Köse, Bingöl, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Malatya, Tunceli'de gerçekleştirilen bir dizi toplantıda kadınların temel meselelerini ele aldı. Temaslarının Tunceli ayağında, Köse, "Hayatın yarısını kadınlar oluşturuyorsa, karar mekanızmalarında yüzde 50 kadınlar olmalı" dedi. 10 Ekim Ankara Katliamını anarak söze başlayan Köse, şöyle devam etti:

"Tam 3 yıl önce 10 Ekim günü, 103 barış güvercinini yitirdik. 10 Ekim Ankara Katliamı Cumhuriyet tarihi boyunca eşi benzeri görülmemiş bir katliamdır. 10 Ekim’de hayatını kaybedenlerin acıları halen yüreğimde… Kendi iktidarlarını sağlamlaştırmak için, barış ve demokrasi talepleriyle Ankara’ya giden arkadaşlarımızı katleden bu zihniyeti bir kez daha kınıyorum. Biz savaşa karşı her zaman barış dedik. Katliamda yitirdiklerimiz anısına bu mücadeleyi daha da büyüterek, daha çok barış diyerek devam edeceğiz."

İçinde bulunduğumuz coğrafyanın barışa ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Köse, "çatıştırıcı ve ayrıştırıcı dil, huzur ve güveni ortadan kaldırdı. Yurttaşlarımız ayrışmalardan dolayı sıkıntılar yaşadı. Toplumsal barışa ve bir arada yaşama kültürüne zarar veren kutuplaştıran siyaseti ortadan kaldırmaya kararlıyız. Toplumsal barışın kutuplaşmaya yol açmaksızın kardeşlik temelinde sağlanması gerekiyor" ifadelerini kullandı. 

"Yaşar Kemal’in de dediği gibi, 'dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir,barıştır' diyen Köse, şu sözlerle devam etti:

"Hukukun, demokrasinin, barış ve huzurun olmadığı yerde yatırım da olmaz. Siyasi anlayış bir avuç zengin yaratırken emekçiyi, üreticiyi yoksulluğa mahkum etti. İsraf ekonomisi yolsuzluğu yaygınlaştırdı, yoksulluğu derinleştirdi. Siyasi sorunlar ağırlaştıkça ekonomi zayıfladı. İfade özgürlüğünün rafa kalktığı, medyanın özgür ve objektif bir biçimde yayın yapamadığı ülkemizde kriz yerel medyayı da vurdu. Ekonomik krizden en çok kadınlar etkilendi. Bu nedenle rant ekonomisinden vazgeçilmeli, büyüme ve gelir adaleti programını uygulayarak toplumun tüm kesimlerinin nefes alması sağlanmalıdır. Kadınların yöneteceği ülkede barış daha kolay sağlanır. Bu memleketin barış diline kadın vicdanına ihtiyacı var."

Kadın bedeni ve yaşamı üzerine kurulan hegemonyayı kırmak için yeni bir siyaset hattı belirlenmesi gerekliliğine vurgu yapan Köse, "Onlar düşmanlaştırıcı, ötekileştirici bir dil ile iktidarlarını tahkim etmek istiyorlar. Bu dile karşı kadınlar ‘inadına barış’ diyeceğiz. Yerelden başlayarak temsiliyette eşitliği sağlayacağız. Temsilde adalet yoksa toplumsal adaletten bahsedemeyiz. Biz ayrıcalık istemiyoruz. Hakkımız olanı almak için mücadele ediyoruz. Hayatın yarısını kadınlar oluşturuyorsa temsiliyette de yüzde 50 oranında kadın olmalı. Her kentte Meclis üyeliklerinde birinci sıralar kadınlara verilmeli. Bu mücadelede kadın birlikteliğini ,bubirlikteliğin gücüne inanıyor başarmak üzere çıktığımız bu yol da engel tanımayacak yüreklerimizle yerelde daha çok kadın temsiliyetini sağlayabileceğimizi biliyorum" dedi.

YURT