'Mağduriyetsiz çözüm önerimiz hazır'

'Mağduriyetsiz çözüm önerimiz hazır'

CHP Parti Meclis Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, Eğitim ve YÖK komisyonu üyeleriyle açıklama yaptı.

CHP Parti Meclis Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, CHP'nin OHAL sürecinde oluşturduğu kriz masası tarafından kurulan Eğitim ve YÖK komisyonu üyeleri Mustafa Akaydın, Sibel Özdemir, Nurettin Demir ile birlikte basın açıklaması yaptı.

Ömer Fethi Gürer'in de katıldığı açıklamada konuşan Usluer, YÖK ile yapılan toplantının detaylarını paylaştı. YÖK Başkanı Yekta Saraç'ın, " Hedefimiz on ikiden vurmak değil" sözlerini hatırlatan Usluer, bu süreçte her şey dört dört dörtlük olamayacak. Getirilen uygulamalar ile mağduriyetlerin yaşanması kaçınılmaz fakat bunu en aza indireceklerini ifade ettiler" şeklinde konuştu.

CHP'li akademisyen vekillerin kabul edildiği toplantıda, kendilerine gelen talep ve şikayetleri ilettiklerini ifade eden Usluer, özellikle intibak konusuna vurgu yaptı ve "Kapatılan üniversitelerde toplamda 626 farklı program var ve buralardaki öğrencilerin her birini kendi programlarına göre eşleştirmeleri çok zor olacak" dedi.

Kurumların içinde farklı cemaatlerin olduğunun da bilindiğini ifade eden Usluer, cemaatlerin özellikle eğitimden ellerinin çektirilmesi gerektiğini belirtti.

ÇÖZÜM ÖNERİMİZ HAZIR

Usluer, " 667-668 sayılı kanun hükmünde kararname ile 65216 öğrenci, 5482 akademik personel, 1596 idari personel mağdur oldu. Bize gelen şikayet ve taleplerin içinde durumu özel olan öğrenciler de var. Bizler elimizdeki bilgileri, şikayetleri YÖK Başkanlığına ilettik ve yazılı olarak da sunacağız.

Sorunlar kökten çözüme kavuşsun diye yasa teklifimizi de sunduk. Daha önce de belirtmiştik bunu, kapatılan vakıf üniversiteleri devlet üniversitesine dönüşürse ve eğer varsa terör örgütüyle ilişkisi olan herhangi biri bunu hukuk çerçevesinde tespit edip geri kalan suçsuz insanları töhmet altında bırakmadan sağlıklı bir çözüme ulaşabiliriz" dedi.

65 BİN ÖĞRENCİ FİŞLENECEK

Öğrencilerin YÖK'ün işaret ettiği üniversitelere kayıt yaptırabileceklerini ve ikamet adresi ya da daha önce okumakta olduğu il baz alınarak yapılacak tercihle özel öğrencilik statüsüyle yine YÖK tarafından belirlenen üniversitelerde öğrenim görebileceklerini ifade eden Usluer, öğrencilerin kayıtlı olacakları üniversiteden alacakları diplomalarda öğrencinin daha önce okuduğu kapatılan vakıf üniversitesinin de isminin yazılı olacağını söyledi.

Bu durumun rahatsız edici olduğunu belirten Usluer, öğrencilerin fişlenmesi 65 öğrencinin ve ailesinin fişlenmesi anlamına gelir. Bunu hiç doğru bulmuyoruz" dedi. Usluer son olarak, " Bunu sı sık dile getirdik; kurunun yanında yaş da yanmasın dedik fakat görünen o ki yanan kuru değil olan yaşlara oldu! dedi.

BU HAKSIZLIK GÜNDEME GETİRİLSİN!

CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın ise YÖK Başkanlığında yapılan toplantıda kendi rektörlüğü döneminde, 2005 yılında, Türkiye'de üniversitelerin FETÖ tarafından uğradığı ilk saldırıyı hatırlattı ve bu haksızlığın da tekrar gündeme getirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Akaydın, " Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın, çok uyduruk bir suçlamayla gözaltına alındı, ardından masum olmasına rağmen 5 ay kadar bir süreyle de tutuklu kaldı. Bütün bunlar olurken üniversitenin genel sekreteri bu yaşananları kaldıramadı ve intihar etti. Bu haksızlığın arkasında iddianameyi hazırlayan Ferhat Sarıkaya isimli savcı vardı.

Üniversitelerarası kurul olarak bizim yaptığımız tespitlere göre bu işin destekçileri arasında devrin MEB Bakanı Hüseyin Çelik ve devrin Adalet Bakanı Cemil Çiçek vardı" dedi.

SÖZLEŞMELİ PERSONEL İKİ KERE MAĞDUR

CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir ise, darbe girişimi sonrasında çok ciddi bir mağduriyet yaşandığını ve bunun süregelen kötü yönetimle ilgili olduğunu söyledi. Barış bildirisini imzalayan akademisyenler ve Atatürkçü olduğu bilinen birçok öğretim üyesinin öğrencinin, idari personelin mağdur edildiğini dile getiren Demir, " Konuyla ilgili net bir açıklama yapılmıyor.

Bu insanların borçları var, kredi ödemeleri var, bakmakla yükümlü oldukları aileleri var. Memurlar maaşlarının 3'te 1'ini alabiliyor ama sözleşmeli çalışanlar büyük bir mağduriyet yaşıyorlar" diye konuştu. ​