Haydar Baş: Çözümün ve birliğin adresi olduk

Haydar Baş: Çözümün ve birliğin adresi olduk

Sosyal medyadan kendisini takip eden binlerce seveniyle İstanbul’da ikinci kez buluşan Prof. Dr. Haydar Baş, “Biz Ehl-i Beyti ele alarak ülkenin parçalanmasına mani olduk, muvaffak olduk. Bu anlayış üzerine BTP birliğin adresidir, çözümün adresidir” dedi.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) sosyal medya buluşması ve Prof. Dr. Haydar Baş ile tanışma toplantısının ikincisi 24 Şubat’ta gerçekleştirildi. İstanbul'da gerçekleştirilen programa, Prof. Dr. Haydar Baş ile tanışmak isteyen binlerce vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda dikkat çekici konuşmalar yapıldı. BTP İstanbul İl Başkanı Fuat Şengül, BTP İstanbul Belediye Meclis Üyesi adayı Haydar Özdoğan, BTP Genel Başkan yardımcısı -İş adamı İsmail Çetin, Yeni Mesaj gazetesi yazarı Murat Çabas, BTP Genel Başkan Yardımcısı Harun Kayacı, Eğitimci Asude Havuzlu, Eğitimci Esra Göktepe, TV Program yapımcısı İlknur Eşiz, Gazeteci-yazar Ümit Zileli, duayen gazeteci Nurcan Sabur, BTP Edirne Belediye Başkan Adayı Hamdi Sedefçi, Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.Ömer Eyercioğlu, tarihçi Emre Polat ve BTP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selim Kotil davetlilere hitaben birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Atatürk üzerine yaptığı konuşmalardan hazırlanmış olan sinevizyon izletildi.

SURİYE BÖLÜNÜRSE TÜRKİYE DE BÖLÜNÜR’
Sosyal medya buluşmasının son konuşmasını ise BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yaptı. Konuşmasına orada bulunan misafirlere teşekkür ederek başlayan Haydar Baş, "Bakınız burada her siyasi görüşten arkadaş var. Neden? Çünkü milletimiz birlik, dirlik istiyor. Milletimiz geçim istiyor, kavga istemiyor. Ben bunu gördükçe seviniyorum, Rabbime şükrediyorum. Bir zamanlar milleti şucu-bucu diye bölmek için yarışa çıktılar. Bir tanesi ‘Büyük Ortadoğu Projesi büyük bir rahmettir’ diyor. Yahu İslam dünyası bölünüp parçalanıp batının eline geçecek, bu rahmetmiş! Büyük Ortadoğu Projesi ülkenin parçalanmasıdır, sen buna nasıl ‘evet’ dersin? Bunlar İslam ülkelerinin parçalanmasına ‘evet’ diyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Şimdi Suriye parçalanıyor. Suriye'nin parçalandığı ortamda Türkiye ayakta kalabilir mi arkadaşlar? O'nu parçalayan iradenin ikinci etapta elini uzatacağı ülke Türkiye'dir. Bunu sen görmüyorsan senden devlet adamı değil, hiçbir şey olmaz. Peki, biz bu eksikleri nasıl kaldıracağız? Bizi takip edenler bilir. Açık oturumlar, paneller ve sempozyumlar gibi faaliyetlerimizle birbirimizi ayıktırmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

 ‘ÜLKEMİZ CİDDİ BİR BADİREDE’
Türkiye’nin şu anda ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğuna dikkatleri çeken Prof. Dr. Haydar Baş sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu adamların bunu aşması mümkün değil. Futbol oynayanlar bilir defans yapan bir takımla karşılaşıyorsun, sen de defans yapıyorsun. Bu iki defans oyunu arasında gol atabilmek depara kalkan birkaç futbolcuyla mümkündür. Şunu demek istiyorum; gerçekten bizim Türkiye'yi ayağa kaldıracak, ülkemizin depara kalkmasını sağlayacak mükemmel bir tezimiz var."

‘KABADAYILIKLA ÇÖZÜLECEK İŞ DEĞİL KAFA İŞİ'
Konuşmasında 27 Şubat 2013 tarihinde Rusya Parlamentosu Duma'da yaptığı konuşmaya dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Baş, "Ben Rusya Parlamentosu Duma'da modelimi anlattım. Moskova'ya gitmeden önce Dışişleri Bakanlığı’na bildirim yaptık. ‘Biz oraya Türk devleti ve milleti adına gidiyoruz, devletimizin de resmi temsilcisi olsun’ dedik. Arkadaşlar Meclis oturumu ve konuşması 5 saat sürdü. Bizim konuşmamızın arkasından Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin başdanışmanını gönderdi. Danışman ‘Putin'in selamı var’ dedikten sonra; ‘Sayın Başkan bu konuşmayı takip etti. ‘Bu tam benim aradığım tez, bunu ben kanunlaştıracağım, vatandaşlarımız cebine para koyacağım, geleceğini hazırlayacağım' dedi. Biz o gün dünyanın gündemine oturduk. O gün kapitalizmi de tarihe gömdük” dedi. “Türkiye'den ayrılırken bizimle kimseyi göndermediler, ama dönüşte en azından bir ‘hoş geldin’ derler diye bekliyorduk. Ama halk müstesna, bir Allah kulu yanımıza gelmedi” şeklinde konuşan Prof. Dr. Baş şunları söyledi: “Halkın bize ilgi göstermesi beni mutlu etti, ama benim siyasetimin, devletimin beni kucaklamasını isterdim. Baktım hepsi toz olmuş. Onlara haber gönderdim ve 'Ben Türkiye'nin şartlarını çok iyi biliyorum. Bu şartlarda Türkiye'yi ayağa kaldıracak ikinci bir insan yoktur. Gelin ben sizin danışmanınız olayım, sizden para da istemiyorum, gelin beraber olalım, sorunları çözelim” dedim. Adamlar yüzümüze bakmadılar. Şimdi bunlar istiyor ki, ben bu modeli terk edeyim, onlar bunu alsın kullansın. Tamam, vereyim onlara ama kullanmasını bilemezler. Yapamadıkları için biz Türkiye'de siyasete devam ediyoruz. Ben özetle diyorum ki; Sakın ha ‘ülke battı, gitti’ demeyin, Haydar Hocanız var. Böyle giderse evet ayağa kaldıramazlar. Çünkü ayağa kaldıracak el yok. Bu işler kabadayılıkla olacak işler değil. Bu kafa işi, formülleri konuşturacaksın. Milletin umudunu yeşertip Türk devletini ve milletini şaha kaldıracaksın. Ben bu işi çok iyi biliyorum. İki senede yapılacak bu işi 6 ayda Allah'ın izni ile hep beraber hallederiz. Biz bu işi 24 saatte de hallederiz. Biz bu işi biliyoruz"  şeklinde konuştu.

MİLLETİMİN BAYRAMI BENİM SEVİNCİMDİR’
Kendisini sosyal medyadan takip eden sevenleriyle İstanbul’daki ikinci buluşmasında, "Dünyayı ekonomi modeli ile yönlendiren benim Türkiye'de bir tane muhtarlığım bile yok" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Ama siz hep onları sevindiriyorsunuz. Benim sevindiğim gün sizin cebinizin dolduğu gündür. Benim sevindiğim gün karnınızın doyduğu gündür. Benim sevindiğim gün milletimin bayram ettiği gündür. Çünkü ben milletim için çalışıyorum. Hiçbir zaman ‘ben’ diye adım atmadım" şeklinde konuştu.

MUSTAFA KEMAL BÜYÜK BİR MANEVİYAT DELİKANLISIDIR’
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, konuşmasında Atatürk de önemli bir yer ayırdı. ‘Anıtkabir'e abdestli gidin, Atatürk'ün ruhuna Fatiha okuyun’ dediği için bazı gazetelerin kendisini alaya almaya çalıştığını hatırlatan Prof. Dr. Baş,”Şimdi benim geçmişlerim hayırla yâd edilmeye layık değil mi? Atatürk de buna layık büyük bir insandır. Atatürk'ün annesi Molla Zübeyde, Şemsi Tebrizi'nin torunlarındandır. O, Mustafa Kemal'in Şems gibi olmasını istiyordu. Atatürk Nutuk'ta, 'ben meydan dedesi Mustafa Kemal'im' diyor. Meydan dedesi; Şii itikadına göre Kutbül Aktabdır. Yani Mustafa Kemal büyük bir maneviyat delikanlısıdır. Alevi akaidine göre Atatürk Mehdi'dir. Atatürk Elmalılı Hamdi Yazır’a Kur'an-ı tefsir ettiriyor. Hutbeler hazırlatıyor. Bu insan bu kadar hizmetler yapıyor ona güzel bir lakap takamadık. İstanbul'da bir zamanlar meşhur padişahın zamanında bin tane meyhane vardı. İlk defa gayrimeşru evleri açanlar da yine bunlar. Bunların adı anıldığı zaman cennetmekân, hayatında hiç gayrimeşru iş yapmayan Mustafa Kemal ise dinsiz! Ben buna isyan ediyorum. Şimdi size soruyorum; Atatürk kerhane açtı mı, meyhane açtı mı? Hayır açmadı. Şimdi bu adamın neresi vebal altında. Atatürk yaptığı işler hayırlı işler. Bana sen Atatürkçü müsün diye soruyorlar, ben de ‘O asker Atatürk, ben hoca Atatürk’ diyorum. Kısaca Mustafa Kemal Atatürk Türk milletinin gencinin, yaşlısının örnek alması gereken bir insandır. Atatürk hakkında ortaya atılan iftiraların kaynağı İngiliz istihbaratıdır, Yunan istihbaratıdır" dedi.

'PARÇALANMAYA BİZ MANİ OLDUK’
Yaklaşık 1 saat süren ve sık sık alkışlarla kesilen konuşmasında birlik beraberlik mesajı veren Prof. Dr. Haydar Baş, "Biz faaliyetlerimize başladığımız günden itibaren birliğin adresi olduk" dedi. BTP lideri şöyle devam etti: "Ben bütün illerde hatta Avrupa'da Türk işçilerinin çalıştığı ülkelerde, şehirlerde birlik ve beraberlik hakkında konferanslar verdim. Biz bunu sağlama aldık dediğim zaman da bakıyorsunuz bir fitne çıkıyor. Onun için saflarımızı sıklaştıracağız, araya şeytanların girmesine mani olacağız. Bu anlayış üzerine BTP birliğin adresidir, çözümün adresidir. Şimdi ülkeyi parçalamak için Sünni-Şii ayrılığı şart. Ne diyor ABD; 'Mezhep savaşını körükleyin' diyor. Bu konuda çok çetin kavgalar oldu. Biz Ehl-i Beyti ele alarak ülkenin parçalanmasına mani olduk, muvaffak olduk. Biz bunu başardık. Bu konunun anahtarını da Allah bana nasip etti."