Özgür Özel'den İmamoğlu için 'proje' diyenlere yanıt: İmamoğlu Cumhuriyet projesidir

Özgür Özel'den İmamoğlu için 'proje' diyenlere yanıt: İmamoğlu Cumhuriyet projesidir

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’na yönelik saldırılara, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya ziyareti öncesi seçimlere ilişkin açıklamalarına yanıt verdi.

Edda Sönmez

CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na çıkartılan mazbata krizini ve sonrasında yaşanabilecek olası senaryoları Yurt’a anlattı. Seçim sonuçlarını günlerdir uykusuz sandık başında takip eden Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’na yönelik saldırılara ilişkin de “İmamoğlu bir proje ise o da bir Cumhuriyet projesidir” dedi.

'KENDİSİNİ İNKAR EDİYOR'

> Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “13-14 bin farkla seçimi kazandım havasına kimse girmesin” açıklamasını yaptı…

Birincisi Cumhurbaşkanının açıklaması kendisini inkârdır. Çünkü kendisi seçilmiş birisidir. Cumhurbaşkanının gücü nereden geliyor? Gücü halktan aldığı oydan geliyor. Ve kendisi Türkiye’ye getirdiği, dayattığı, öve öve bitiremediği sistemi de elli artı bir. Elli artı biri alan kazanacak diyor. Yani iki kutuplu bir Türkiye yaratıyor. İki taraf yüzde elli elli olabilir diyor ama artı biri kim alırsa bir oyla ülkeyi beş yıl yönetmeye talip kendisi. 24 Haziran’da diyordu. Beş yıl boyunca bütün yetkilerle ülkeyi yönetecek. 15 bin farkla Ekrem İmamoğlu’na İstanbul’u yönettirmemeyi ifade ediyor. Bu kabul edilir bir şey değil. Ben iddia ediyorum bu sonuçta siyasi bir rakibimiz. Dikkatle izliyoruz, analiz ediyoruz. CHP ve AKP olarak güçlü ve zayıf yanlarını çok iyi biliyoruz. İddia ediyorum Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkanının siyasi hayatında yaptığı en büyük gaftır. Ve kendini yok eden kendini inkâr eden, imha eden bir siyaset gününün ilk günüdür bu. Eğer bunu sürdürecekse. Ben bu hatadan, yanlıştan tez elden döneceğini düşünüyorum. Dönmediği takdirde kendi meşruiyetini tartışmaya açar. Nedir Meşruiyet. İki tane temeli var bunun. Bir tanesi arkanda halk desteği olacak ikincisi hukuka uygun davranacaksın. Bugün hukuk ayaklar altında bütün Türkiye görüyor. Halk desteğini 15 bin kişinin verdiği kararı küçümseyen bir yaklaşım. O zaman halk desteğini de görmediğinde meşrutiyet diye bir şey kalmaz. Bu ülkenin bugün İstanbul seçimleri üzerinden bir tartışma en son arzu ettiği bir tartışmadır.

> Peki sebebi nedir?

Finans çevreleri Türkiye’ye bakıyor. Demokrasi, seçim güvenliği, hukuk güvenliği var mı diye. Yabancı yatırımcı bakıyor geldiyse gözü kapıda. Çünkü diyor ki İstanbulluyu yönetemiyorsa, Ekrem İmamoğlu’nun aldığı oy ona İstanbul’u yönetme yetkisi vermiyorsa benim sermayemin ne garantisi var? Ben hakkımı kimde arayacağım? Türkiye’nin ana muhalif partisi seçim kazandığı halde bu tartışmaya açılıyorsa Türkiye’de ne yabancı sermaye durur ne para durur ne de bu İstanbul’a turist gelir.  Burayı bir Arap ülkesi, üçüncü dünya ülkesi olarak görürler. Buraya gelirken endişelenerek gelirler. İstanbul’a bunu yapmanın kimsenin hakkı yok. Burası Arap yarımadası değil. Burada seçilen gelir o şehri yönetir ta ki bir dahaki seçime kadar

> Yandaş medya İmamoğlu için “proje” diyor. CHP’nin içine sızılan bir proje olduğu söyleniyor...

Biz çok haksız ve hadsiz laflar duyuyoruz da. Bu da onlardan biri… Ekrem İmamoğlu bir proje ise oda Cumhuriyet projesidir. İmamoğlu yoksul fakir Trabzonlu bir ailenin kalkıp gelip yerleştiği, yetiştiği, büyüdüğü, okuduğu şehri yönetebilmesidir. Eğitim aldığı ülkeye hizmet edebilmesidir. Ve 10 milyon İstanbul’unun verdiği bir kararla İstanbul’u Ekrem İmamoğlu diye birinin yönetebilmesidir. Bu Cumhuriyet projesidir. Kim yöneteceğine birileri değil halk karar vermektedir. Ve o biri yine halkın ta kendisidir. İmamoğlu bir proje ise İmamoğlu Cumhuriyet projesidir.

'HALK ADAMIN MAZBATASINI VERSİNLER DİYOR'

> Nagehan Alçı’nın bugün yayınlanan köşe yazısında hem siz hem de seçim tarihi var bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Nagehan Hanım’la telefonla konuştum. Şöyle ki; köşe yazısında benden de bahsetmiş. Benim birkaç yanlış haberimi birleştirerek istem dışı yaptığını düşünüyorum.  Kendisine de aktardım. Ben o haberin ne gün yapıldığını,  o haberle ilgili yaptığım açıklamayı tweet attığımı ve haberi yapan BBC’nin bu konudaki tweetini geri çekip düzeltme yaptığını kendisine anlattım. Kendisi anlayışla karşıladı. Yarın da köşesinde yer vereceğini söyledi. 2 Haziran’da seçim yapılma meselesi şöyle bir mesele: Türkiye’nin hiç konuşmaması gerek bir şeyi konuşturmaya çalışıyorlar. Biz İstanbul gibi bir metropole Pazar günü 10 milyon kişiyi sandık başına götürüp bir başkan seçemiyorsak, sonucunu kabullenemiyorsak, bin bir çeşit itiraz yaparak bu işin arkasından gidiyorsak Türkiye’ye yazık ediyoruz demektir. Bunun maliyetini, ekonomide demokraside kaldırmaz. İnsanları korkutarak,  sindirerek yapılan propagandanın nasıl çöktüğü görüldü. Sandık çıkışı anketleri Ekrem İmamoğlu’nun başarısını teyit ediyor. Bir hafta sonra yeniden seçim olsun mu sorusuna çok yüksek oranda halkın karşı çıktığı görüyoruz. Bizim halkımız şunu istiyor: Ağrısız başım sancısız dişim diyor. Bizim halkımız ’ben görevimi yaptım, bundan sonra siyasiler yapsın’ diyor. ‘Ben oyumu verdim adamın mazbatasını versinler’ diyor. Ve bunu dışında yapılan her şey son derece rahatsızlık uyandırıcı. Hiçbir şeye faydası yok bu yapılanların. Türkiye’yi güçsüz görmek isteyen herkese faydası var bu sürecin. Bir ülkede demokrasi ne kadar gelişmişse o ülkede ekonomide o kadar değişiyor.