CHP'li Hamzaçebi: Türkiye'de Anayasa yok

CHP'li Hamzaçebi: Türkiye'de Anayasa yok

CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Adalet Kurultayı'ndan YURT'a özel açıklamalarda bulundu. Hamzaçebi, Adalet Kurultayı'nın Türkiye'nin geleceğine ışık tutacağını söyledi. Hamzaçebi KHK ile yüzbinlerce insanın ihraç edimesine ilişkin "FETÖ ile hiçbir alakası olmayan, bu ülkenin aydınları, demokratları, haksızlıklar karşısında ses çıkaran insanları, geçmişi zor mücadelerle geçmiş olan çalışanlar ihraç ediliyor" dedi

Toplumun en çok adalete ihtiyacı olduğunun altını çizen CHP İstanbul Milletveli Akif Hamzaçebi,"Burada adalete ihtiyaç var. Toplumun en çok adalete ihtiyaç duyduğu bir sürecin içerisinden geçiyoruz. Adalet, insanların toplum halinde yaşamaya başladığı tarihten bu yana, bütün toplumları birliştiren ve bu toplumları huzur içinde içinde yaşatan tek kavramdır. Adalet varsa, toplumda huzur var demektir, adalet yoksa toplumda huzur yok demektir. Türkiye'de olağan üstü bir kutuplaşma yaşıyoruz. Bu kutuplaşma; gerginlik demektir, gerginlik; huzursuzluk demektir. Huzursuzluk; dayanışmanın zayıflaması ve çökmesi demektir. Toplumu ayakta tutan, toplumun bütün değerlerini birlikte tutan sistemin çökmesi demektir. Bu kadar tehlikeli bir sürecin içerisindeyiz. O nedenle Cumhuriyet Halk Partisi, Adalet Yürüyüşü'nün ardından bir Adalet Kurultayı gerçekleştiriyor" diye konuştu.  

'CHP'NİN GELECEĞİ'NE IŞIK TUTACAK RAPOR HAZIRLANACAK'

Hamzaçebi Adalaet Kurultayı'nda CHP'nin geleceğine ışık tutacak bir rapor hazırlanacağının altını çizerek "8 ana başlıkta panaller var, ana başlıkların bir çok  çalıştay var. Tüm bunların sonunda bütün bir değerlendirme yapılacak. CHP'nin yeni dönem siyasetine ışık tutacak, fikirlerin, düşüncelerin ifade edileceği ve ortaya konulacağı bir rapor olacak. Sadece "Adalet çok önemlidir" demek bile, her şeyi ifade etmeye yeterli aslında. Adalet hepimizi birleştiren değerdir." dedi.

'HUKUK VAR DEMEK ÇOK YANLIŞ'

Dünya üzerindeki bütün hükümetlerin, meşruiyet kaynağı adalettir. Klasik meşruiyet anlayışında hükümetlerin arkasındaki halk desteği, yeterli sayıdadır. Bir hükümetin arkasında parlemento çoğunluğu ve o çoğunluğun arkasında halkın oyları var ise o hükümet meşru kabul edilirdi. Ancak bu meşruiyet anlayışı eskidi. Şimdi arkasında parlemento çoğunluğu olan bir ülkenin meşru olabilmesi için ikinci şart var. O hükümet adil işler yapacak. Bütün toplumu oluşturan, bu ülke coğrafyasında yaşayan, bütün insanlar üzerinde eşit hukuku uygulayacak. Eşit  hukuku uygularsa hükümet meşru olabilir. Hukuk yok aslında şu anda. Hukuk var demek çok yanlış. 

'TÜRKİYE'DE BUGÜN ANAYASA YOKTUR'

Türkiye'de siyaset ile yargının içiçe geçerek mahkemelerin tarafsızlığını kaybettiğini, siyasi iktidarın mahkemelere hakim tayin eder durumuna geldiğini söyleyen Hamzaçebi 'Türkiye'de bugün anayasa yoktur' dedi. Hamzaçebi şöyle devam ederek "1789 Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi'nin bütün demokrasilerin temelini oluşturan bir ilkesi var. Bu bildirgenin 16. maddesi derki, "Hakların güvende altında olmadığı, kuvvetler ayrılığının bulunmadığı toplumlarda anayasa yoktur." Bugün Türkiye böyle bir süreci yaşıyor. Türkiye'de bugün anayasa yoktur. Şu an yürürlükte olan bir kuvvetler ayrılığıı ilkesi var yani hükümetler mahkemelere karışamaz. Hükümetler hiçbir zaman hakim tayin edemez. Etmemelidir. Hangi davaya, hangi mahkemelerin bakacağına hükümetler karar veremez. Bunu yapıyor ise hükümetler ortada bağımsız yargı yok demektir. Bağımsız yargı yok ise kuvvetler ayrılığı yoktur. Kuvvetler ayrılığı yok ise anayasa yoktur.  Ben toplumun adalet talebinin asla ortadan kalkmayacağını, bu talebin birgün hedefine ulaşacağını, Türkiye'nin özgür, demokratik bir ülke olacağını ve Türkiye'nin geleceğinin aydınlık olacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı. 

'YARIN YSK'NIN AYNI ŞEYİ YAPMAYACAĞI NE MALUM'

Şaibeli 16 Nisan Referandumuna da değinen Hamzaçebi, "Dün YSK mühürsüz oy pusulalarını geçerli kabul ederek, o seçim sonucunu tartışmalı hale getirmişse, yarın YSK'nın benzer bir karar almayacağı ne malum? Evet YSK o kararla referandumu gayrimeşru hale getirmiştir. Ancak hiçkimse umutsuzluğa kapılmasın. Önümüzde ki dönem yapılacak seçimlerde bunun önlemleri çok daha baştan alınacaktır" dedi. 

'SEÇİMİ CHP'NİN ADAYI KAZANCAK'

Erken seçim iddialarına ilişkin Hamzaçebi, "Şu anda AKP yetkilileri erken seçim olmayacağı yönünde açıklamalar yapıyor. Ama yarın farklı açıklama yapılabilir. Biz Türk siyasetinde bu durumlara çok alışkınız. Bana göre erken seçim kararının alınmasına yada alınmamasına etki edecek faktör, anketlerdir. Anketler hangi sonucu veriyor ise, değerlendirmeler ona göre yapılır. Burada şunu peşinen söyleyebilirim; Referandum sonucu bize cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. turda sonuçlanacağını göstermiştir. 2. turda sonuçlanacak bir seçimde ilk turun 2.adayı seçimi alacaktır. Bu adayda CHP'nin gösterdiği aday olacaktır" ifadlerini kullandı. 

'ADALETİN OLDUĞUNA İNANLARIN ORANI YÜZDE 40'IN ALTINDA'

'Adalet Yürüyüşü, adaletin önemini topluma anlatmakta başarılı oldu' diyen Hamzaçebi şöyle devam etti: Bu kurultayı CHP organize etti ama dikkat ettiyseniz CHP Adalet Kurutayı değil bunun adı Adalet Kurultayı. Herkese açık. Herkes var burada. Toplumda adaletin var olduğuna inananların oranı yüzde 40'ın altında. Demek ki Adalet Yürüyüşü, adaletin önemini topluma anlatmakta başarılı oldu. Hukuksuzluk konusunda vatandaşların en çaresiz olduğu dönem bu dönemdir. Kimse hakimlere güvenmiyor. Bu aslında ülke adına üzüntü verici bir durum. O kadar usulsüzlük oluyor ki, hakimler karar vermekte zorlanıyorlar, çekiniyorlar. Hakimin karar vermekte çekindiği bir ülkede adalet yoktur.

Hamzaçebi konuşmasını şu şekilde sürdürdü: 

'FETÖ İLE ALAKASI OLMAYAN AYDINLAR, DEMOKRATLAR İHRAÇ EDİLİYOR'

100 bini aşkın kişiyi ihraç ediyorsunuz. Sonra dönüp, 10 bin 15 bini yanlış yapmışız diye geri alıyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi? Daha çok yanlışlık var. Zannedilmesin ki yanlışlıklar düzeltiliyor. FETÖ ile hiçbir alakası olmayan, bu ülkenin aydınları, demokratları, haksızlıklar karşısında ses çıkaran insanları, geçmişi zor mücadelerle geçmiş olan çalışanlar ihraç ediliyor. O ihraçtakilerin hespi FETÖ'cü değil. Bu esnada temizlik yapılıyor devlette. 

MİLLİ PİYANGONUN KHK İLE VARLIK FONUNA DEVREDİLMESİNİN OHAL İLE NE ALAKASI VAR?

20 Temmuz ile ilgili olarak sayın Kılıçdaroğlu'nun yapmış olduğu tanım son derece doğrudur. Türkiye 15 Temmuz'da çok büyük bir tehlikenin eşiğinden döndü. FETÖ darbe teşebbüsünde bulundu. Başarıya ulaşamadı. Başarıya ulaşsaydı Türkiye çok karanlık günler yaşayacaktı. 20 Temmuz'da hükümet bu nedenle OHAL ilan etti. Böyle bir tehlike karşısında OHAL ilan etmeyi gerekçe görmüş olabilir hükümet. Aslında OHAL ilan etmeden de yürütülebilirdi. Ama OHAL kararnamelerine, OHAL ile ilgili olmayan düzenlemeleri koyarsanız, bu FETÖ ile mücadele olmaktan çıkar. Kalıcı düzenlemeler yapılıyor. Örnek vericem; At yarışları ve milli piyango, OHAL kararnamesiyle varlık fonuna devredildi. Ne ilgisi var bunların OHAL ile? Bu kararnameler ile ilgili yapılan düzenlemelerin çok büyük bir kısmının OHAL ile ilgisi yok.