhuriyet Halk Partisi'nin 81 il örgütümüz, çeşitli siyasi partiler, sivil toplum örgütleri demokrasi, özgürlük ve adalet konusunda hassasiyet gösteren herkese ayrı ayrı selamlarını iletmek istiyorum. Tabi bugün sayın milletvekilimiz burada tutuklu değil, bir siyasi kararla esir alınmıştır bizlere göre. Doğrusu Türkiye'nin özellikle dış politikada çok sıcak günler yaşarken, içerde sözde darbeyle mücadele ederken aynı zamanda ana muhalefetin milletvekillerinin tutuklanması herhalde sadece darbecilerin işine gelir. Bu karar sadece ve sadece darbeciler sevinmiştir. Bunu dışında Türkiye'nin bu darbe konusundaki hassasiyetini hepimiz biliyoruz. Bunu arkadaşlarımız, itirazlar yapıldı" dedi. 

"Umut ederim ki bu itirazlarımız sonuç verir"

Bu durumun sadece Enis Berberoğlu'nun sorunu olmadığını belirten Tekin, "Türkiye'de haksız bir şekilde şu anda yüzlerce gazetecinin, yüzlerce bilim insanlarının, milletvekillerinin tutuklu olmasını kabul etmek mümkün değildir. Umut ederim ki en kısa süre içerisinde en azından Mustafa Balbay kararı olan Anayasa Mahkemesi'nin kararı var. Milletvekillerinin tamamının tutuklanmadan yargılanmasını sağlayacak bir yönteme geçilmesi gerekiyor. Şuna emin olabilirsiniz, başta sayın Berberoğlu olmak üzere hiç birimiz yargılanmalardan korkan insanlar falan değiliz. Elbette hukuk işleyecekse hepimiz hesap vereceğiz, geleceğiz davalarımız varsa. Tıpkı dünyanın çeşitli gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi. Daha bir ay önce Almanya'nın Başbakanı Merkel gitti kendi yargı sistemine hesap verdi. Ama bu böyle bir durum değil, bu başka bir şey. Bunu için milletin iradesiyle seçilmiş, milletin oylarıyla seçilmiş milletvekilleri, ancak ve ancak millet iradesiyle gider. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Bugün iktidar mensuplarının en çok kullandığı cümlelerdi ama ne yazık ki bugün görüyoruz ki milletin temsilcileri, milletin reyleriyle seçilmiş belediye başkanları tutsak vaziyette, gözaltında. Umut ederim ki bu itirazlarımız sonuç verir. İtirazlarımız sonuç verdiğinde biz sayın genel başkanımızın, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu arayışından vazgeçecek anlamı da taşımasın. Biz Türkiye'de herkes için geçerli olan bir hukuk sistemini istiyoruz. Öyle bir sistemi yerleştirebilmeliyiz ki, sadece iktidar mensupları değil, sadece egemen güçler değil, herkesin rahatlıkla sırtını dayayabileceği evrensel bir hukuk sitemini oturtana kadar bu mücadelemiz devam edecektir" ifadelerini kullandı.

Tekin'den TBMM Başkanı Kahraman'a çağrı 

Gürsel Tekin, “Ben Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına da bir çağrıda bulunmak istiyorum, kabul edersiniz ki geçmiş tarihimizde baktığımızda meclis başkanı aynı zamanda 550 milletvekilinin de başkanıdır. Yani siz iktidar milletvekili olabilirsiniz ama anayasamızda açık ve net, seçildikten Sonra 550 tane milletvekilinin başkanısınız. Bu kadar tutuklu milletvekili varken sayın başkanın bu konuda bir çaba sarf etmemesi son derece düşündürücüdür. Sayın başkan unutma darbe gecesi o parlamentoda bu milletvekili arkadaşlarımızın direnciyle bu zafer elde edilmiştir. Farklı siyasi partiler el ele vererek darbecileri püskürtürken, sizin böyle bir durumda, insanların sürekli hukuksuz bir vaziyette rehin alınmasına sessiz kalmanızı anlamış değilim. Umut ediyorum ki bundan sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı tutuklu milletvekilleriyle ilgili en azından anayasa kararını önüne koyarak bir sonuç elde eder. Bu vesileyle sayın başkandan da bu konuda bir çaba bekliyoruz" dedi. 

"Hukukun olmadığı bir ülkede adalet arıyoruz"

Meslek hayatına 12 Eylül Yargılamalarıyla başladığını belirten Avukat Zeynel Öztürk, "İnanın ki o Selimiye'de duruşmalarda, diğer yerlerdeki 12 Eylül yargılamalarında bu kadar kötü uygulamalar görmedik. Hukukun olmadığı bir ülkede adalet arıyoruz. Gerçekten işimiz ok zor. Yeni yeni içtihatlar yaratılıyor. Damat içtihatları yaratılmaya başlandı. Damatlar bu ülkede daimi ikametkah sahibi olarak tahliye edildiler, maalesef sayın Enis Berberoğlu milletvekili sıfatı da olmasına rağmen, basın şeref kartı da olmasına rağmen tutuklandı" ifadelerini kullandı. 

Dava süreci ile ilgili açıklama 

Dava ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Öztürk, "14. Ceza Mahkemesi kararına bir üst mahkeme olan 15. Ağır Ceza Mahkemesine itirazımızı yaptık. Buradaki tutuklamaya da itiraz ettik. Bunu da ayırıyorum. Ayrıca bu kararın temyiz süre tutum dilekçesi dediğimiz -çünkü 7 gün içerisinde bu kararı temyiz ettirmemiz gerekiyor- verdik. Önce dosya istinaf mahkemesine gidecek. 3 gün içerisinde sanıyorum. 15. Ağır Ceza Mahkemesi en geç pazartesi ya da salı tutuklama ile ilgili itirazımızı değerlendirecek. Onunla ilgili bir karar verecek. Umudunuz var mı? Umutsuz olduğumuz bir dönemde umutlu olmak istiyorum. Umutla beklemek istiyorum. Bu ülkede yargıçların olduğunu da hukuk adamlarının olduğunu da ya da hukukta ettiği yemine saygılı kalacak, o yeminin vicdanı ile de baş başa kalacak hukukçuların olduğunu görmek istiyorum bu ülkede. Sonra istinaf mahkemesine gidecek dosyamız. İstinaf mahkemesi bir karar verecek. O karar da bizim beklediğimiz şekilde olmazsa, Yargıtay'a o kararı temyiz edeceğiz. Önümüzde böyle bir süreç var" dedi.

Enis Berberoğlu'nun mesajı

Enis Berberoğlu'nun bir mesajı olduğunu söyleyen avukat Yiğit Acar da, “Öncelikle siz değerli basın mensuplarına teşekkürlerini iletiyor sayın Enis Berberoğlu. Yıllarca sizinle bu meslek görevini paylaşmış, sizlerle bu sahada emek harcamış, muhabirlikten gelen ve en tepeye Genel Yayın yönetmenliğine çıkan bir insan olarak basın mensuplarına buradaki emekleri için teşekkür ediyor. Günlerdir burada bekleyen, nöbet değişimi yapan CHP örgütüne teşekkür etti. Ankara'dan yola çıkan ve bugün İzmir'den yola çıkıp İstanbul'a yürüyecek olan tüm vatandaşlarımıza teşekkür etti Bu çabaların sırf kendisi için olmadığından emin. Ve diyor ki, Türkiye'ye adalet gelene kadar, demokrasi gelene kadar ben burada yatmaya hazırım. Hiçbir çekincem, hiçbir üzüntüm yok. Biz vatan görevi için buradayız' tüm mesajı budur.  

Öte yandan CHP'lilerin cezaevi önündeki nöbeti devam ediyor.