Erdoğan: Kendi kararı Davutoğlu: Zorunluluk

Erdoğan: Kendi kararı Davutoğlu: Zorunluluk

Cumhurbaşkanı Erdoğan, halefi Davutoğlu’nu 20 ayda boşa çıkardı. Davutoğlu aday olmayacağını açıklarken, görevinin

Ahmet Davutoğlu, yarı sitem yarı serzenişle veda etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Başbakan’ın kendi kararı” sözüne atıfta bulunurcasına, “Görev süremin dört yıl sürmemesi benim tercihim değil, bir zaruretin sonucudur” karşılığı verdi
AKP’de yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği oldu ve Davutoğlu dönemi sona erdi. Erdoğan-Davutoğlu restleşmesinde kurban Davutoğlu oldu ve AKP’de olağanüstü kongre kararı alındı. Erdoğan ile Davutoğlu arasında önceki akşam gerçekleşen 1 saat 40 dakikalık görüşmenin ardından, Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) AKP Genel Merkezi’nde toplanması kararı alındı. Başbakan Davutoğlu başkanlığında yapılan ve yaklaşık 35 dakika süren MYK toplantısında kongre tarihi kararlaştırıldı. Olağanüstü kongre 22 Mayıs Pazar tarihine karar verildi. 
“Mutabakat yoksa aday olmam” 
Olağanüstü kongreyle AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık görevlerini bırakmaya hazırlanan Davutoğlu, MYK sonrası kameraların karşısına geçti, sitem dolu bir konuşmaya imza attı. Davutoğlu, “Benim bu kararı almamda herhangi bir şekilde hissettiğim bir başarısızlık duygusu ya da tarafımca atılmış bir adımdan duyulmuş pişmanlık söz konusu değildir. Yaptığım görevi hakkıyla ve onurumla yaptım. Peki neden böyle bir karar aldım? Benim akademik hayattan bugüne hiç terk etmediğim prensiplerim var. Hiçbir zaman mevki ve makam talep etmedim. Başbakan başdanışmanlığı, dışişleri bakanlığı ve başbakanlık görevleri onurlu, büyük görevlerdi. Bunların hiçbirini ben talep etmedim. Hiçbirisi için bir an dahi lobi yapmak ya da bir şekilde talepte bulunmak niyetinde bulunmadım. Bugün de böyle bir talebim olmadı. Her iki kongrede mutabakatla genel başkan seçildim. Mutabakatın olmadığı yerde de genel başkanlığa aday olmayı düşünmem” dedi.

“Yöntemi dostlukla bağdaştıramadım” 
Yetkilerinin kısıtlandığı son MKYK’yı hatırlatan Davutoğlu, “Son MKYK’da yaşananlar ve önergenin kendisi parti usulleri bakımından benim açımdan çok büyük bir önem arz etmiyor. Onun için ilk imzayı kendim attım. Ama takip edilen yöntemi refik (arkadaş/dost) olma özelliğiyle bağdaştıramadım. Yaptığım muhasebe bütün arkadaşlarımla yaptığım istişareler ve Cumhurbaşkanımız’la yaptığım istişare neticesinde AK Parti’nin birliğinin, beraberliğinin devamı için refik değişmesindense bir genel başkan değişimin daha doğru olacağı kanaati bende hasıl oldu. Çünkü herhangi bir şekilde MKYK yenilenmesi parti içerisinde gereksiz tartışmalara sebebiyet verecekti” diye konuştu.
“Dönemimde tek kişi istifa etmedi”
 Başbakanlık döneminde yaptıklarını bir bir anlatan Davutoğlu, “Gururla huzurunuzda ifade ediyorum ki, benim AK Parti Genel Başkanlığım döneminde bu partiden tek bir istifa yaşanmamış, tek bir kardeş ihtilafı görülmemiş ve partimizin omurgasından da yapısından da hiçbir şey eksilmemiştir. Bu önemli bir meydan okumaydı. Geçmiş tecrübeleri bilenler bugün bu noktada elde ettiğimiz başarıyı da herhalde görürler” dedi. 
“Ben emaneti üstlendim” 
Davutoğlu, Erdoğan’ın “Emanetçi başbakan istemiyorum” sözüne atıfta bulunarak, “Bütün bunları yaparken, temel saikim Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak taşıdığım ağır sorumluluğun hakkını vermekti. Olağanüstü kongrede Sayın Cumhurbaşkanımızın da vurguladığı gibi bu dönem güçlü cumhurbaşkanı, güçlü başbakan dönemiydi. Ben o gün Sayın Cumhurbaşkanımız’ın vurguladığı prensibi hayata geçirmeye gayret ettim. O gün Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Emanetçi bir başbakan istemiyorum’ demişti. Doğru bir tavırdı. Ben emaneti üstlendim ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık koltuğunun da hakkını vermek için gece gündüz çalıştım” diye konuştu. Erdoğan ile aralarında olan insani kardeşlik hukukunu her zaman gözettiğini ve bundan sonra da gözeteceğini söyleyen Davutoğlu, “Cumhurbaşkanımız’la son nefesime kadar vefa ilişkisini sürdüreceğim. Hiç kimse benim ağzımdan, benim dilimden, benim zihnimden Cumhurbaşkanımız aleyhine tek bir söz duymadı, duymayacak. Burada kimsenin bundan sonra yeni fitne kapıları açmaya niyetlenmemesi icap eder” dedi.
“Benim tercihim değil"
DAVUTOĞLU, seçmenlerine de seslenerek, “Sizin hukukunuzu korumak için gayret ettik. Görev süremizin dört yıl sürmemesi benim tercihim değil, bir zaruretin sonucudur. Seçmenlerime verdiğim vaatler yerine getirildi” diye konuştu. Buruk olduğu gözlenen Davutoğlu, “Biliniz ki, Hazreti Mevlana’nın torunu olarak, sevgi dışında yüreğimde hiçbir şey yok. Kimseye sitem, öfke, kırgınlık taşımıyorum. Kim ne yapmış olursa olsun, herkese bu anlamda hakkımı helal ediyorum ve Konyalılar’ın da kimseye sitem duymamasını istirham ediyorum. Allah'tan üstün olan yoktur. Allah’a tevekkül eder yolumuza devam ederiz. Bütün seçmenlerimizin ve özellikle de Konyalı seçmenlerimizin partimizin birliği ve beraberliği içinde eskisinden daha fazla çalışmalarını rica ediyorum” dedi. 
Kimi ağladı, kimi uyudu
DAVUTOĞLU, veda konuşması yaparken danışmanı eski Konya Milletvekili Kerim Özkul ile Konya Milletvekili Mustafa Baloğlu’nun ağladığı görüldü. AKP Erzurum Milletvekili Recep Akdağ ise uyumayı tercih etti.