İYİ Partili Çıray'dan İş Bankası çıkışı!

İYİ Partili Çıray'dan İş Bankası çıkışı!

İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün gelirlerini Türk Tarih Kurumu (TTK) ve Türk Dil Kurumu'na tahsis edilmek üzere temsilini CHP’ye devrettiği İş Bankası'ndaki hisselerin Hazine’ye devredilmesine yönelik tartışma için “Ne CHP meselesidir, ne de sadece CHP'nin meselesidir. Bunu hukuk medeniyetine mensup olmak veya olmamak meselesi şeklinde görmek gerekir” dedi.

Sözcü’den Uğur Dündar’a konuşan Çıray’ın açıklamalarından bir kısım şöyle:

Mirasın dokunulmazlığından söz ediyorsunuz. Medeni hukukun vazgeçilmez unsurlarından biri bu çünkü.

Şüphesiz! Ancak miras, veraset… Bütün bunlar temel bir hakkın, mülkiyet hakkının tezahürleridir. Sayın Dündar, mülkiyet güvenliği, kişinin can güvenliğiyle birlikte hukuk kurallarının en olmazsa olmaz yanını teşkil eder.Eğer bunlar anayasanın ve hukukun mutlak koruması altında değillerse, tapu delinmiş değil, bitmiş demektir. Böyle bir devlet artık hukukla tanımlanan medeniyetin dışına düşer.

Bu kadar ağır tanımladığınız bir fiilin gerçekten göze alınabileceğini düşünüyor musunuz?

Hakim olan hukuk değil, keyfilik olursa neden olmasın? Ancak bu ekonomik krizin daha da derinleşmesine ve felâkete neden olur. Böyle gidilirse her geçen gün bilim ve teknoloji devrimleriyle biraz daha kompleks hale gelen bir dünyanın parya topluluklarından biri olmamız mukadderdir.

Bu konuda CHP ne yapmalı?

Atatürk'ün İş Bankası'ndaki hisselerine ilişkin vasiyeti ne CHP meselesidir, ne de sadece CHP'nin meselesidir. Bunu hukuk medeniyetine mensup olmak veya olmamak meselesi şeklinde görmek gerekir.

31 Mart 2019 yerel seçimleri sürecine nasıl bakıyorsunuz?

İktidar açısından da muhalefet açısından da bu bir rejim seçimidir. Ama biz şimdi daha şanslıyız. Çünkü milletimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen tek adam devletinin tam bir fiyasko olduğunu gördü, yaşadı. Ancak bu şansı azaltacak bir faktör söz konusu: Öğrenilmiş çaresizlik!.. Şimdi önümüzdeki ana mesele, öğrenilmiş çaresizlik- hayal kırıklıkları sarmalını aşmanın yolunu, yollarını bulmak. Bu konuda daha ümitli olmak için nedenlerimiz var. Bunlardan bir tanesi mecburiyetten kaynaklanıyor.