Erdoğan: Hassas olmasak Ermenileri Ermenistan'a göndeririz

Erdoğan: Hassas olmasak Ermenileri Ermenistan'a göndeririz

Almanya Federal Meclisi'nin 'Ermeni soykırımı'nı tanımasına tepki gösteren Erdoğan, "Hassas olmasak Ermenileri Avrupalılar gibi Ermenistan’a göndeririz, ülkemizde tutmayız, yaparız bunu" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİM 23. Olağan Genel Kurulu ve İhracat Şampiyonları Ödül Töreni'ne katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmasında, Avrupa'nın mülteci anlaşmasındaki tavrına tepki gösterip, 'Karşımıza Ermenileri, terör örgütlerini sürmeyin. Delikanlı olun benim ciğerimi yiyin' dedi.
Doğu Afrika gezisinden dün dönen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genel Kurulu’nda konuşuyor. Almanya Federal Meclisi’nin ‘Ermeni soykırımı’nı tanımasına tepki gösteren Erdoğan, Almanya Parlamentosu’nun aldığı kararın hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirtti. Erdoğan, “Onlar önce Holocaust’u yeniden tanımlasınlar. Buradaki meselenin Ermeniler olmadığını, onların sadece istismar edildiğini sen de çok iyi biliyorsunuz. Ermeni meselesi bir şantaj aracı bir sopa olarak kullanılmaya başlandı” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin Ermeni konusunda hassas davrandığını belirterek, “Eğer hassasiyet gözetmemiş olsak vatandaşımız olmayan Ermenileri niye ülkemizde tutalım, Avrupalılar gibi Ermenistan'a göndeririz, yaparız bunu” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle: “Biraz önce sayın başkan ve bakan ile ihracatçılarımızın ülkemize katkılarıyla ilgili konuştum. Dünyada üretim ve ticaret konusunda ciddi sıkıntıların yaşandığı bir dönemde Türkiye’nin üretimini sürdürüyor olmasında en büyük pay ihracatçılarındır. Sayın başkan az önce en büyük takdiri hak etmiyor muyuz diye sordu. Evet, ihracatçılarımız her türlü desteği de tebriği de hak ediyor. Onun için ülkenin sorumluluğunu üstlendiğimiz günlerden beri, yurt dışı gezilerimizde mutlaka ihracatçılarımızla birlikteyiz. İşte dün, Afrika’dan döndük. 135 kadar iş adamımızla beraber gezi düzenledik. 3 ülkede de nelerin olduğunu çok daha yakından görmüş olduk. Bunlar bizim için bakire alanlar. Onun için Türk turizmcileri buralara girdikleri andan itibaren alt yapı üst yapı değerlendirmemiz lazım. İhracatçılarımız, en çok görüştüğüm kesim durumunda, ben sizlerden razıyım inşallah sizler de bizlerden razısınızdır.
“Değerli kardeşlerim, bugüne kadar yapılanlar önemli. Ama Türkiye için asıl önemli olan bundan sonra yapılacak olanlardır. 2023 hedeflerimiz bizim için bir namus meselesi haline dönüştü. Bizi engellemek, yoldan çıkartmak için yapılanları en iyi sizler görüyorsunuz. Gittiğimiz her yerde Türkiye’yi yeniden eski sancılı haline döndürmek için oynanan oyunları görüyoruz. Hala Gezi olaylarını ağaç meselesi diye, 17-25 darbe girişimini hukuk mücadele diye görenler varsa kınıyorum
“Soykırım konusunda bize son laf edecek ülkenin ‘Soykırım’ kararı, hayatın doğal akışına uygun değildir. Onlar önce Holocaust’u yeniden tanımlasınlar. Buradaki meselenin Ermeniler olmadığını, onların sadece istismar edildiğini sen de çok iyi biliyorsunuz. Ermeni meselesi bir şantaj aracı bir sopa olarak kullanılmaya başlandı. Türkiye’den kaçan Türk çete elemanları Almanya başta olmak üzere Batı ülkede rahatça hayatını sürdürüyor. Ülkemizde cinayet işleyenleri, mensubu oldukları örgüt nedeniyle saklıyorlar. Özdemir sabancı cinayeti ile ilgili yeni adım atıldı. Geçmişin muhasebesi yapılacaksa en alnı ak ülke biz oluruz. Bu konuda pek çok ülkenin sicili çok karanlık ve kanlıdır. Diğer devletlerin geçmişleriyle ilgili bir liste koysak nasıl olur? Kıbrıs Rumlarının adada yaptıklarının şahitleri hala hayatta. Ermenilerin Karabağ’da gerçekleştirdikleri vahşeti dinlemek bugün de mümkündür. 2. Dünya Savaşı’nda Almanya’nın soykırımından kaçanları biz hala ülkemizde misafir ediyoruz. Eyy Almanya, bunları bilmiyor muyuz sandın? Kırım Türklerinin başına gelenleri biliyorsunuz. “Ama onlar, milyonların ölümünü sadece bir istatistikten ibaret gördükleri için vahşeti meşrulaştıracak bir yol bulurlar.
Ama ülkemizi sık sık Ermeni Soykırımı tasarılarıyla tehdit eden devletlerin arkasında milyonlarca masumun vebali ve kanı vardır. Beğenirler, beğenmezler. Bizim Ermeni meselesindeki tavrımız en başından beri nettir. Soykırım ithamını asla kabul etmiyoruz. 1. Dünya savaşı şartlarında, elbette asayişi sağlamak adına birtakım tedbirler alınmıştır. Çocuk o ya çocuk, çıkmış Alman Parlamentosu’na metin hazırlıyor. Sen nereden biliyorsun ya? Arşiv bilincin ne senin? Almanya’da doğmuş, büyümüş, nereye gidersen git Tayyip Erdoğan’a küfretmek sana bir şey kazandırmaz. Ama ben koca Alman Parlamentosu’nun bunların arkasına takılmasına şaşırdım. Eyy Alman siyasileri, biz tüm arşivlerimizi açtık açık tutuyoruz, sizin de varsa buyrun açın tartışalım. Ama buna yüreğiniz yetmez. Çünkü böyle bir şeye girdiğiniz anda nasıl rezil olacağınızı biliyorsunuz. Bizde milyonlarca belge var, tamamı kontrolden geçti. Varsa siz de belgelerinizi ortaya koyun. Koyamazlar. Çünkü biliyorlar ki burada öyle bir şey söz konusu değil. Kim kimi öldürmüş, kim kimi yerinden etmiş… Bunların cevabı orada ortaya çıkar. Biz bu araştırmayla yüzleşmeye hazırız, bölgede faaliyet yürütmüş olanlar hazır mı? Ermenistan, Almanya, Batılı birtakım ülkeler buna hazır mı? Biz burada bir samimiyet sorunu görüyoruz. Hem aynı ithamı öne sürüp duracaksınız, hem de bunun araştırılmasını sağlayan teklife sırtınızı çevireceksiniz. Buna ‘Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’ derler.
Doğduğum ve büyüdüğüm yer olan Kasımpaşa’da bir söz vardır: Delikanlı olun ciğerimi yiyin; karşımıza Ermenileri, medya görünümlü propaganda makinalarınızı sürmeyin…