Erdoğan: Bugünün de Nemrutları ve Firavunları var

Erdoğan: Bugünün de Nemrutları ve Firavunları var

Erdoğan, Beştepe'de 5. İyilik Ödülleri Töreni'nde konuştu.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle oldu:

Ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için bu ödül töreninin hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Artık geleneksel hale gelen ödüllerin Diyanet Vakfımızın gayretleriyle yurt içi ve yurt dışında daha fazla rağbet kazanacağına inanıyorum.

Yaşadığımız çağda neticeyi Hak'tan, Halik'ten, Allah'tan bekleyerek yapılan çalışmalar adeta altın değerindedir. Az önce futboldan emekli olduğunu kabul edelim Ömer kardeşimizin artık hayır istikametinde goller atmayı hedeflemesi güzel bir gayeydi.

'BUGÜNÜN  DE NEMRUTLARI VE FİRAVUNLARI VAR'

Herşeye menfaat penceresinden bakıldığı dönemde bu ödüller adeta çöldeki vaha gibidir. Marifet iltifata tabidir. Günlük yaşantımızda, siyaset, ticaret, uluslararası ilişkilerde şahit olduğumuz hadiseler insanı insan yapan en büyük hasletin iyilik, yardım olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Dünyamız iyi insanların, hayır hasenat sahiplerinin yüzü suyu hürmetine ayakta duruyor. Dünün Firavunları, Nemrutları vardı. Bugünün  de Nemrutları ve Firavunları var. Hak batıl mücadelesi dün olduğu gibi bugün de var. Bu mücadele ilanihaye devam edecektir. Dünyayı hırs, hınç, haset değil iyilik değiştirecektir.

Dünyayı çatışma, kavga değil barış kaim kılacaktır. Allah rızası için iyilikte bulunanlar dünyayı güzelleştirecektir. Dünyayı zalimlerin önünde eğilenler değil, mazlumlara sahip çıkan Müslüman yürekler yeşertecektir. Sırtını müstekbirlere dayanmış katillerin kalplerde açtığı yaraları diline, dinine, rengine bakmadan muhtaçları bağrına basanlar tedavi edecektir.

Savaşın, yoksulluğun, husumetin yaydığı kara bulutları inşallah insanlığın ufkundan yine iyi kalpler kaldıracaktır. Bunun için derviş Yunus 'yaradanı yaradandan ötürü severim' diyerek hepimize yürünecek yolu gösteriyor.

'BAZI MÜSLÜMAN ÜLKELER İLE BATILI ÜLKELER SINIFTA KALDI'

Son 7-8 senede bölgemizde vuku bulan hadiseler, 100 binlerce Müslümanın gözündeki perdeyi de kaldırdı. Suriye, Yemen, Irak, Libya ve Filistin'de yaşananlar Müslümanlar için iyiyi kötüden, dostu düşmandan ayıran bir furkan oldu. Maskeler düştü, makyajlar aktı, gerçek yüzler ortaya çıktı. Özde demokratlarla sözde demokratlar bu süreçte ifşa oldu. Temel sorunumuzun imkansızlıktan ziyade vicdansızlık olduğu bir kez daha açığa çıktı. Dünyada barış ve huzurun önündeki en büyük engelin irade eksikliği, vicdan kıtlığı aleniyet kazandı. Bu süreçte bazı müslüman devletlerle beraber batılı ülkeler, kurum ve kuruluşlar çok kötü bir imtihan verdiler. Temel insanlık sınavından da sınıfta kaldılar.

'MURSİ VE ARKADAŞLARINI MAHKUM EDEN BİRİYLE OTURMAM'

Ha bizi tahrik etmeye çalışıyorsan, biz tahrik olmayacağız. Biz bu oyunla  tahrik olmayacak kadar evrensel bir dinin mensuplarıyız. Bu oyuna gelmeyiz. Aynı şekilde Mısır'da darbe mahkemelerinin kararlarıyla idam edilen gençlerin acısını yüreklerinde hissetmediler. Daha geçenlerde 9 genci idam ettiler. Ey Batı! Avrupa Birliği, hani AB ülkelerinde idam yasaktı. Siz Sisi'nin davetiyle nasıl oluyor da icabet ediyorsunuz. O da bir katliamın düzenleyicisi. Samimi olsaydınız, gerçek demokrat olsaydınız böyle bir idam mekanizmasını çalıştıran davetine icab etmezdiniz. Beni Sisi'yle barıştırmak isteyen çok var. Asla kabul etmiyorum, etmem de. Halkın yüzde 52 oyu almış olan Mursi'yi ve arkadaşlarını mahkum eden bir kişiyle karşı karşıya gelmem.

'SUUDİ YÖNETİMİ KATİLLERİN 15 KİŞİ İÇİNDE OLDUĞUNU BULUYOR'

İstanbul'da vahşice öldürülen Müslüman gazetecinin katli karşısında seslerini çıkarttılar mı? Şimdi ses çıkartanlar malüm ülke tarafından sürekli olarak dışlanıyor. İstediğin kadar dışla, biz hak neyse söyledik. Bizden katliamın belgelerini isteyenlere belgelerini verdik. Gelin dedik, dinlettik. Amerika, Japonya, Fransa, İngiliz, Suudi Arabistan'ın kendisi. Hepsine anlattık. 15 işi 2 uçakla İstanbul'a geliyor ve başkonsoloslukta bu katliamı yapıyor. Nişanlısı kapıda. Veliaht prens açıklama yapıyor 'öbür kapıdan çıktı' diyor. Dışişleri Bakanı 'yerli işbirlikçilerle bu uygulandı' diyor. Diyorum ki, 'yerli işbirlikçi varsa bunu açıklamaya mecbursun'. Şunu söylüyorlar 'diğer kapıdan çıktı'. Yahu bu akil baliğ olmamış çocuk mu? Dışarıda eşini bekliyor, eşini almadan gidiyor. Bu adam dünyanın tanınmış gazetecilerden bir tanesi. Bunlar insanoğlunu enayi yerine koyuyorlar. Suudi yönetimi bunun katillerinin o 15 kişi içinde olduğunu biliyor.

'AVRUPA'DA TERÖRİSTLERİN KAPILARINA POLİS DİKTİLER'

Terör kapılarına dayanana kadar bir kez olsun tehditlerin farkına varmadılar.  Çok daha vahim terör gibi meselede iyi terörist, kötü terörist ayrımına gitmeden çekinmediler. Suriye'den, Irak'tan esirgediklerini FETÖ'cü alçaklara YPG'cilere göstermekten çekinmediler. Adaletten kaçan FETÖ'cüler baş tacı edildi. 10 binden fazla Suriyeli çocuk Avrupa'da kaybolurken, teröristleri korumak için kapılarına polisler dikildi. Binlerce silah verilen YPG'li katiller Suriye'nin kuzeyinde terör koridoru amacındaysa bunun müsebbibi terör örgütüne şaşı bakanlardır. Bunları kendilerine hep söyledik. Ama devamlı kaçıyorlar.

'TÜRKİYE ZULÜM KARANLIĞINI DELEN BİR KANDİL OLMUŞTUR'

Karanlık ne kadar koyu olursa olsun onu yırtan bir şafak bulunur. Gecenin siyahını delen bir kandil bulunur. Gökyüzünü aydınlatan bir kamer bulunur. Yaralı gönüllere şifa olacak bir merhem bulunur. Allah için seven mümin yürekler bulunur. Zalimlere inat, mazluma sahip çıkacak iyilik neferleri bulunur. İşte Türkiye böylesi kasvetli dönemde, zulüm karanlığını delen bir kandil olmuştur. Dünyada tüm dönor ülkelere yardım konusunda 1 numara milli gelire oranla ölçüldüğünde Türkiye'dir. Yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli kardeşimize sadece kapımızı açmadık, bağrımıza bastık. Şu ana kadar 35 milyar doları aşmış vaziyette yaptığımız harcama. AB verdiği sözü tutmadı. Bize 1 milyar 710 milyon dolar ödeyecekti. Ama ödemediler.

'ORAN VE MİKTAR BAKIMINDAN YARDIMLARDA ZİRVEYE YERLEŞTİK'

Sınırlarımıza gelen hiç kimsenin etnik kimliğini, dinini, kültürünü meşrep ve mezhebini sorgulamadık. Kürt, Arap kardeşlerimize sahip çıktık. Ezidilere, hıristiyanlara da kapımızı ardına kadar açtık. Paylaşmanın bereketine inandık, merhametin gücüne iman ettik. Türkiye'yi dünyanın en cömert ülkesi yaptık. Bizler Türkiye olarak 2018'de 8,5 milyar dolarla oran ve miktar bakımından insani yardımlarda zirveye yerleştik. Batılı kuruluşlar gibi kalkınma yardımı altında farklı hesapların içine girmedik. Bize has, Türk milletine has yardım modeliyle kalıcı izler bıraktık.

'VİCDANSIZLAR ANLAMASA DA MAZLUMLARLA PAYLAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Bugün TİKA, AFAD, Kızılay, Diyanet Vakfı sivil toplum kuruluşlarımızla dünyanın en sıkıntılı coğrafyalarında insani yardımlarımızı sürdürüyoruz. Ecdadımızın yaptığı gibi 4 kıta 7 iklimde Türkiye'nin iyilik sancağını göndere çekiyoruz. İçimizdeki gibi gafiller, vicdansızlar anlamasa da inşallah imkanlarımızı mazlumlarla paylaşmayı sürdüreceğiz.