Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan: Son vatandaşla görüşmeden o günkü mesaim bitmez

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan: Son vatandaşla görüşmeden o günkü mesaim bitmez

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun isteği ile belediye başkanı olduğunu, 2019’da istenirse tekrar aday olacağını, sonrasında ise aktif siyaseti bırakarak üniversite ve eğitim ile ilgileneceğini söyledi.

YURT Gazetesi-Ülkü ÇOBAN-Röportaj/ Recep Gürkan FETÖ/PDY iddianamesinde adının geçmesini “Cemaat mensubu değilim, bunu kimse söyleyemez” sözleriyle değerlendirdi. Yapılanın başarısız bir algı ve imaj operasyonu olduğu mesajını verdi.

Başlarken…

Edirne yoğun Türkiye gündeminin içinde gittiğimiz duraklar arasındaydı. Tam “Acaba Selimiye’yi önüme alıp bir çay içebilir miyim?” diye düşünürken, Türkiye siyasetinin ülkenin her noktasını sardığına daha yakından şahit oldum. Söze, "Belediye binası çok kalabalık, çok hareketli; sizi görmeye ve sizinle konuşmaya gelen oldukça fazla Edirneli var" diye başladım. Cevap kısa ve etkileyiciydi: Kapımız her zaman her gelene açık. Vatandaşın bize ulaşma hakkı var, oyunu verip seçtikten sonra kapınıza geldiğinde “Şimdi benim işim var” diyemezsiniz. Kimse buraya durup dururken gelmez, ihtiyaçları varsa gelirler. Mutlaka görüşürüm ve son vatandaşla görüşmeden benim o günkü mesaim bitmez.


•    Siz bir dönem milletvekilliği de yaptınız, neden Meclis’ten yerel yönetime geçtiniz?


Milletvekilliğinden Sayın Kılıçdaroğlu’nun isteğiyle belediye başkanlığı için aday oldum, kendi talebim değildi. Hatta aday gösterdikten sonra ben gidip böyle bir niyetimin olmadığını söyledim, adaylığımı geri çekmesini istedim. Kendisi “Hayır, ben böyle uygun gördüm sen de gidip bu görevi yapacaksın” dedi.

•    Neden belediye başkanı olmak istemediniz?


Milletvekilliği benim keyif aldığım bir görevdi, daha çok genel politika yapmayı seviyordum.  Uzun yıllar bürokratlık da yaptım, hep icracı görevlerde bulundum, doygunluğum söz konusuydu. Benim hedefim 2 dönem milletvekilliği yapıp yerimi genç arkadaşlara bırakmaktı.

•    Belediye başkanlığı için de aynı durum geçerli mi? İki kere yapıp bırakacak mısınız?


Yine kararım aynı, belediye başkanlığını da iki dönem yapıp aktif siyaseti bırakmayı düşünüyorum. 2019’da yüzde yüz kesin değil ama büyük ihtimal aday adayı olurum. Partimiz ne der, şartlar neler getirir görürüz ama 2 dönemden sonra yapmayacağım kesin.
İktidar uyarılarımızı dikkate almadı

•    Darbe teşebbüsü ile ilgili ne düşünüyorsunuz?


Atatürk “Efendiler Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, müritler ülkesi olamaz” diyor.  Biz ‘seküler devlet’ derken bunu anlatıyoruz; insanlar dinsiz olsun, kimse ibadetini yapmasın demiyoruz. Yıllarca Fethullah Gülen’i siz büyütmediniz mi? Biz hep tehlikeye dikkat çekmeye çalıştık.  Bu insanlar gözünü kırpmadan sivil halka ateş açtı, bomba attı, Gazi Meclis’i bombaladı, Kurtuluş Savaşı’nda Yunanlıların yapmadığını yaptılar.

•    İktidarın pozisyonunu nasıl yorumlarsınız, hem geçmişte, hem şu anda, hem bir öngörüde bulunursanız gelecekte?


Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ’ın bir cümlesi iktidarın pozisyonunu çok net ortaya koyuyor, “17-25 Aralık’tan önce biz size inanmadık, 17-25 Aralık’tan sonra da siz bize inanmadınız” dedi. Bizim uyarılarımızı maalesef iktidar hep reddetti, dikkate dahi almadı. FETÖ/PDY örgütü ile ilgili geç kalmış bir çalışma içinde olunduğunu düşünüyorum. Altını çizerek söylüyorum çalışmaların mutlaka çok şeffaf bir şekilde ve masumiyet karinesi ihlal edilmeden yapılması gerekiyor. Suça karışanlar en ağır şekilde cezalandırılmalı ama ‘tatbikata gidiyorsunuz’ diye gönderilen 20 yaşındaki masum Mehmetçiklerin durumu da gözetilmeli, çocuklara bir zarar verilmemeli.

Atatürk’ü bugün dikkate almaya başladılar

•    İktidarı ve muhalefeti çok fazla yan yana görüyoruz artık, siz de AKP’ye bir ziyarette bulundunuz.


AKP, MHP ve CHP il başkanları bizim olağanüstü meclisimize katıldılar. Akabinde AKP il başkanı hem CHP hem MHP il başkanlıklarını ziyaret etti. Biz de daha sonra AKP il başkanını ziyaret ettik. Karşılıklı bir iade-i ziyaret gibi ama şunu söylemek isterim: Biz siyaset zamanı siyasetimizi yapacağız. Atatürk “Egemenlik kayıtsız şartız milletindir” diyor. Atatürk’ün o sözlerini, öngörülerini yıllarca dikkate almayanlar bugün dikkate alıyorlar. “Hâkimiyet milletindir”… Biz de yıllardır bunu söylüyoruz.

Başkanlıktan sonra makam ve mevki beklentim yok

•    Üniversite kurma çalışmaları var mı?


Edirne’de çok uzun süredir bir özel üniversite kurma çalışmaları var ama bir türlü sağlıklı adımlar atamadık.  Bir kentte özel üniversite kurmak için orada oturmuş bir devlet üniversitesinin olması lazım.  Edirne’de Trakya Üniversitesi var ve şehir özel üniversiteyi kaldırabilir. Bir eğitimci olarak da, eski bir üniversite yönetici olarak da biliyorum.  Bir arkadaşımla beraber çalışmaları hızlandırdık, inşallah bunu gerçekleştireceğiz.

•    Sizin kariyeriniz nasıl devam edecek?

Belki özel üniversitede bir görev verirlerse yaparım. Benim belediye başkanlığından sonra makam ve mevki beklentim yok. Tecrübelerimizden yararlanmak isteyen olursa kapımız her zaman açık olacaktır. Sorarlarsa yol gösteririm, fikirlerimi söylerim. Toplumda öne çıkmış insanlar edinilmiş tecrübeleri kendileri yaşamadan alıp kullanan insanlardır, bu da birilerine mesaj olsun.

Cemaat mensubu değilim, bunu kimse söyleyemez!

•    İsminiz FETÖ iddianamesinde geçiyor öncelikle şunu sorayım: Siz bir cemaat mensubu musunuz?


Kesinlikle değilim, bunu da kimse söyleyemez zaten.

•    İsminiz neden iddianamede geçiyor, Edirne İmamı ile gidip görüştünüz değil mi?

Görüştüm ama bu özel bir görüşme değil bu bir, ikincisi ise iddianamede benim adımın nasıl geçtiğine bakın. Gizli tanık ifadesinde “Edirne İmamı Ömer Sezgin yerel seçimlerden önce başı açık kızlara bir anket yaptırdı. Bu ankette CHP Belediye Başkan Adayı Recep Gürkan önde çıktı. Bunun üzerine imam cemaat mensuplarına ‘CHP’ye oy verin’ diye talimat verdi, Belediye Başkan Adayı Recep Gürkan da birkaç kez bu adamla görüştü” diyor. Ben bu iddianamede sanık değilim, tanık değilim, şüpheli değilim. Yerel seçimlerde ‘cemaat’ idi, bir terör örgütlüğü söz konusu değildi. Biz de 30 kişi seçim otobüsümüzle diğer okullara gittiğimiz gibi gittik, nezaket görüşmesi yaptık, oy istedik. Hadise bu!  DHA’nın Edirne Büro Şefi’nin adıyla Hürriyet Gazetesi’nin internet sitesinde  “Edirne’de yerel seçimlerde FETÖ/PDY çalışması” başlığıyla bir haber çıkıyor. Altta da benimle ilgili iddianamenin o kısmı var. Bu bir algı ve imaj çalışmasıdır. Bununla ilgili hukuki süreci başlatıyoruz.  Bunu da haberi yapan arkadaşa inanıyorum ki hâkimler soracaklar. Yasal haklarımızı sonuna kadar arayacağız.  Böyle bir ortamda, böyle bir haber niye yapılır?  Bütün süreci açık yürütüyoruz, bunu basınla paylaşacağız.

2014 seçimlerinde Cemaat bize oy vermedi

•    Size ismi geçen Ömer isimli imamdan seçim döneminde bir destek ya da buna benzer herhangi bir şey geldi mi?


Oy verip vermediğini bilemem ama onun dışında ne maddi, ne manevi destek gördük. Oy geldiğini de zannetmiyorum. Çünkü 2009 yerel seçimlerinde Edirne’de bizim aldığımız oy 45 bindi, o dönemdeki belediye başkanı olan arkadaşımız 2014 seçimlerinde aday gösterilmemesi üzerine DSP’den aday oldu ve 9 bin 500 oy aldı. Ben de 35 bin 500 oy aldım. Toplarsanız yine 45 bin oy yapar. Demek ki bize dışardan çok bir oy gelmemiş.

Cemaat beni “Tehlikeli, önü kesilmeli” diye fişlemiş

•    Bermuda Şeytan Üçgeni’nden bahsetmiştiniz daha önce bir açıklamanızda, bu üçgen değil beşgen, altıgen olabilir demiştiniz. Ne düşünerek söylediniz bunu? Nasıl bir bağlantı zinciri var?


17 Ağustos 2014 tarihli Akşam Gazetesi ‘Edirne’de FETÖ dinlemeleri’  şeklinde bir haber yaptı. O haberde Edirne’de oluşturulan kumpasın emniyet, belediye, basın ve siyaset ayağı var. Üçgen mi, beşgen mi bilemiyoruz o anlamda söyledim, bunu tabii yargı ortaya çıkaracak. Edirne’de ben de dâhil olmak üzere ki o zaman milletvekiliydim hepimizi dinlemişler, birçok vatandaşı, gazeteciyi, siyasetçiyi fişlemişler.  Benimle ilgili cemaatin dinlemesinde “Tehlikeli, önü kesilmesi lazım” diyor.

Ben bir Twitter fenomeniyim

•    Twitter’dan takip edenlere cevap veriyorsunuz gördüğüm kadarıyla. Danışmalarınız mı kullanıyor yoksa kendiniz mi?


Evet, ben Twitter fenomeniyim. Kendim kullanıyorum. Twitter’ın beni cezbeden tarafı anlık bir iletişim aracı olması. Vatandaşla doğrudan ilişki kuruyorsunuz, onlar size doğrudan sorunlarını, görüşlerini, eleştirilerini, beğenilerini, sorularını aktarıyorlar. Bakın size bir örnek göstereyim: İki saat önce bir kullanıcı göndermiş, “Son yazdıklarımı Recep Gürkan başkana yazsam şimdiye sorun çözülmüştü” diyor. Demek ki bu vatandaş bizi sorun çözücü olarak görüyor, teşekkür ediyorum kendisine.