Süleyman Karan

Süleyman Karan

Post-maoist şizofreni ya da her gün UFO görmek!..

Sosyalizmin türevleri saymakla bitmez... En küçük yorum farklılığından yeni bir ideoloji ve akım geliştirmek konusunda, sanırım yarışabilecekleri tek rakip İslam’dır... Nasıl ki İslam’ın yorumundan yüzlerce tarikat çıkmışsa, Marx’tan da bir o kadar çıkmıştır. Zira garip bir biçimde teleolojik (ereksel) bir benzerlik taşırlar. Bu doğal olarak bilgi teorisine ve siyasete de yansır. Her şey, o fikir çerçevesinde eğilip bükülebilir. Bir tür tarikat gibi örgütlenen ve o küçücük fikir farkından dağlar kadar farklılık yaratmayı beceren sosyalistler arasında, bu mahareti en fazla geliştirenler Troçkistler olmuştur. ABD’de aydın çevrelerde pek bir etkin olan bu gruptan, daha sonraları neo-con politikaların mimarlarının çıkması ise trajikomiktir, ama bir o kadar da gerçektir.

Bizdekilerin en ilginç evrimsel sürecini Devrimci Sosyalist İşçi Partisi’nde (DSİP) görüyoruz. Şu Roni Margulies denen obsesif kompülsif enteresan tipte mesela... Sivil faşist söylemle sosyalist literatürü böylesine bir araya getirmek, büyük olasılıkla psikiyatırların gelecekte saptayacağı patalojik bir vaka olacak. Her neyse, ateş olsa cürmü kadar yer yakacağından, ona bu kadar değinmek yeterli. Fazlası gazete kağıdına yazık olur zira!

Avrasyacı şahlanışa bakın hele


Biz asıl şizofrenik meselemize gelelim. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en garip siyasi hareketlerinden Proleter Devrimci Aydınlık çizgisine... Geçmişleriyle ilgili bir şey söylemek bugün abesle iştigal olur. Yani o sol içi kavgalara girmenin alemi yok. Bugün o çizginin en önemli ve etkin kolu Vatan Partisi, Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal... Türkiye’ye özgü ‘ulusalcı’ çizgiye evrilmiş, ideolojileri ve genleri buna uygun bir siyasi hareket. Aynı zamanda Türkiye’nin görmüş olduğu en pragmatik ve en eklektik siyasi çizgilerden biri... Üniter devlet takıntılı, kendi iddialarına göre anti-emperyalist bir bakış açıları var. Askere özel bir sempatileri de olduğunu her gün vurgulamatan geri durmamaları bir başka özellikleri... Yine aynı şekilde ‘militan’ laik olduklarını iddia ediyorlar. Ve 7 Haziran seçimlerinden bu yana, yani Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde tekrar çatışma sürecine girildiğinden bu yana AKP’nin, daha doğrusu Erdoğan politikalarının destekçilerinden biri olarak dikkat çekiyorlar.

Yeniden kurtuluş savaşı hülyası


Yine bu süreçte, sırf PYD ve PKK’nın ABD bağlantıları sebebiyle, Avrasyacı çizgiyi şovenist bir yaklaşımla gündemde tutuyorlar. Komplocu zihniyetleri zaten AKP’nin kanaat önderleriyle her geçen gün benzeşiyordu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ise ‘fikirlerimiz iktidarda’ halüsinasyonunu alenen dile getirmeye başlamışlardı. Alice Harikalar Diyarı’ndaydı: İktidar, zaten bir süredir ABD’ye karşı pozisyon almış, Rusya ile krizden sonra balayı başlamak üzeryeken, bir de darbe girişimide ABD’nin rolü anlaşılınca, Türkiye’nin İhvanı doğru yolun Kemalizm olduğunu kavramış, İhvancılar ile TSK el ele anti-emperyalist Avrasyacı yolda koşar adım ilerlemeye başlamış. Yeniden kurtuluş savaşı kazanılmış!.. Türkiye, Rusya, İran, Hindistan, Çin el ele, mutlu günlere... Özetle buydu dedikleri!..

Kemalist İhvan ucubesi

Bunlara “Kardeş İhvan’dan Kemalist çıkar mı? Sen haplandın mı?” deyince bozuluyorlar. “Yahu Rusya anti-emperyalist mi, bildiğin emperyalist... Suriye’de IŞİD’i yok ediyorsa sebebi Tartus Deniz Üssü, emperyal çıkarları...” deyince delleniyorlar. “Çin’de sosyalist piyasa ekonomis falan yok kardeş, bildiğin Dickens’ın romanlarında anlattığı vahşi kapitalizm var” dediğinde zaten sövmeye başlıyorlar. Pek eminler o geçmişten kalma Üçüncü Dünyacı ideolojilerinden, gerçek öyle olmasa da gerçeği hayalin kalıplarında yamultup yamultup yazıyor, sonra da inanıyorlar.

Avrasya Maratonu’na devam!


15 Temmuz’dan itibaren girilen Alice modunun yerle yeksan olması sadece üç-beş gün sürdü. O anti-emperyalist sandıkları Türkiye’nin İhvanı, resmen orduyu sıfırladı, post-maoistlerimizde şafak attı!.. Şimdi “Bu böyle olyamacaktı” naraları atıp, Avrasyacı yolda ilerlediklerini iddia etmeye devam ediyorlar. Şaşı bak şaşır yorumlar devam ediyor! Şu sosyal medyayı sallayan Adanalı bacı hesabı İncirlik Üssü’nü basmaya gidiyorlar. Üs orada duruyor, ama TSK tarihinin en hasarlı durumunda... Demokrasi ölüm döşeğinde... Sivil faşizm koşar adım yolda... Ne gam, Avrasya Maratonu’na devam!..

UFO’ları görmek böyle maharet ister!

Harikalar Diyarı için Alice halüsinojen mantar yemişti. Mantarın etkisi öyle böyle geçince, Alice’in tavşanının ne denli ürkütücü olduğunu görürsünüz. Ya da far görmüş tavşan gibi kala kalırsınız! Bu kafa anti-emperyalist değil kontremperyalist kafası, ABD ve AB yerine Avrasya ve yeni maceralar kafası... Bu kafa anlaşılması imkânsız bir kafa... İncirlik Üssü’nün semalarında yarın UFO bile görür! Anti-emperyalist uzaylılar!.. İşte öyle bir kafa!..
Londra

Önceki ve Sonraki Yazılar