Deniz Baykal: 100 yıllık birikimi reddeden anlayış...

Deniz Baykal: 100 yıllık birikimi reddeden anlayış...

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, referandumun ülkenin anayasal sorunlarını çözemediğini belirterek, "Sonuç, öyle ya da böyle 50-50 ortaya çıktı. Toplumun yarısı değişikliği kabul ederken, yarısı kabul etmedi. Bu durumda, hayır diyen yüzde 50'ye bu senin de anayasan diyemezsiniz. Meriyet ayrı, meşruiyet ayrıdır" dedi.

CHP eski il başkanı Zeki Orhan'ın oğlunun düğünü için Kayseri'ye gelen Deniz Baykal, parti il merkezini ziyaret etti.  Baykal burada yaptığı açıklamada, Türkiye'nin çok önemli bir sürecin içinden belirterek şunları söyledi:

"'Çok büyük sorunlarla karşı karşıyayız. Türkiye'nin siyasal geleceğiyle ilgili çok önemli şekillenmeler yaşanıyor. Kısa bir süre önce referandum yaptık. Bu referandum, 100 yıllık birikimi reddeden bir anlayışı temel alan bir referandumdu. Bu referandum, Türkiye'nin anayasal sorunlarını çözemedi. Çok tartışmalı bir referandum oldu. Bir olağanüstü hal rejiminde referandum gerçekleşti. Adil, eşik koşullarda bir tartışma zemini oluşturulamadı. Devletin bütün imkanları, Cumhurbaşkanı ve Başbakan bir taraf olarak karşımıza çıktı. Diğer tarafta da belli siyasi partilerin katkısıyla bir çalışma yapıldı. Çok adil bir referandum yapılmadığı çok açık. Referandumda evet diyenlerin yüze 27'si de bu referandumun adil olmadığını söylüyorlar. Sayım yöntemleriyle ilgili çok sancılı bir süreç yaşandı. Sonuç, öyle ya da böyle 50-50 ortaya çıktı. Yüzde 50 ile başkan, milletvekili, bakan olunur, ancak yüzde 50 ile anayasa değişmez. Toplumun yarısı değişikliği kabul ederken, yarısı kabul etmedi. Bu durumda, hayır diyen yüzde 50'ye bu senin de anayasan diyemezsiniz. TBMM'de yüzde 50 yeterli değilken, millette yüzde 50 yeterli mi? Meriyet ayrıdır, meşruiyet ayrıdır.'' 

"DEVLETLE MİLLET KARŞI KARŞIYA GELMEMELİ"

Referandumun, anayasa değişikliğinin, toplumun makul bir çoğunluğunun benimsediği, kabul ettiği bir şekilde ortaya çıkmadığını vurgulayan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"'Referandumdan çıkan anayasa, yaralıdır, kanıyor. Bu referandum, toplumdaki anayasa tartışmalarını bitirmedi, aksine yeni tartışmalar ortaya çıkardı. Yeni anayasanın kilit noktası, başkanın millet tarafından seçilmesidir. Önümüzdeki süreç çok önemlidir. Türkiye, anayasa sorununu çözemedi. Bir önemli referandum yaşadık, çok sonuç çıkarmak mümkün, öğrenilecek çok şey, alınacak çok ders var. Bu süreç de halen devam ediyor. Türkiye'nin dış politikası yeniden şekilleniyor. Daha bugün Sözcü Gazetesi'ne operasyon düzenlendi. Türkiye bu aşamaya nasıl geldi? İyi mi yapıyoruz, kötü mü yapıyoruz? Bilemiyoruz. Bundan sonraki süreç, mutlaka demokratik bir ortamda götürülmelidir. Türkiye ancak bu kararla geleceğini gerçekleştirebilir. Tartışacaksak, adil tartışmalıyız. Daha referanduma gidenken OHAL kararnamesiyle, adil propaganda yapılması engellendi. Devletle millet karşı karşıya gelmemeli."

Deniz Baykal, Türkiye'nin geleceğini bir kişi belirlememesi gerektiğini, yanlışa 'dur' denilmesi gerektiğini anlattı. Konuşmasında, ''Önümüzde Ramazan ayı var. Ramazan ayı hele bir bitsin, ondan sonra bu sürecin çok hızlı işleyeceğini göreceğiz'' diyen Baykal, ''Sayın Cumhurbaşkanı şimdiden adaylık çalışmalarını yürütüyor. Biz de önümüzdeki süreçte Türkiye'nin geleceği için ağır sorumluluk için çalışmalarımıza hız vermemiz gerekiyor'' dedi.

"Atatürk'ün manevi şahsına yapılan hakaretleri nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna da Baykal, ''Bir toplumun manevi duygularına yapılan saldırılar kendiliğinden olmuyor. Bu saldırıların arkasında bunlara zemin hazırlayan zihniyet, daha sonra bunları kınıyor bundan oldu, şundan oldu gibi açıklamalara inandırıcı olmuyor. Bütün değerleri tartışıyoruz, ancak ülke yararına hiçbir yönü yok" diye konuştu.

Deniz Baykal,19 Mayıs'ın tartışmaya açıldığını ve bayram olmaktan çıkarılmasına çalışıldığı görüşünü savunarak, "Hem böyle bir süreci başlat, hem de üzüldük, bu tür açıklamalar inandırıcı olmuyor. Bunlardan vazgeçmemiz lazım'' diye konuştu.