Erdoğan'dan tehdit gibi açıklama: Mansur Yavaş seçilirse hem Yavaş hem Ankaralılar bedel öder

Erdoğan'dan tehdit gibi açıklama: Mansur Yavaş seçilirse hem Yavaş hem Ankaralılar bedel öder

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP’nin Ankara adayı Mansur Yavaş seçilirse hem Yavaş’ın hem de Ankaralılar’ın ‘bedel ödeyeceğini‘ söyledi.

Yavaş hakkında avukatlık yaptığı dönemde iş insanı Necmettin Kesgin’e sahte senetle icra takibi başlattığı iddiasıyla dava açılmıştı.

Yavaş asıl mağdurun kendisi olduğunu söyleyerek söz konusu senedi aldığı iş insanının dört sene hapis cezasına çarptırıldığını belirtmiş, AKP ise Yavaş’ın adaylığını tartışmaya açmıştı.

Yavaşla ilgili ‘sahte senet‘ iddialarına dair konuşan Erdoğan şu açıklamada bulundu: “Bu belgelerin ortaya çıkması, yargının Sayın Yavaş’la ilgili vermiş olduğu karar kenara konulacak bir şey değil. Bu seçime böyle girebilse dahi seçimden sonra bunlar milletin önüne gelecek, milletin önüne geldiği zaman burada çok ciddi bir bedeli kendisi ödeyeceği gibi Ankaralı hemşehrilimize de ödetme durumuna düşürür.

‘Cami katliamına Avrupa’dan da İslam dünyasından da tepki gelmedi’

Erdoğan, Yeni Zelanda’da 15 Mart cuma günü Christchurch kentindeki iki camiye yönelik düzenlenen ve 50 kişinin ölümüne sebep olan katliama ilişkin “Avrupa’dan henüz daha bir şey duymuş değiliz. İslam dünyasından da ses yok, sadece Türkiye olarak biz yorumlarımızı, değerlendirmelerimizi yapıyoruz”dedi.

Kanal 7 ve Ülke TV ortak yayınında katıldığı ‘Cumhurbaşkanı ile Seçim Özel’ programında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Erdoğan katliama ilişkin şöyle konuştu: “Bu olay, tamamen örgütlü bir olaydır. Zira burada 50 Müslüman şehit edilmiştir. Bunların içinde yavrular var 3-4 yaşında. Acımasızca bunlar orada şehit edilmiştir.”

Fransa’da radikal İslamcılar tarafından yapılan Charlie Hebdo katliamında bütün dünyanın Avrupa’da bir araya geldiğini ama Yeni Zelanda’daki olayda Avrupa’nın sesinin çıkmadığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: “Avrupa’dan henüz daha bir şey duymuş değiliz. Batı medyası işi tamamen sinsice götürüyor. İslam dünyasından da ses yok sadece Türkiye olarak biz yorumlarımızı, değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Yardımcımı, Dışişleri Bakanımı, geniş bir heyet ile gazeteci arkadaşlarla beraber Yeni Zelanda’ya gönderdim. Orada görüşmeleri yaptılar. Genel Vali, Belediye Başkanı, Başbakan ile görüşmelerini yaptılar. Benim de oradaki İslami cemaat liderleriyle, arkadaşlarımız toplantıdayken sabah telefon bağlantısıyla görüşmem oldu. Bizi üzen şey şu; bir taraftan barıştan, özgürlüklerden bahsedeceksiniz ama bütün bunlardan bahsederken bir terörist ortaya çıkacak, ondan sonra da onunla ilgili çok farklı bir yaklaşım olacak.”