Her geçen gün bir öncekinin kepazeliğini ikiye katlıyor. Bu ülke kepazelik büyütüyor.
“Minareyi çalan kılıfını hazırlar” atasözüne saygım her geçen gün artıyor. Bunlar koskoca memleketi kılıfa sokuyorlar. Kepazeliği kahramanlık gibi sunmayı beceriyorlar.
Süleyman Şah Türbesi’ni imha ediyorlar. Getirip sınırın yamacına bayrak direği dikiyorlar. 23 Nisan Başbakanı’nı oturtuyorlar bir masanın başına, poz verdiriyorlar. Öteki desen, muzaffer başkomutan havalarında!
Siz o bayrak direğini götürün KaçAk Saray’a, dikecek münasip bir yer bulursunuz!

***

Dünya tarihi, Türkiye’nin bu dönemini ‘kepazelik çağı’ olarak yazacak. Birinciliği de hiç kuşkusuz medya alacaktır. Bu kadar kokuşmuşluk görülmüş şey değildir. İktidarın komutasındaki bütün gazeteler ve televizyonlar yalan üreterek kepazeliğe hep beraber kılıf üretiyorlar.
Pekala tüm bir medyayı prezervatife sokabilirsiniz.

***

Suriye rezaletini aktarma biçimine bakın medyanın. İnanılır gibi değil. Evet, Türkiye’de medya her zaman iktidarın dümen suyunda gitti.Bugünün ‘muhalif’ simaları daha dün ölüm oruçları sürecinde ‘Sahte oruç, kanlı iftar’ manşetleri attı. Unutmadık. Ne var ki, AKP’nin havuz medyası hepsini aştı; halka bu kadar bilinçli yalanlar söylendiği, bu kadar uydurmanın sunulduğu başka bir dönem yok.
Havuz medyası bir irin çukuru oluşturmuş. Ne kadar pespaye, karaktersiz, aşağılık tip varsa doluşturmuş. İktidara, onun ciğeri beş para etmez adamlarına yaranmak için birbirlerini eziyorlar. Kendilerini pornografik bir biçimde pazarlıyorlar. Tam olarak doğru laf bu: Pornografik! Hakikaten izlemesi bile insanın içini kaldırıyor...
Bunlar, bunların öne çıkardığı tüm figürler, bu ülkenin çocuklarına, gençlerine aşağılık olmayı öğretiyorlar. Kindar ve dindar bir nesil ortaya çıkacak mı bilmiyorum ama bu medyaya ve onların popüler simalarına baka baka aşağılık insanlar olmayı öğreniyor gençler, orası kesin.

***

Bu çürümenin sonu geliyor. Ya tüm bir toplumu esir alacaklar, ya da devrilecekler, cehennemin dibine gidecekler. Toplumsal hesaplaşma günü yaklaşıyor.
Cuma günü itibarıyla, bu irin çukurundan çıkışı tartışmaya başlayacağız. Umarım hep beraber çıkış yolunu bulabiliriz. Hep beraber diyorum çünkü sizlerin katkılarına da açık bir yazı yazma dönemi başlatalım diyorum....