Demirtaş: Hakkımda fezleke hazırlayan savcılar, FETÖ'den cezaevinde

Demirtaş: Hakkımda fezleke hazırlayan savcılar, FETÖ'den cezaevinde

Selahattin Demirtaş, Ankara Sincan Cezaevi Kampüsünde görülen duruşmaya Edirne Cezaevi'nden SEGBİS'le bağlanıyor.

HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 142 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı ana davanın duruşması Ankara Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülüyor. Hakkındaki 12’nci fezlekeyle savunmaya devam eden Demirtaş, öncelikle Mısır’da hayatını kaybeden devrik lider Muhammed Mursi’yi anarak, “Mursi’nin ölümü her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun bir cinayettir. Özellikle siyasiler açısından hapishanedeki her ölüm bir cinayettir. Rejimin işlediği bir cinayettir. Bunun tartışılması bile abesle iştigaldir. Umut ediyorum ki aynı kaderi paylaştığımız bu coğrafyadaki halklar, topluluklar olarak bütün bu yaşananlardan doğru dersi çıkarabiliriz” dedi.

Yargılandığı davada, kullandığı ‘Kürt Halk Önderi’ ifadesi dolayısıyla hakkında hazırlanan fezlekeye dair konuşan Demirtaş, “Kürt Halk Önderi sıfatının suç olduğunu kesinlikle düşünmüyorum, kabul etmiyorum” diyerek nedenlerini sıraladı.

‘FEZLEKEYİ HAZIRLAYAN FETÖ’DEN TUTUKLU’

12 nolu fezlekeyi hazırlayan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Alptekin’in ‘FETÖ üyeliği’ iddiasıyla tutuklandığını belirten Demirtaş, “Ben suçlu mu suçsuz mu bilemem. Umarım adil bir yargılamaya tabi tutulur. Ama o bizimle ilgili soruşturmaları yürütürken adil değildi, bunu biliyorum. Kendisi de görev yaptığı dönemler adaletli davranmadı, düzenlemiş olduğu bu fezleke de bunlardan bir tanesi. Fezlekenin tarihi 5 Temmuz 2012. Bundan 9 yıl önce düzenlenmiş bir fezleke. Konuşmayı yaptığım tarih de 14 Nisan 2012. Yani fezleke tarihinden yaklaşık 3 ay önce yapılan bir konuşma.”

‘ALAATTİN ÇAKICI BEYEFENDİ’ HATIRLATMASI

Alakası bile yoktur ama cezaevinde hüküm giymiş, ‘mafya’ diye tabir edilen suç örgütü liderleri var. Bir bakın şu andaki koalisyon ortağı partinin genel başkanı o suç örgütü lideriyle ilgili konuşurken nasıl konuşuyor. Bana soruşturma açma, fezleke düzenleme cüreti, cesareti göstermiş savcıyı, hani ben suç işledim demiyorum ama o savcı Bahçeli’ye soruşturma açabilir mi ‘Alaattin Çakıcı beyefendi’ dediği için? Demek suç değil. Alaattin Çakıcı denilen kişi cinayete azmettirmekten, bir sürü suçtan hüküm giymiştir. Uyuşturucu vs. bir sürü şey ilgili suçlaması var. Bir hükümlü ile ilgili ‘beyefendi, sayın, şu bu’ demek suçsa; Öcalan deyince suç oluyor da başka tutuklu ve hükümlüler için kullanınca neden suç olmuyor. Savcılar burada açıkça Kürtlere yönelik düşman hukukunun uygulamasının bir parçasıdır.”

‘SAVCI DÜŞMANLIK YAPTI’

“Savcı bu fezlekeyi düzenlemek ile aleni bir şekilde bizlere düşmanlık yapmıştır. Kendisi şuan nerede bilmiyorum fakat bir kelime ve cümleden yola çıkarak bir genel başkanı sanık konumuna düşürmek, yargı huzuruna çıkarmak bu kadar kolay olmamalıydı. Söylediğim ‘Kürt halk önderi’ sıfatının suç olduğunu kesinlikle düşünmüyorum, kabul etmiyorum. Konuşma az önce çözümünü okuduğum şekliyle bana aittir, konuşmamı tekrar ediyorum. Konuşmamın arkasındayım. Orada söylediğim her şey eleştiriler de dahil, bugün de geçerliliğini korumaktadır. Sanki 2019 Haziran için yapılmış bir konuşma gibi duruyor. 2009 Temmuz ayında yaptığım bir konuşma bugün de aynen geçerlidir. Bugün yaşadığımız durum oradaki eleştirilerden uzak değildir. Aynı şekilde benim siyasi görüşüm ve düşüncelerimdir.”

“Siyasi görüş ve düşüncelerimden dolayı şu anda bir fezlekeye ve yargılamaya muhatap olmuş durumdayız. Örneğin ben bu düşüncelerimi parlamentoda da ifade etmişim. Düşünceden ibarettir. Sayın Öcalan, Kürt halk önderi kavramlarını sadece burada kullanmadım ki çok kere kullandım. Az önce ifade ettiğim gibi ben Abdullah Öcalan’ın barış girişimlerinin gerçekten saygın olduğunu düşünüyorum. 20 yıldır bir hücrede tutulan, bir adada tutulan bir siyasi şahsiyetin Türkiye’nin barışı için mesaj vermesi, çağrılar yapması kimsenin zararına değil. Bu yönünün de saygın olduğu kanaatimi koruyorum.”