İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın restorasyonu tamamlanan Mısır Çarşısı'nda yaptığı konuşmasından satır başları:

Ben de buranın esnaflarındandım. Ama içeride olanlardan değil. Buraya şarküteri ürünleri satan esnaflardandım.

Hafta başında Özbekistan’daydık. Buhara’ya geçtik. 4 gün Özbekistan Kore’deydik.

Sadece Mısır çarşısının da içinde bulunduğu şu tarihi yarımada pek şok ülkenin toplan turist sayısından daha çok ziyaretçiyi misafir ediyor. Bu büyük bir mutluluk. Devam eden restorasyonların ardından bu bölgemizi çok daha cazip hale getireceğiz.Türk turizmi iç ve dış saldırılardan sonra irtifa kaybetmişti. İnşallah Türk turizmi bu yıl 40 milyonluk turist sayısıyla şahlanış döneminde giriyor.İstanbul gibi bir hazinemiz varken bu milletin sırtı yere gelmez. Ama bizim de İstanbul’un değerini bilmemizi lazım. Cumhuriyet döneminde İstanbul’u hak ettiği özenle yönetemediğimizi itiraf etmeliyiz. Bu felaketin sorumlusu Türkiye ve İstanbul’u yönetme sorumluluğu üstlenenlerin vizyonsuzluk kokan ihmalleridir. Siz vatandaşa imkan vermezseniz neresini bulursa oraya gider yerleşir.

İLK 10 EKONOMİ ARASINA GİRECEĞİZ

İstanbul’a belediye başkanı olduğumda kimden aldım, CHP belediyesinden aldım. Ne vardı? Çöp vardı. CHP zihniyeti kirliliktir. Çöp dağlarıdır.

Dünyanın en büyük 17. Ekonomisi sırasında geldik. Nereden geldik 24. Sıradan geldik. Yetmez. İlk 10 ekonomi arasına gireceğiz.

İnsanlar gelip geçici sistemler kalıcıdır. Şimdi 24 Haziran'da cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiyor muyuz buna hazır mıyız. Bunun için kalan 50 günde gece gündüz demeden çalışacak mıyız? Biz en çok da gençlerimiz için bu hükümet sistemi değişikliği yaptık. Bu noktaya durup dururken gelmedik. Bu işin temelinde 2007 cumhurbaşkanlığı seçiminde yatan kriz yatıyor. 2014 yılında milletin oylarıyla cumhurbaşkanı seçildiğimde meşruiyetimin kaynağı sebebiyle farklı bir cumhurbaşkanı olacağımı ilan etmiştim. Alıştığınız gibi Çankaya köşküne oturup suya sabuna dokunmadan sorumluluk üstlenmeyen bir cumhurbaşkanı olmayacağım demiştim. Ne oldu? Çankaya’ya çıktık orada farklı bir cumhurbaşkanlığı sürecini başlattık. Bakanlar kurulu toplantılarına başkanlık ettim. 7 Haziran seçimleri sonrasında hükümet kurulamayınca yeniden seçim kararı aldık. Darbecilerin karşısına çıkmak için bir an bile tereddüt etmedim. MHP ile birlikte sorumluluğun gereğini yerine getirdik. 16 Nisan’da anayasa değişikliğin MHP ile birlikte gerçekleştirdik.

CUMHUR İTTİFAKINI KURDUK, ARAMIZDA AYRILIK GAYRILIK YOK

Cumhur ittifakını kurduk. Aramızda ayrılık gayrılık yok. Parlamento cumhur ittifakıyla daha güçlü. Bu seçimlerin normal zamanda yapılmasını planlamıştık fakat böyle bir gelişme olunca bun 24 hazirana çektik. Ne olur ne olmaz dedik. Ana muhalefetin boyunun ölçüsünü defalarca aldığımız için bu meydan okumalardan endişe etmedik. Yeni bir boyun ölçüsü alalım dedik. Seçimlerin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Yeni hükümet sistemi gereği meclis ve hükümet tamamen ayrılacağı için sandıktan çıkan sonuçlar daha belirleyici olacaktır. Yeni sistemde koalisyona fırsat olmayacaktır. Sandıkta kullanılan oyun en az beş yıllığına dönüşü yok. Bu yüzden milletimizin oyunu kullanırken her zamankinden daha fazla düşünmesi gerekiyor.

MECLİS'TE YALNIZ BIRAKMAK OLMAZ

Cumhurbaşkanına hükümeti kurma yetkisi verirken onu Meclis'te yalnız bırakmak da olmaz. Cumhurbaşkanı Meclis'le ne kadar uyumlu çalışırsa Türkiye o kadar kazanır. İlkler her zaman zordur sıkıntılıdır ancak neticesi bereketlidir. Türkiye yeni yönetim sisteminin bu ilk seçimin inşallah kolay bir şekilde gerçekleştirecektir.

Cumhurbaşkanı adayını açıklamakta ittifak yapacağı partileri belirlemekte bu kadar zorlananlara bu millet ülkenin yönetimini… (Erdoğan’ı alanda dinleyen vatandaşlar: Vermez) O kadar.

'SİZDEN BU MİLLETE FAYDA OLMAZ'

15 milletvekilini gitti bir partiye verdi. Niye grup kur diye. Parlamentoda sıralara baktık o milletvekilleri yok. Milletin iradesini satın almaktan daha beter bir şey olabilir mi? Şimdi bunu yapanlar milleti idare edeceğiz diyorlar. Sizden bu millete fayda olmaz. Demokrasi dürüstlüktür. Demokrasi bir yerde namus meselesidir.

'MUHALEFETTEN BİRİLERİNİ GÖRÜRSENİZ SORUN'

Tüm amaçları Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek. Diyelim ki bunu başardınız ve yönetimi devraldınız siz millete ne vaat ediyorsunuz. Tüm milletimden rica ediyorum. Muhalefetten birilerini gördüklerinde şunu sorsunlar: Siz ülkeye hangi büyük yatırımları yapacaksınız?  Yavuz Sultan Selim Köprüsü mü yapacaksınız, Marmaray mı yapacaksınız, Avrasya Tüneli mi yapacaksınız, 3. Havalimanı mı yapacaksınız, Kanal İstanbul'u mu yapacaksınız? Ne yapacaksınız ya, ne yapacaksınız. Onu söyleyin. Sizin başınızdaki şahıs zaten SSK Genel Müdürü'yken bu milleti inim inim inleten kişidir. Bunlarda milli geliri büyütmek, ihracatı, istihdamı artırmak için sorun bakalım ne yapacaksınız? Bunların eğitim, sağlık, tarım alanında bir projesi var mı? Biz yapacaklarımızla değil, yaptıklarımızla konuşuyoruz.

BUNLAR İKTİDARDA OLSA VATAN ELDEN GİDERDİ

Eğer bize saldıranlar, Afrin’de bunlar iktidarda olsa inanın vatan elden giderdi. Şu anda son rakam ne biliyor musunuz? Afrin’de etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı: 4376, Kuzey Irak’ta 379 Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te 297…

BUNLARIN CİĞERİNİ BİLİRİZ

Sizlerden rica ediyorum lütfen, karşınıza geçip Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretten başka söyleyecek sözü olmayanlara bu soruyu sorun. Eğer sizi gerçekten tatmin eden bir cevap verirlerse açık söylüyorum tercihinizi onlardan yana kullanın. Çünkü biz bu ülkenin daha ileri gitmesinden mennun oluruz. Ama biz bunları ciğerlerini biliriz. Koskoca İstanbul’u bu zihniyet bize teslim etti. Nasıl teslim ettiklerini gençler annelerinize babalarınıza sorun. Bunlar kasaları boşaltmaya alışmışlar.

NUSRETİYE CAMİİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, restore edilen Nusretiye Camisi'nin açılış töreninde, İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz'ın okuduğu duanın ardından yaptığı konuşmada, 2. Mahmut tarafından 1823-1826 yılları arasında Krikor Amira Balyan'a yaptırılan Nusretiye Camisi'nde bugüne kadar zaman zaman restorasyonların yapıldığını ifade etti. 

Caminin anlamına işaret eden Erdoğan, "Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasının anısına bu camiye Nusretiye Camii adı verilmiştir. Yani nusret, kurtuluş... Kimden? Yeniçerilerden. Bugünlere geldi, o gündür bugündür Müslümanlar bu mabedini, bu camisini kullanıyor." dedi. 
Caminin barok üslubun kapanış, ampir üslubun başlangıç yapısı olarak değerlendirildiğini belirten Erdoğan, Nusretiye Camisi'nin tarihi İstanbul'un sınırları dışında inşa edilmiş en büyük camilerden birisi olduğunu kaydetti. 

Kesme taştan inşa edilen camide bol miktarda beyaz mermer kullanıldığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Harim, 15 metre çapında büyük bir kubbeyle son cemaat yeri ise üç küçük kubbeyle vezir bölümü ve hünkar mahfili bölümleri, kırma çatıyla girişteki galeri ve yan galeriler çapraz tonozlarla örtülüdür. Kubbe bunun yanında pandantifler, müezzin mahfili, son cemaat yeri ve hünkar kasrının üst örtüsü tümüyle kurşun kaplıdır. Caminin batısında taş avluda yer alan şadırvan, 10 ince sütun üzerine sivri, konik çatılı olup, 12 çeşmelidir. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 13.08.2012 tarihinde ihale edilen Nusretiye Camii'nin restorasyonu 32 milyon 945 bin liraya mal olmuştur. Yapı, 1955-1958, 1980-1992 yılları arasında yine defaatle çeşitli restorasyonlar görmüştür. Cumhuriyetten sonra bu arada yine 55, 58 yılları arasında yapılan kısmen kapsamlı da olsa sonrasında bazı onarımlarla yüzeysel olarak elden geçirilmiştir. 2012-2017 yılları arasındaki, tarihinin en kapsamlı restorasyonudur."
- "Kalem işlerine yüzde 70 oranında sağlam ulaşıldı" 

Restorasyonlar sırasında cami ile yaşıt olan, 1826 yılı kalem işlerine de yüzde 70 mertebesinde sağlam olarak ulaşıldığını vurgulayan Erdoğan, "Yani mevcudun üzerine kalem işi yapılmamış, tamamen kalem işleri sökülmek suretiyle bu tepeden tırnağa elden geçirilmiştir." dedi. 
Barok motifli kalem işlerinin 2. Mahmut dönemine ilişkin tek örnek olduğunun da altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu: 

"Tamamen kullanılmaz durumda olan ve Sultan 2. Mahmut'un misafirlerini ağırladığı oda olarak nitelendirilen baş oda, restorasyon sonucu yeniden açılmıştır. Tophane semtimizde Boğaz'ın yine kenarında yer alan bu muhteşem eserimizin, tüm Müslümanlara hayırlı olmasını, hele hele mübarek ramazan-ı şerifin öncesinde Nusretiye Camimizi de devreye alışımızın çok hayırlı olacağına inanıyorum. Bu vesileyle Müslüman kardeşlerim, herhalde ramazanda bazı teravihlerini, gerekirse sabah namazlarını burada geçirirlerse Nusretiye Camii çok daha şenlenecektir. Hayırlı olsun diyorum."

MISIR ÇARŞISI VE NUSRETİYE CAMİİ RESTORASYONU

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon çalışmaları tamamlanan Mısır Çarşısı ve Nusretiye Cami yeniden hizmete açılıyor. Sultan 3. Murad'ın eşi ve 3. Mehmet'in annesi Valide Safiye Sultan'ın isteği üzerine Mimar Davud Ağa tarafından 1597'de temeli atılan ve 60 yıl sonra Sultan 4. Mehmet'in annesi Valide Hatice Turhan Sultan'ın isteğiyle Mimar Mustafa Ağa tarafından 1663'te tamamlanan Mısır Çarşısı'nın, 2013'te başlayan restorasyon çalışmaları tamamlandı.

İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülen restorasyon çalışması kapsamında Mısır Çarşısı'nın dış cephe ve iç mekan koridorlarının kutu profilleri ile çelik konstrüksiyonu tamamlanarak, platform yapıldı. Dua Meydanı mahallinde bulunan kiracılar tahliye edildikten sonra muhdes ekler sökülüp, meydanda bulunan Dua Kürsüsü'nde araştırma raspası yapıldı ve boya altından orijinal kalem işleri ortaya çıkarılarak, kürsünün konservasyon çalışmaları gerçekleştirildi.