CHP’li Kuşoğlu:Bütçede yatırıma 65, faize 117 milyar TL öngörülüyor

CHP’li Kuşoğlu:Bütçede yatırıma 65, faize 117 milyar TL öngörülüyor

ESAM’ın Çarşamba Konferansları’nın konuğu olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, TBMM’de devam eden bütçe görüşmeleriyle ilgili bilgiler verdi. Kuşoğlu, “Bütçede yatırımlara öngörülen miktar 65 milyar. Faize ise 117 milyar 300 milyon öngörülüyor. Faiz ve yatırımlara öngörülen miktar bu iken bütçeden hayır gelmez. Tasarruf bütçesi böyle olmaz. Türkiye ekonomisi hap ile değil, ameliyat olması lazım” dedi.

Türkiye ve dünya gündemine ilişkin önemli meselelerin ele alındığı Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (ESAM) geleneksel hale gelen Çarşamba Konferansları’nın bu haftaki konuğu ‘Bütçe ve Ekonomi’ konusuyla Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu oldu. ESAM Konferans Salonu’nda gerçekleşen programa, ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, milletvekilleri, bürokratlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

ÖNGÖRÜLEN HÂSILAYI BULMAMIZ ZOR

Plan ve Bütçe Komisyon üyesi Bülent Kuşoğlu, TBMM’de devam eden bütçe görüşmeleri ile ilgili bilgi verdi. 2019 yılının bütçesini yapmaya çalıştıklarını ve yapılan bütçede birçok yanlış olduğunu dile getiren Kuşoğlu, “90’lı yıllarda devlet küçülmeye başladı. 65 milyarlık özelleştirme yapıldı. 2019 yılı bütçesinde 961 milyar liralık bütçemiz var. Eğer bütçe tutarsa öngörülen 4,4 trilyonluk gayrisafi yurtiçi hasılası elde edilecek. Geçen yıllardaki tecrübemize göre 961 milyar lira öngörülen bütçe aslında 1 trilyonu geçecektir. 4,4 trilyonluk hâsılayı bulmamız da biraz zordur. Dolayısıyla gayrisafi yurtiçi hâsılası bütçenin 4’te 1’idir. Yani devlet küçülmemiş, bunu çok rahat görüyoruz” diye konuştu.

BU TASARRUF BÜTÇESİ DEĞİLDİR

Kuşoğlu, yapılan bütçede yatırıma ve faize öngörülen miktarda dengesizlik olduğunun altını çizerek, “Hazine ve Maliye Bakanı yatırımlarda tasarruf yapılacağını söyledi. Yatırımlara 65 milyar, faize ise 117 milyar 300 milyon öngörülüyor. Bu faiz ödemesi varken, yatırımlara öngörülen miktar bu iken bu bütçeden hayır gelmez. Tasarruf bütçesi böyle olmaz. Cumhuriyet tarihinin en derin ve yapısal krizi ile karşı karşıyayız. Ama böyle bir dönemde önlem alınması gereken tedbirlerin başında gelen bütçe doğru dürüst kullanılamıyor. Bu ne tasarruf bütçesidir ne de krize karşı önlem bütçesidir” dedi.

ARTIK BORÇLANACAK DURUMUMUZ YOK

İkinci sebebin ise dünyadaki küresel gelişmelerin ve yereldeki bazı gelişmelerin iyi okunamamasından kaynaklandığın ifade eden Kuşoğlu, “ABD 2013 yılında parasal daralmaya giderek piyasadan para çekti. Biz ise sürekli borçlandık. Dünya üzerinden yaşanan olayları takip edemedik. Türkiye ekonomisi faizle borçlanır hale geldi. Özel sektörün, devletin ve hane halkının borçlarını toplayın, 5 trilyon lira Türkiye’nin borcu var. Hâlbuki bu 16 sene önce 1 trilyonun altındaydı. Artık borçlanacak durumumuz yok” açıklamasında bulundu.

TARIMSAL ÜRETİME İHTİYAÇ VAR

Türkiye’nin üretim ekonomisine geçecekse ilk olarak tarımsal üretimi hedeflemesi gerektiğini vurgulayan Kuşoğlu, tarımda çok iyi politikaların uygulanması gerektiğini belirtti. Kuşoğlu, devamında şunları kaydetti: “Bütçede 16 milyar 989 milyonluk bir tarımsal destekleme söz konusu. Fakat Tarım ve Orman Bakanı’nın bize açıkladığı 16 milyar 100 milyondu. 800 milyon burada kırpılmış. Üretim ekonomisi olacaksa tarıma büyük önem vermemiz gerekiyor ama bunun için adım atılmadığını görüyoruz.”

BAKANLAR MALİYET AÇIKLAMAKTAN KAÇIYOR

Yap-işlet-devret ile yapılan yatırımların önümüzdeki yıllarda devletin sırtına yük olmaya başlayacağını ifade eden Kuşoğlu, “Bunun içinde yol, köprü, hastane ve enerji yatırımları var. Biz bunların maliyetini bilmiyoruz. Bakanlardan öğrenmeye çalışıyoruz ama bununla ilgili açıklama yapmaktan kaçıyorlar. Maalesef devletin kasasından para çıkmadan yapılan projeler sağlıklı gitmiyor, devlete yük olmaya başladı. Türkiye’nin hap değil, ameliyat olması lazım. Geçici değil, uzun vadeli adımlar atılması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

ÜRETİME DÖNÜK BİR ZİHNİYET YOK

Türkiye’nin geçmişte gıda ve tarımda kendine yeten 7 ülkeden biri olduğunu hatırlatan Kuşoğlu, yaşanan ekonomik krizin iki temel sebebi olduğunu kaydetti. Ekonomik krizin birinci sebebinin yapısal sebepler olduğunu belirten Kuşoğlu, “Biz şimdiye kadar tükettik. Üretmeyen bir ekonomimiz var. Devamlı tüketip ithalat yaptığımız için üretim olmadığı için tıkandık. Türkiye’de üretime dönük bir zihniyet yok. Derhal üretime dönük adımlar atmalıyız” uyarısında bulundu.