Gerekçeli kararın özeti: Hiçbir şey olmasa bile bir şey mutlaka oldu...

Gerekçeli kararın özeti: Hiçbir şey olmasa bile bir şey mutlaka oldu...

YSK, 31 Mart’ta İstanbul’da iptal ettiği Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptal gerekçesini sonunda açıklayabildi...

6 Mayıs’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline karar veren Yüksek Seçim Kurulu, iptalin gerekçeli kararını açıkladı. YSK'nın gerekçeli kararında, oy çalmaya dair bir ibare bulunmuyor. YSK Başkanı Sadi Guven şerh açıklamasında gecersiz oy sayısını 706 olarak açıkladı. Gerekçeli karar, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'un "Hiçbir şey olmasa bile bir şey mutlaka oldu..." ifadelerini hatırlattı.

YSK'nin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin 4'e karşı 7 üyenin oy çokluğuyla aldığı kararın gerekçesi açıklandı. Karara göre 'memur olmayan sandık kurulu başkanı' sayısının 700'ü geçtiği kaydedildi.

YSK, İstanbul seçimini "Etkili sayıdaki sandıkta, sandık kurulu başkanlarının kanun hükümlerine aykırı olarak görevlendirilmesi ve kanuna aykırı şekilde oluşan sandık kurullarının yaptığı seçim iş ve işlemlerine itibar edilmesinin mümkün bulunmaması hususu ile" iptal etti.

Kararda, "İstanbul genelinde, sayım döküm cetveli olmayan veya imzasız olmakla esasen yok hükmünde 108 sandıktaki oy kullanan seçmen sayısı 30 bin 281'dir" denildi. 15 sayfalık sonuç bölümde kamu görevlileri yerine banka çalışanı, öğretmen, serbest meslek çalışanlarının sandık kurulunda yer aldığı savunuldu. Birçok ilçede sayım döküm cetvelinin boş ve mühürsüz olduğu vurgulandı. 

250 sayfalık gerekçekli karar YSK’nın internet sitesinden yayımlandı. GEREKÇENİN TAM METNİ

'SEÇİMİN İPTALİNİ GEREKTİRİR TESPİT YOK'
Karşı oy kullanan YSK Başkanı Sadi Güven’in değerlendirmesinde, “5 kişisi siyasi parti temsilcisi olup 7 kişiden oluşan sandık kurulunda siyasi partili üyelerle birlikte görev yapan usulsüz atanmış sandık kurulu başkanının 31 Mart 2019 günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin maddi hatalar giderilip geçersiz oyların tamamının yeniden sayılması karşısında tek başına seçimin neticesine tesir ettiğine ilişkin seçimin iptalini gerektirir tespit olmadığından sayın çoğunluğun seçimin iptali ile yenilenmesine ilişkin kararına katılınamamıştır” denilmesi dikkat çekti.

'BUNUN SORUMLULUĞU SEÇMENLERE YÜKLENEMEZ'
Karara karşı oy kullanan bir diğer YSK üyesi Cengiz Topaktaş ise 16 Nisan Referandumu’nda geçerli sayılan mühürsüz oyları hatırlattı. Topaktaş, karşı oy gerekçesinde, “Seçmenlerin sandık kurulunun oluşumuna itiraz etmeleri ve sandık kurulunun nasıl oluşturulduğunu bilmeleri mümkün değildir. Seçmenler Anayasa gereğince kendilerine tanınan seçme hakkını kullanarak oy vermişlerdir. Sandık kurulunun oluşumunda bir hata varsa bunun sorumluluğu seçmenlere yüklenemez. Nitekim yukarıda bahsi geçen 16/04/2017 tarihli kararla ilgili verilen dilekçede de; sandık kurulundakilerin mühür vurmamalarının seçmenin kusuru olmadan gerçekleştiği, seçmenin iradesinin tam bir şekilde sandığa yansıması için söz konusu oy pusulalarının ve zarfların geçerli olması gerektiği doğrultusundadır” vurgusunu yaptı.

'HİÇBİR ŞEKİLDE ORTAYA KONULMAMIŞTIR'
YSK Üyesi Kürşat Hamurcu ise karşı oy gerekçesinde sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmadığı sandıklarda, sandık başı işlemlerine, itiraz edenin temsilcisi olan siyasi partili üye dahil hiçbir kimsenin itirazı olmamasını hatırlattı.

Sandık kurulunca tutulan tutanaklar, hiçbir itirazî kayıt ileri sürülmeksizin birlikte imza altına alındığını hatırlatan Hamurcu, “Bu sandıklarda kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanının, seçmenin oyunu yönlendirdiği, değiştirdiği veya etkilediği yönünde aynı sandık kurulunda görevli olan beş siyasi partili sandık kurulu üyesinin herhangi bir şikayeti veya itirazı olmamıştır” diyerek karara itiraz etti.

Hamurcu, Sandık Kurulu başkanının kamu görevlisi olmadığı sandıklarda, oy kullanan seçmenin oyunun, hangi neden ve gerekçeyle geçersiz sayılması gerektiğine ilişkin itiraz eden tarafından hiçbir somut kanıt ve belge sunmadığını vurguladı. Hamurcu, “Seçim hukukuna egemen olan serbest, genel oy, eşit, tek dereceli, gizli oy, açık sayım ve döküm ilkelerinin hangisinin kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanı tarafından ihlal edildiği, hiçbir şekilde ortaya konulmamıştır” dedi.

'SEÇİM KURULLARINA YÜKLENEBİLECEK BİR KUSUR YOK'
Çarpıcı itirazlardan birini de YSK üyesi Yunus Aykın yaptı. Aykın karşı oy gerekçesinde seçimin tekrarını gerektirdiği belirtilen suçların seçmen kurullarının hükümlülükleri olmadığını anlattı.

Aykın bu konuyla ilgili “Haklarında kısıtlama kararı kesinleşenlere ait bilgilerin, kararı veren mahkemelerce UYAP sistemine girilmemesi nedeniyle Adalet Bakanlığınca gönderilen listelerde ismi yer almayanların sandık seçmen listesinde oy kullanabilir durumda görülmeleri nedeniyle seçim kurullarına yüklenebilecek bir kusur yoktur” ifadelerini kullandı.

Aykın devamında şunları gerekçesine ekledi:

“Kaldı ki, kısıtlı olanların oy kullandıklarının seçimden sonra tespit edilmesi ve oy kullanan kısıtlı seçmen sayısının seçim sonucuna tesir etmesi halinde bu husus Yüksek Seçim Kurulunca her zaman dikkate alınmaktadır.

İstanbul İlinin toplam seçmen sayısının 10.560.963 olduğu gözönüne alındığında 601 kısıtlı seçmenin oy kullanmış olmasının seçimin iptalini gerektirecek bir usulsüzlük olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

Gerçekleştiği iddia edilen olaylar ve ileri sürülen hukuki sebepler, itiraz dilekçesi ve ekleri ile Kurulumuzca verilen ara kararı uyarınca toplanan bilgi ve belgelere göre seçimin sonucuna müessir olmadığından, itirazın reddi gerektiği görüşüyle aksi yönde verilen karara katılmıyorum.”

Karardan satır başları şöyle:

  • “754 sandıkta kanuni zorunluluğa karşın sandık başkanı olarak görevlendirilenlerin bir kısmının emekli memur, bir kısmının özel hastane çalışanı, bir kısmının emekli öğretmen, bir kısmının özel eğitim kurumları öğretmeni, bir kısmının mali müşavir, bir kısmının şirket/sektör çalışanı, bir kısmının muhasebeci, bir kısmının kargo şirketi çalışanı, bir kısmının özel banka çalışanı, bir kısmının avukat ve hukuk bürosu çalışanı, bir kısmının sürücü kursu çalışanı, bir kısmının mühendis, bir kısmının çalışmadığı ve bir kısmının ise bireysel başvuru üzerine görevlendirildiği ve mesleklerinin belirtilmediği tespit edilmiştir.”
     
  • “Sayım döküm cetveli boş olan sandıklara ilişkin olarak yapılan incelemede: Ataşehir 1. İlçe 1340 numaralı sandığa ait, Beykoz İlçesinde 1312 numaralı sandığa ait, Beylikdüzü İlçesinde 1300 numaralı sandığa ait, Esenyurt 1. İlçe 1289 numaralı sandığa ait, Esenyurt 2. İlçe 2086 ve 2129 numaralı sandıklara ait, Gaziosmanpaşa 3. İlçe 3302 numaralı sandığa ait, Kadıköy 1. İlçe 1195 numaralı sandığa ait, Kartal 1. İlçe 1006 numaralı sandıklara ait, Sancaktepe 1. İlçe 1266 numaralı sandığa ait, Sarıyer 1. İlçe 1122 numaralı sandıklara ait, Şile İlçesinde 1001 numaralı sandığa ait, Zeytinburnu 1. İlçe 1040, 1043, 1044, 1057, 1114 ve 1212 numaralı sandıklarda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ait sayım döküm cetvellerinin boş olduğu tespit edilmiştir.”
     
  • “İstanbul’da sandık kurulu başkanlığı için ihtiyaç duyulanın 7 katı kadar kamu görevlisi var. Hal böyleyken ilçe secim kurullarının mülki amirden gelen liste dışından sandık kurulu başkanı secmesi seçimin güvenilirliğini ortadan kaldırmıştır.” 
  • “İstanbul genelinde, sayım döküm cetveli olmayan veya imzasız olmakla esasen yok hükmünde 108 sandıktaki oy kullanan seçmen sayısı 30 bin 281’dir.”