Beşiktaş' ın Onursal Başkanı , büyük ve saygın spor adamı Süleyman SEBA ' yı kaybedeli 10. gün oldu. Arkasından çok duygusal metinler yazıldı, çizildi, bende vefat haberini alır almaz büyük bir acıyla geçen hafta gazetemiz Yurt' da okuduğunuz makalemi kaleme almıştım..
 
    Ancak, cenaze törenindeki bazı sahneler, Arsenal maçında saygı duruşunda yapılan "saygısızlık" üzerine ve kendisini bu vesileyle bir kez daha rahmetle anmak için bilgisayarımın başına oturdum yeni satırlarım için..
 
     Önce cenaze töreni; Seba' nın naaşı vefat ettiği hastaneden alınıp Valideçeşme' deki evinin önüne getirilişi, oradaki hellalikten sonra Akaretler' de kendi çabalarıyla yapılan kulüp binasına nakli, yapılan tören çok görkemli ve hazin sahnelerle doluydu..Ardından,  67 yıl önce açılış maçında oynadığı ve ilk golü attığı Dolmabahçe İnönü Stadı' na binlerce taraftarın eşliğinde girdi cenazesi..
 
      İşte ilk burada başladı hoş olmayan görüntüler, kulübün başkanı Fİkret Orman duygu dolu konuşmasını yaparken, tribünlerden "stadın adını Süleyman Seba koysana" gibi adaptan uzak, yersiz, zamansız diye nitelendireceğim garip bir uğultu  yayıldı, hatta başkan "arkadaşlar" diyerek tepki gösterdi, ama cenazede olunduğu için yutkunmak zorunda kaldı..
 
      Bir sonraki etap cenaze namazının kılınacağı Dolmabahçe Camiiydi..Sevenlerinin omuzlarında musalla taşına konulurken  izdihamı engellemek için polisin yarattığı coplu terör ortamı gözümün önünden gitmiyor hala..Son vazifelerini yapmak, O' nun tabutuna el sürmekden başka hiçbir niyeti olmayanları itmek, kakmak, coplamak ne demektir?  Cenaze törenleriyle protesto mitingi arasında fark olduğunu bilmiyormu emniyet amirleri, yoksa semt Dolmabahçe diye farklı bir algımı geldi birdenbire beyinlerine??

   Bu kadar çirkinliğin üstüne cenaze namazı sırasında  adına "protokol saygısızlığı" denilen ve ülkemizde sıkça görülen,  dinimiz gereklerine görede bence "günah" olan sahneler eklendi..İsim vermeyeceğim ama, Beşiktaş' lı bazı eski ve yeni yöneticiler, Seba' nın aile dostları, emeği geçmiş futbolcular, eski parlementerlerden bir, iki kişi büyük bir saygıyla 45 dakika boyunca cenazenin başında beklerken, son anda birden bire baskın yaparmış gibi gelen, samimiyetlerinden şüphe duyduğum  (eski)   Cumhurbaşkanı , bakan ve milletvekilleri ve tabi korumaları resmen  omuzla yararak en öne geçtiler..
 
     Beyler, efendiler,  cenaze namazında protokol olmaz, hatta vefat edenin aile bireyleri , en yakın dostları ön saflarda olurlar, onlara yer verilir, hürmet gösterilir ve cenaze arabası hareket etmeden önce de yanyana dizilmiş bu kişilere taziye dileklerinde bulunulur..Dinde, örfde, insanlıkda bunu emreder, bizler büyüklerimizden böyle gördük, böyle uyguladık ve bu şekilde çocuklarımıza öğretiyoruz..
 
   Hak' dan, Yaradan' dan, din kardeşliğinden bahis eden devlet büyüklerimiz bundan böyle son görevlerini yaptıkları cenazelerde bunu gözönünde bulundururlar umarım..Kaldıki, (yeni) Cumhurbaşkanımız islama ve bu tip geleneklere çok sadık olduğu için etrafındakilerin kulaklarını çeker sanırım..Birden aklıma geldi sahi, o niye yoktu cenazede, birşeylerden mi çekindi acaba? 76 milyonu kucaklayacağım diyen bir lider Türk Sporunun , Beşiktaş' ın Dervişi' ne son vazifesini niye yapmadı veya yapamadı?? Neyse,  belki de daha önemli bir işi vardı!!
 
    S. Seba' nın toprağa verilişinin üstünden 4 gün geçti ve Beşiktaş ilk resmi maçına çıktı Olimpiyat Stadında..UEFA ya yapılan başvuru Arsenal Kulübünün de onayıyla kabul edilmiş, maç öncesi bir dakikalık saygı duruşuna karar verilmişti..İşte burada lafım seyircinin neredeyse yarısına, güzel kardeşler, biliyorum çok seviyordunuz Başkanınızı, ama saygı duruşunda tezahürat yapılmaz, slogan atılmaz, çıt çıkarılmadan hüzünlü ve saygılı bir duruş sergilenir..
 
    Sırp hakem bile 45. saniyede kesti bu "duygusal" seremoniyi..Yazık, çok yazık oldu bunu bile beceremedik, densizliğimize ver ve bizleri affet Süleyman Ağabey. Yazmıştım ya 28  Şubat tarihli köşemde: " Ne olur gitme , sana daha çoook ihtiyacımız var"....
 

 
Berabere biten Arsenal maçımı, inanın yukarıdaki satırlardan sonra bende hiç motivasyon kalmadı teknik analiz için..Ancak bir kaç damla görüş aktarabilirim; Beşiktaş maça ilk onbirde 3, kenarda da 1 yabancısıyla çıktı ve verdiği mücadele meydanda. O nedenle hala kulübün maddi şartlarını zorlama ve iç dengeleri riske etmek adına yabancı oyuncu tranferi için çaba harcayan yönetimi tekrar uyarmak istiyorum..Londra' ki maça gelince, ilk karşılaşma mesela 2-0 kazanılsa idi tur ne oranda garanti olmayacak idiyse Beşiktaş için, 0-0 lık skorda  Arsenal için aynı oranda garanti değil..