'Sanatçılarla ilgili söylediğim her sözün arkasındayım'

'Sanatçılarla ilgili söylediğim her sözün arkasındayım'

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi'nde Demokrat Parti  Genel Başkanı Gültekin Uysal'ı kabul etti. Kılıçdaroğlu, görüşmeden sonra Oğulpınar Sınır Karakolu'nu ziyaret eden sanatçılara yönelik sözlerine ilişkin, "Sanatçılarla ilgili söylediğim her sözün arkasındayım, az bile söyledim" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrat Parti  Genel Başkanı Gültekin Uysal'la CHP Genel Merkezinde görüştü. Görüşmede Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Muharrem Erkek ve Genel Sekreter Akif Hamzaçebi de hazır bulundu.

Kılıçdaroğlu, Demokrat Parti  Genel Başkanı Gültekin Uysal'la görüşmesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 

“Demokrat Parti bizim cumhuriyet çınarımızın en önemli dallarından birisidir” diyen Kılıçdaroğlu, DP’nin demokrasi, vatan sevgisi, din ve vicdan hürriyeti konularında bugüne kadar önemli görevleri yerine getirdiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Elbette bu ziyaret sadece bir nezaket ziyaretinin ötesinde iki siyasal partinin genel başkanı olarak Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar, yaşanan sorunlar ve bu sorunların nasıl aşılması gerektiği konusunda da karşılıklı düşüncelerimizi birbirimize aktarma fırsatı bulduk.”

“İttifak konusunda diğer partilerin genel başkanlarıyla bir temasınız olacak mı?” sorusuna Kemal Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

“Türkiye’nin yaşadığı büyük sorunlar var. Türkiye’nin bu sorunları aşması lazım. Bu sorunları aşarken sorunların aşılması yönünde görüş birliği içinde olan bütün siyasal partilerle elbette bir araya geleceğiz. Çünkü siyasal partilerin temel görevi Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunları aşmak ve 80 milyona daha güzel bir yaşam sunmaktır. Elbette ki diğer siyasi partilerle bu görüşmelerimiz devam edecek.”

Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, dün sosyal medyada yer alan ODTÜ’lü oldukları belirtilen ve otostop çeken öğrencileri fakültelerine bıraktığı fotoğrafın hikayesini de anlattı.

Daha önce de aynı güzergahta otostop çeken öğrencileri fakültelerine bıraktığını bildiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Bu araca binen bir öğrenci arkadaşımız, ‘Ben fotoğraf çekmek istiyorum, babama göstermek istiyorum’ deyince ‘Siz bilirsiniz’ dedim. Dolayısıyla fotoğrafın çıkışı öyle oldu. Şu bir gerçek, onu da hepimizin kabul etmesi lazım. Üniversite öğrencileri bu toplumun gözbebeğidir. Çünkü onlar geleceğin Türkiye’sini inşa edecek kişilerdir. Kimisi mimar, kimisi mühendis, kimisi siyaset bilimci, kimisi dış politikada, kimisi ekonomide, matematikte uzman olacak. Hayatın her alanında Türkiye’yi ileriye taşıyacak olanlardır. Dolayısıyla üniversitelere ve üniversite öğrencilerine karşı hoşgörülü olmamız lazım. Onların genç yaşta olduklarını, onların delikanlı olduklarını, onların zaman zaman hata yapsalar bile hatayı bizim görmezlikten gelmemizi de hiçbir siyasetçinin unutmaması gerekir”

Oğulpınar Sınır Karakolu’nu ziyaret eden sanatçılara yönelik sözleri de sorulan Kılıçdaroğlu, “Sanatçılarla ilgili söylediğim her sözün arkasındayım, az bile söyledim” ifadesini kullandı.

UYSAL’IN AÇIKLAMALARI

Gültekin Uysal da ziyarette Kılıçdaroğlu’na geçmiş olsun dileklerini iletirken, CHP’nin geçirdiği iki kurultay nedeniyle tebrik ettiklerini bildirdi.

Türkiye’nin can alıcı sorunlarını konuşma fırsatı bulduklarını belirten Uysal, “Elbette yarınlara dair de memleketimizin, herkesin hukukundan emin olduğu bir Türkiye haline gelebilmesi, Türkiye’de işlemeyen bu demokrasi açığını kapatabilmek adına çeşitli görüşlerimizi de paylaşma imkanı bulduk” dedi.

NE DEMİŞTİ?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan birlikte Hatay'daki Oğulpınar Hudut Karakolu'nu ziyaret eden ünlülere çok sert ifadelerle tepki göstermişti.

Kılıçdaroğlu, şunları söylemişti:

"Bir ülkenin sanatçıları dik ve onurlu durmak zorundadırlar. Bir ülkenin sanatçıları egemen güce teslim olmazlar, hakkı, hukuku ve adaleti savunurlar. Bir ülkenin sanatçıları zalimden değil mazlumdan yana tavır alırlar ve bütün baskılara rağmen korurlar. Bir ülkenin sanatçıları diktatörün karşısında asla boyun eğmezler. Bir ülkenin sanatçıları asla ve asla inancı, kimliği ne olursa olsun kimseyi ötekileştirmezler. Bir ülkenin sanatçıları savaşı değil barışı savunurlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'Zorunlu olmadıkça savaş cinayettir' der. Bir ülkenin sanatçıları bir ülkenin değerlerine ve inançlarına saygı gösterirler. Eğer bir ülkede cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat, ettiği yemine sadık kalmıyorsa, ona sanatçı sahip çıkamaz. (Anayasadaki Cumhurbaşkanı yeminini okuyarak) Ne namus, ne şeref kaldı. Sanatçı denen vatandaş onun yanında senin ne işin var. Afrin'de 52 şehidimiz var. Yüzlerce yaralımız var. 52 şehidimizin daha kanı kurumadı. Toplanmışlar bir grup güruh, davul, zurna, klarnet, şarkılar, türküler... Bir ülkenin değeri vardır. Bakın bırakın şehidi, bulunduğunuz apartmanda bir kişi hayatını kaybetmişse, televizyonu bile açmazsınız. Onlara yemek götürür, her türlü hizmeti verirsiniz. Ben merak ediyorum, bu rezil adamlar ve onları oraya götüren adam, sen eğer yüreğin yetiyorsa bir Afrin şehidinin evinin bulunduğu sokaktan geç yaylalar türküsünü söyle bakayım. Gücün yetiyorsa ve ahlak kalmışsa. Diyor ki, 'AK Parti'nin üzerinde metal yorgunluğu vardı, Afrin'e gittik, şehitler oldu, metal yorgunluğunu kaldırdık'. Bu milletin ferasetine güveniyorum. Türkiye'yi bu hale getiren ve bu cümleleri kullananlara ders verecek olan bu ülkenin kadınlarıdır. Şehidi veren, göz yaşı döken, 'vatan sağolsun, bayrağımız yücelsin' diyen sizsiniz; sefasını süren o zat. Ona o sefayı yaşatmayacak olan da sizlersiniz."