CHP’de ‘sağ aday’ tercihi tartışılıyor

CHP’de ‘sağ aday’ tercihi tartışılıyor

CHP’de geniş bir kesim, artık buna son verilmesini istiyor.

Milliyet'ten Didem Özel Tümer'in yazısı şöyle:

AK Parti ve MHP yerel seçimde ittifak arayışına “zorluğu” gerekçesiyle şimdilik virgül koydu. CHP ve İYİ Parti ise “resmi olarak” konuşmaya yeni başladı. Görünen o ki görüşme halkasına önümüzdeki hafta Saadet Partisi de (SP) eklenecek. Taraflar, trafiği teknik çalışma olarak niteliyor. CHP üst yönetiminden bazı isimlere göre, bu çabanın sonuç üretip üretmeyeceği henüz belli değil. Yani işbirliği kararı çıkabilir de çıkmayabilir de diyorlar. Çünkü Meral Akşener’in 24 Haziran sürecinde Abdullah Gül’ün adaylığı konusundaki tutumuna benzer bir tavır takınabileceği beklentisi var. Akşener, o zaman her parti kendi adayını çıkarsın demişti, şimdi de “bizim olsun” diyeceği il sayısını fazla tutabilir. Yerel seçimlerde genel seçime oranla oyunu yükseltme becerisi olan CHP’nin İYİ Parti ve SP gibi sağ partilerle ittifak kurmaksızın seçime girmesi gerektiğini savunanlar olduğu da dikkate alındığında, ittifakın netleşmesi için biraz daha beklemek gerekecek. Muhtemelen en geç aralık ayının ortasına kadar.


CHP ve İYİ Parti genel başkanları, adı her iki partiden de Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak geçen Mansur Yavaş’ın “ortak aday” çağrısından sonra görüşseler de CHP kaynakları bunun bir tesadüf olduğunu vurguluyor. “Görüşme planlanıyordu, Yavaş’ın açıklamaları üzerine geldi” deniliyor. İYİ Parti’nin aksine, CHP kanadı, ne Yavaş’ın ne de başka isimlerin konuşulmadığını söylüyor. Görüşmeye yakın bir kaynak, “O görüşmeyle ilgili asıl önemli olan verilen fotoğraftı. Bundan sonrakilerde de en önemli şey o olacak” diyor. Yani iktidar partisi ve iktidar partisiyle işbirliğindeki MHP’ye karşı alternatif blok fotoğrafı.

CHP’de Yavaş tartışması

Öte yandan verilen fotoğraf ve Yavaş üzerinden CHP’de bir kez daha başlayan tartışmanın başlığı:

Sağdan isimlerle seçime girme. Deniz Baykal’ın genel başkanlığı döneminde çarşaf giyen kadınların partiye üye yapılması bazılarına göre açılımdı. Kılıçdaroğlu döneminde ise Cumhurbaşkanlığı için Ekmeleddin İhsanoğlu desteklenirken de Turan Tayan, İlhan Kesici, Mehmet Bekaroğlu, Abdüllatif Şener’in milletvekili koltuğuna oturması sağlanırken de amaç, sağ seçmenle yakınlaşmaktı. 24 Haziran’da Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı için gündemine giren ilk isim Abdullah Gül’dü. Oysa CHP’de geniş bir kesim, artık buna son verilmesini istiyor. Bu yöntemle seçim kazanmanın mümkün olmadığının görüldüğü ve CHP’ye yakışmadığı görüşünde. Hatta deniliyor ki; CHP Genel Merkezi’nde 12. kat yani genel başkanlık katı dışında bu görüşü destekleyen yok. Bu kat dikkate alsın diye yapılan “partinin evlatları”, “parti rozeti taşıyanlar” vurguları daha sık duyuluyor. Mansur Yavaş isminin Parti Meclisi’ne getirilmesi halinde onay alamayacağını düşünenlerin sayısı bu yüzden hiç de az değil.

Yavaş olmazsa kim?

Mansur Yavaş konusunda dikkat çeken ikinci bir tespit ise her ne kadar kendine ait oyu olan bir isim olsa da bugünün koşullarının, 2014 yılında CHP adayı olarak girdiği seçimden farklı olduğu. Yavaş, 2014’de, AK Parti adayı Melih Gökçek’e karşı MHP dahil tüm Gökçek karşıtlarını birleştiren bir semboldü. Kıl payı seçimi kaybetti. Yavaş’ın tekil olarak parti adayı ya da ortak aday olması halinde aynı başarıyı elde edemeyebileceğini düşünenler var. Bunlara göre, 31 Mart’ta Ankara’nın milliyetçi, muhafazakâr seçmenini bölecek bir tablo söz konusu. 

CHP’nin Ankara adayları arasında geçen bir isim, sohbetimizde, Yavaş üzerinden süren tartışmalar için şunu söyledi:

“Umarım ortaya ikinci bir Abdullah Gül vakası çıkmaz. Muharrem İnce seçimi Kemal Bey kendisine, ‘gel Muharrem’ dediği an kaybettiğini söylemişti. Bence biz seçimi o zaman değil, Abdullah Gül’ü günlerce tartıştıktan sonra Muharrem İnce’yi aday olarak çıkardığımızda kaybettik. İnce asıl o zaman kaybetti. Ankara’da da bu olabilir. Yavaş tartışılıyor, aday gösterilmezse, kim aday yapılırsa yapılsın yarışa yine dezavantajlı başlayacak.” 

Bu tespiti aktardığım genel merkez yöneticisi ise, “Gül ve Yavaş benzetmesi doğru değil. Gül, iktidar partisinde görev yapmıştı. Yavaş, daha önce CHP’nin adayı oldu” diye konuştu. Aynı yönetici, “peki Yavaş olmazsa kim olur” soruma ise “Bir çırpıda beş isim birden sayabilirim. Bu beş isim de CHP üyesi olur” yanıtını verdi.