Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a tarafsızlık çağrısı

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a tarafsızlık çağrısı

Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, Erdoğan’a tarafsızlık çağrısında buundu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında 23 Haziran’da yenilenen İstanbul seçimleri ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kılıçdaroğlu, İstanbul’da 31 Mart seçimlerinin ardından kumpas kurulduğunu ve Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının iptal edildiğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, “Binbir türlü iftira attılar, ‘oyları çaldılar’ dediler. Nerede bu hırsız? Elimizde kamera kayıtları var dediler, nerede bu kayıtlar?”  diye sordu.

ERDOĞAN'A BAĞIMSIZLIK ÇAĞRISI
Erdoğan, ‘Sisi’ye mi, İmamoğlu’na mı oy verdiniz’ sözlerine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini, cumhurbaşkanının devletin sigortası olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanının tarafsız olmadığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Biz şimdi bir daha 82 milyonun vicdanına, adalet anlayışına, demokratik kültürüne sesleniyoruz; eğer bir kişi tarafsız davranacağına dair namusu ve şerefi üzerine ant içmişse tarafsız kalmalı. Bu yemin metni Anayasa’da aynen duruyor mu, duruyor. Biz yine söylüyoruz, seçimlerde cumhurbaşkanının tarafsız kalması lazım. Eğer cumhurbaşkanı olacaksa ya da Ya da ünvanını değiştirir, ben sadece ve sadece AK Parti'nin başkanıyım der, anayasadan da yemin metni çıkarılır" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, İstanbul seçimlerinde soğukkanlı kaldıklarını belirterek,  "Kimseyi ayrıştırmadı, kimsenin yaşan tarzını sorgulamadı. Taraflı cumhurbaşkanına, devletin valisi, bürokratlarına rağmen. Ve hep beraber güzel bir demokrasi destanı yazdık. Eğer bütün dünya bugün Türkiye’yi konuşuyorsa 16 milyon İstanbullunun sayesinde konuşuyordur. Bu demokrasi destanı bizim siyasal tarihimizin en önemli destanlarından biridir." dedi.

Gezi Parkı davasını da eleştiren CHP lideri, “Gezi davasının çökmesine yol açacak en önemli cümleyi Osman Kavala kurmuş; ‘Madem Soros’tan talimat alarak yapmışım bunu, Soros’un davada şüpheli olmaması garip değil mi?’ diye soruyor. Çünkü bu davada amaç gençlerden intikam almak” yorumunda bulundu.

Kılıçdaroğlu’nun açıklaması şu şekilde:

Gezi’de yeşili korumak için meydana çıktılar, kimsenin burnu kanamadı. Gezi, dünyanın en demokratik eylemlerinden biriydi. Hazmedemediler, Valinin talimatı üzerine polisler saldırdı. İddianamelar hazırlandı, altının boş olduğu ortaya çıktı. Osman Kavala’yı tutukladılar. 601 gündür içeride. 600 gün yargı önüne çıkarılmadı, daha dün çıkarıldı. Ne yaptı bu insanlar? Ağaca sahip çıkmak demokrasinin olmazsa olmazıdır. Hiç kimse şiddete başvurmadı. Osman Kavala neden içeride?

FETÖ’cülerin hazırladığı iddianamelerde beraat verildi. İntikam için aynı iddianamelerden yola çıkıldı, yeniden kıymetlendirme denildi adına. Sen borsacı mısın, ne demek yeniden kıymetlendirme? Gezi davasının çökmesine yol açacak en önemli cümleyi Osman Kavala kurmuş: ‘Madem Soros’tan talimat alarak yapmışım bunu, Soros’un davada şüpheli olmaması garip değil mi?’ Çünkü amaç gençlerden intikam almak. Gezi’ye katılan bizim insanımız. Her kesimden insan vardı orada. Nedir bu davalar? FETÖ’nün taktikleri aynen devam ediyor. Kim ne derse desin Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu, Eren Erdem boşuna yatıyor.

‘İSTANBUL’DA KUMPAS KURDULAR’
Ekrem İmamoğlu 18 gün belediye başkanlığı yaptı. Sonra kumpas yapıldı. Seçim iptal edildi. Dilekçe verdik 39 ilçede seçime gidilsin dedik. Hayır ilçelerde değil, büyükşehirde seçime gidilecek dediler. Hiçbir tahrike gelmedik. 13 bin 729 oyla kazanmıştı İmamoğlu. 23 Haziran’da sandığa gittik ve 800 bini aşkın oyla Ekrem İmamoğlu yeniden seçildi. Seçimler hangi şartlarda yapıldı? Her türlü iftira yapıldı. Pontus’tan diplomaya kadar. Ekrem İmamoğlu’nu hedef alan orantısız bir seçim propagandası yaptılar. İşi o noktaya taşıdılar ki Erdoğan ‘Sisi’ye mi Binali Yıldırım’a mı oy vereceksiniz’ deme noktasına geldi. Bunlarda vicdan, ahlak var mı acaba? Allah korkusu kaldı mı acaba?

‘DEMOKRASİ TARİHİNİN EN ÖNEMLİ SEÇİMİ’
Hep beraber güzel bir demokrasi destanı yazdık. Bu demokrasi tarihimizin en önemli seçimidir. Herkese yürekten teşekkür ediyorum. İYİ Parti ve Demokrat Parti genel başkanları ve üyelerine… Saadet Partisi Genel Başkanı ve üyelerine, AK Partili kardeşlerime, ülkücü kardeşlerime, HDP’li başkan ve seçmenlerine, Adalet Partisi Genel Başkanı ve arkadaşlarına yürekten teşekkür ediyorum. CHP örgütlerine teşekkür ediyorum. Hep birlikte ‘Türkiye bizimdir’ dedik.

‘SEÇİMİN İKİ TEMEL SONUCU VAR’
Bu seçimlerin iki temel sonucu var. Türkiye için seçmen siyasilere bir mesaj verdi. Siyasilerin vesayetinde olan yargıya mesaj verdi. ‘Mazbatayı haksız bir şekilde aldınız. Biz haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan olmayacağız’ dediler. İstiyorlarsa yine YSK orada. Dilekçe yazsınlar. Vallahi itiraz etmeyeceğim yeniden, seçime gideceğim. Türkiye’de bir dikta yönetimi var, dünya bunu kabul ediyor. Bütün dünyaya da şu mesajı verdik; Yargının siyasallaşmasına rağmen bu ülkenin kültüründe ve dokularında demokrasi vardır. Dünya da bunu kabul etti.

ADALET YÜRÜYÜŞÜ
Adalet yürüyüşünde Maltepe’ye geldiğimizde gazeteciler ‘bundan sonra ne olacak?’ diyordu, Maltepe’de ‘bir duvar var onu yıkmamız lazım’ dedim. O duvarı yıktık. Birçok yerde bu duvarı kırdık. 60 yıldır alamadığımız yerde yeni belediyeler aldık. Mustafa Kemal’in cumhuriyetini demokrasiyle taçlandırdığımızda asıl o zaman görevimizi yapmış olacağız.

‘TÜRKİYE’NİN SORUNLARINI ÇÖZMEYE TALİBİZ’
Belediye başkanlarımıza çok önemli görevler düşüyor. CHP artık sadece CHP’lilerin değil 82 milyonun  partisidir. Türkiye’nin sorunlarını da çözmeye talibiz. 7 kuralı sayıyorum. 7 kurala bütün belediye başkanları uyacak. Nedir 7 kural:

1. Yönettiğiniz belde insanlarını inançları, kimlikleri, yaşam tarzları itibariyle ayırmayacaksınız; herkesi kucaklayacaksınız.

2. Hizmeti belli kişiler, zümreler, akrabalar için değil; halk için yapacaksınız.

3. Beldenizde fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yapılacak, yatırımlara bu bölgelerde öncelik verilecek. Kadınlar ve dezavantajlılar lehine karar alacaksınız.

4. Yoksullara yardım yaparken insan onurunu koruyacak, teşhir etmeyeceksiniz.

5. Harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. İsrafla mücadele edeceksiniz.

6. Belediyede yönetici atamalarında kesinlikle liyakat sistemine uyacaksınız. İşi ehline vereceksiniz.

7. Belediyeyi adaletle yöneteceksiniz.