Hizbullah lideri Nasrallah, ‘Kudüs günü’ vesilesi ile yaptığı konuşmasında bugünkü İran’ın kurulduğu 1979 yılından beri İsrail’den bir saldırı beklediğini, böyle bir saldırının çok şiddetli ve büyük bir karşılık bulacağını söyledi. Hizbullah lideri,  İran’a yapılacak bir saldırı sonrasında militanlarının yüz binlerce İsraillinin hayatını cehenneme çevireceğini belirtirken ayrıca İsrail’e karşı füze saldırıları gerçekleştirme tehdidinde bulundu. Nasrallah ayrıca yaşanacak herhangi bir çatışmanın on binlerce ölümle sonuçlanacağını iddia etti.

İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad da Tahran’da yaptığı konuşmasında İsrail’i bir gün varlığı sona erecek bir tümöre benzetti. Ahmedinecad gelecekte Ortadoğu’da ABD’nin ve ‘Siyonist varlığın’ yer almayacağını, tüm topraklarının Filistinlilere verileceğini iddia etti. İran Cumhurbaşkanı ayrıca insan haklarından yana olan kimsenin İsrail’e destek vermemesi gerektiğini söyledi.

İSRAİL NE DİYOR?

İsrailli Tuğgeneral Herzi Halevi ise geçen ay yaptığı açıklamada Hizbullah’ın yapacağı bir füze saldırısına karşı İsrail Ordusunun Hizbullah’ı hızla vuracağını ve hatta füze atılan köy ve kasabaların yok edileceğini söylemişti.

İsrail’in önde gelen gazetelerinden Haaretz ise, Hizbullah’ın tehditkâr açıklamalarının ardından İsrail Başbakanı Netanyahu’nun batılı diplomatlar aracılığıyla Lübnan Hükümetine gönderdiği mesaja yer verdi. İsrail Başbakanı, birkaç hafta evvel Kudüs’te bir araya geldiği yabancı diplomatlara, Hizbullah’ı Lübnan yönetiminin bir parçası olarak gördüğünü belirtti. Gazete, diplomatların sözlerine yer vererek “Başbakan, eğer Hizbullah İsrail’e saldırırsa İsrail Ordusunun buna karşılık vereceğini, Hizbullah ile Lübnan Devleti arasında bir ayırım göz etmediğini açıkça belirtti. Netanyahu’ya göre, Lübnan Hükümeti kendi yönetim alanı içinde meydana gelenlerden sorumludur,” dedi.

Avrupa Birliği Dışişleri Bakanı, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ise Ahmedinecad’ın sözlerine tepki göstererek, bu ifadelerin haddini aşan sözler olduğunu belirtti. Ashton, sözcüsü aracılığıyla, “İran İslami Cumhuriyeti Başkanı ve liderinin, İsrail’in var olmasını tehdit eden nefret dolu söylemlerini şiddetle kınıyorum. İsrail’in var olmak hakkı tartışılacak bir konu değildir,” açıklamasını yaptı.