'Partilere sertifika verilse “Helal Akredite” alamayacak tek parti AKP olurdu'

'Partilere sertifika verilse “Helal Akredite” alamayacak tek parti AKP olurdu'

CHP'li Tekin, Meclis Genel Kurulunda Helal Akreditasyon Kanun Tasarısı üzerinde çarpıcı açıklamalarda bulundu…

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmekte olan 501 Sıra Sayılı Helal Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde söz alan CHP Samsun Milletvekili Hayati Tekin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 501 sıra sayılı Helal Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı'nın 6'ncı maddesiyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Yüksek teknolojiye dayalı hizmetleri genellikle Müslüman olmayan ülkelerden alıyorlar

Biliyoruz ki dünyada 36 adet akreditasyon kuruluşu var, yine biliyoruz ki yüzde 80'i Müslüman olmayan ülkelerin elinde. Müslüman ülkelerden Malezya başta olmak üzere ikinciliği Arabistan elinde tutuyor fakat gel gör ki onlar da yüksek teknolojiye dayalı laboratuvar hizmetlerini ve bilgili insan yani beyin hizmetlerini genellikle Müslüman olmayan ülkelerden alıyorlar çünkü yabancıların üniversiteleri ve yüksek teknolojiyle donatılmış laboratuvarları tüm dünyada kabul görmüş, saygınlık kazanmış; darısı Türkiye'dekilerin başına, bu zihniyetle zor olduğunu da biliyorum, dua da tutmayacak.

Kaç yabancı dilin var değil, 'Dünya beşten büyüktür'ü kim sordu diyecekler

Sen de laboratuvar kuracaksın en azından denetim maksatlı. Laboratuvarın bilgi ve teknolojisini ya Yahudi'den ya Hristiyan'dan ya Budist'ten alacaksın. Hadi aldın, başına koyacağın adama zihniyetin gereği "Hangi okulu, hangi dereceyle bitirdin? Kaç yabancı dilin var?" diye sormayacaksın, Arapçadan 80 almak yeterli olacak. Devlet kurumlarında kadrolaşma şecerenize bakınca sorular belli oluyor. Buraya girecek olanlara sorulacak olan sorular belli. Soru 1: "'Dünya beşten büyüktür?'ü kim dedi? Alkol içilmiş bardaktan su içer misin? Pisuvar caiz midir? Külliye nedir?" "Bu sonuca nereden varıyorsun?" derseniz, 50 kişilik atama var toplam kadroda. Tüm dünyaya güven vermesi gereken bir kurum kuruyoruz.

 Kervanı yolda düzeriz anlayışı var

Öncelikle, kurumun hizmet ve danışmanlık alanında Kamu İhale Kanunu'nun hükümlerine tabi olmaması. Bunu hangi yüzle öneriyorsunuz o da çok ilginç. Yani akla gelen şu: Dakika bir gol bir. Burada konuşulması gereken kaç kimyager, kaç biyolog, kaç ziraatçı, kaç fizikçi veya kaç hekim veya başka mesleklerden belli değil. Hele bir başlayalım, kervanı yolda düzeriz anlayışı var.

Yerlerde sürünen dış itibarımızı Helal Gıda Akreditasyonu kaldırmaya yetmez

Aynı konuda başka bir anekdota bakalım. "Yardım, bağış ve sair gelirlerin kabul edilmesi." Hele de "yardım" diyorsunuz, "bağış" diyorsunuz, yine de kendinizi alamıyorsunuz "sair" diyerek ya aklımıza bir şey gelirse ya düşünmediğimiz yağlı bir teklifle karşılaşırsak diye "sair"i ekliyorsunuz. Hayırsever iş adamı Zarrab enişteyi de Amerika'ya kaptırdınız, anlaşılan sırada başka Arap iş adamları var. Yerlerde sürünen dış itibarımızı bu kadar yanlışlarla başlayan Helal Gıda Akreditasyonu bu itibarı kaldırmaya yetmez dostlar ama iç piyasada oy toplamaya faydası olabilir. Vatandaşı "Helal mağazadan alanlar, haram mağazadan alanlar." diye manipüle edip bölme işini görür. Yalnız, İsrail'den gelen genetiği değiştirilmiş tohumlar alkol buharıyla kurutuluyor, GDO'lu Amerikan hububatı tarım ürünlerimizdeki açığı ancak kapatıyor. Bunlara çaresizlikten tamam diyebilirsiniz fakat, 2006'da çıkarttığınız yasayla domuz etinin raf malı sayılmasını nasıl izah edeceksiniz? Sayın Zeybekci'ye sordum, "Üzerinde açıkça "domuz etidir" yazılmak kaydıyla satılacak." dedi. Yani vitrinlerde şenlik var: Helal, haram, domuz eti yan yana; gel vatandaş gel.

Partilere sertifika verilse “Helal Akredite” alamayacak tek parti AKP olurdu…

Gelirlerini faiz, mekruh, sigara haram, haram içki, haram şans oyunlarına bağlamış bir Hükûmetin nesi helal olabilir? Gıdayı anladık fakat tekstilde, lojistikte haram sertifikası nasıl oluyor? Partilere de helal-haram sertifikası verilse ne iyi olur. Bu manada helal akredite alamayacak tek parti AKP olur. Dolayısıyla AKP'nin ne ithalatı olur ne ihracatı, elde kalır, çürür, memleket de kurtulur.

Değerli dostlar, en büyük endişem şudur: Hak yani helal gıda akreditasyonu vurulan mallarda oluşacak olan hileler ve bozulmalar İslam'a mal olacak. Müslüman nesillerde inanç ve iman zayıflığına yol açarken diğer din mensuplarının karşısında alay konusu olacağız. Endişem budur.   Hepinizi saygıyla selamlıyorum, diyerek konuşmasına son verdi.