31 Mart’ta gerçekleştirilecek yerel seçimler öncesi kamuoyuna yansıyan olası sonuçlar AKP iktidarında tedirginlik yaratırken, muhalefeti tehdit etmekten çekinmeyen AKP’li isimler de tehditvari açıklamalar yapmaya devam ediyor.

Son olarak AKP’nin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, anket sonuçlarında önde gözüken CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş’la ilgili yaptığı açıklamada ”Seçimden sonra bir mahkûmiyet olursa, Ankara’da belediye başkanı kamu hizmeti yapamaz” ifadesini kullanmış ve daha önce de dile getirilen ‘kayyum’ iddiası daha yüksek sesle konuşulmaya başlanmıştı.

Yaşanan seçim sürecini ve muhalefete yönelik tehditleri Özgürüz’deki yazısında değerlendiren Can Dündar da yapılan açıklamaları hatırlatarak ”artık kayyum tehdidi, sadece HDP’nin değil, CHP’nin de başında” ifadesini kullandı.

Can Dündar’ın ‘Kayyum atanacaksa niye seçim yapılıyor ki?‘ başlığıyla yayınlanan köşe yazısı şöyle:

”Sevgili dostlar

Eskiden seçime 3 ay kala adalet bakanı, içişleri bakanı ve ulaştırma bakanı görevden çekilir, yerlerine tarafsız bakanlar atanırdı. AKP bunu değiştirdi. Böylece seçim dönemi güvenlik ve yargı mekanizmasını etkileme gücüne kavuştu. Halen bu gücü, muhalif adayları yıldırmak için kullanıyorlar.

Beş yıl önceki yerel seçimde HDP’nin kazandığı 105 belediyeden 94’ünün yöneticileri, Olağanüstü Hal’in ilanından sonra görevden alındı, yerine Ankara’dan kayyum atandı. Sonradan OHAL kaldırıldıysa da bu uygulama değişmedi. Tersine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu seçimde de teröre bulaşmış olanlar sandıktan çıkarsa anında kayyum tayin ederiz” dedi. Türkiye’de iktidara yönelik her eleştirinin teröre destek sayıldığı düşünülürse, bu tehdidin herkesi kapsadığı anlaşılabilir. Nitekim son olarak Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, “Seçimden sonra bir mahkûmiyet olursa, Ankara’da belediye başkanı kamu hizmeti yapamaz” diyerek işareti verdi. Bu, iktidar partisinin Ankara’yı kaybedeceğini anladığını ve bu sonucu bir yargı darbesiyle tersine çevirmeyi planladığını gösteriyor. Yani artık kayyum tehdidi, sadece HDP’nin değil, CHP’nin de başında…

Dün #Özgürüz Radyo’da yayına başlayan “Mercek” programında Zübeyde Sarı, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile HDP milletvekili Garo Paylan’a “O zaman neden sandık kuruluyor” diye sordu. İkisi de bunun seçmeni yıldırmaya yönelik bir tehdit olduğunu, ama ters tepeceğini söyledi. “Yurttaş sandığa oy vermeye giderek bu tehditleri bertaraf eder” dediler.

Özgürüz muhabirlerinin izlenimi şu ki, bu tehditler bir kaç yerleşim biriminde “Oyum işe yaramayacak” kaygısıyla seçmeni sandığa gitmemeye yöneltse de, çoğunda beklentinin tersine, seçmeni iyice öfkelendirerek daha kararlı hale getirecek.

“Siz seçseniz de biz görevden alır, yerine kendi adamlarımızı oturturuz” tehdidi, demokrasinin tamamen askıya alınması anlamına gelir. Verilecek en iyi cevap, sandıkta “Yeter, söz, karar, yetki bizim” demektir.”