Reisicumhur, reisicihad, reisimafyoz!

Zaman zaman burada AKP iktidarının yarattığı insan malzemesinden söz ettik. Aşağıdan yukarı, yukarıdan aşağı örgütlenen bir bayağılık, pespayelik ve cehaletten... 'Aşağı'daki “Istırırım, yalarım!” insanlarının aynısı, 'yukarı'da bir ırkçı-mezhepçinin düğününde toplaşabiliyor mesela. Kaynaşıyorlar... Evet, Taha Ün diye anılan ve normal bir ülkede yaşasa ırkçılıktan ve nefret suçundan yargılanması gereken unsurun düğününü kastediyorum.

Bu düğünde Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan unsur, nereye ne 'insani' yardım yolladığını bilmediğimiz ama cihadçılara ilgisini bildiğimiz İHH Başkanı ve 'organize suç örgütü' mensubu olduğu gerekçesiyle ceza yemiş bir ırkçı toplaşmış, hoşbeş ediyorlardı. Tipik bir 'organize suç örgütü' tablosu. Bu tablo, her şeyden önce, cumhurbaşkanlığı makamının kendisini tartışmalı hale getirmiştir. Kendi adıma, söz konusu unsuru cumhurbaşkanı olarak tanımıyorum...

***

Gelelim şu Sedat Peker'e...

Bundan tam 10 sene evvel, 2005 haziran ayında Sedat Peker'in patlayan telefon kayıtları üzerine yazdığım bir yazıdan alıntı yapmak istiyorum müsadenizle:
Sedat Peker telefon kayıtlarında Küçük Onur adıyla bilinen şarkıcı çocuğa, "Ulan sahtekâr, dolandırıcı p... Ulan, 'Görev ver babacığım,' bu muydu lan, bu mudur?" diye bağırıyor, çocuk, "Ben ne yapayım babacığım. Ben tutuyorum, getiriyorum, beğenmiyorsunuz, gönderiyorsunuz," diye hâlâ 'babacığım' çekiyor. Ortada bir kadın alışverişi var. 'Düşük kalite' kadın gönderdiği için küfrü yemiş ama oralı değil, hâlâ soruyor: "Bir emriniz var mı babacığım?" Her gördüğüne 'baba' diyecek tıynete gelmiş çocuk. Peker, "Gözlerinden öpüyorum dolandırıcı köpek!" diyor çocuğa, hakikaten köpeğe davranır gibi...

Ufacık çocuğu televizyonlarda, öylece gözümüzün önünde büyüten ve mafyozların muhabbet tellalı haline getiren şu çarka baksanıza! İşte 'Televole dünyası' budur. Muhabbet pazarı. O gece kulüplerinde, masalarda 'eğlenirken' gördükleriniz, sunan ve sunulanlardır. Magazin programları vitrin olmuş, para, güç ve iktidar sahipleri, domates seçer gibi kadın seçiyor ekrandan. Volan kayışları da var, suratlar zaten kayış gibi, muhabbet piyasasında birer aracı kurum gibi çalışıyorlar.

Arada güvercinler haber uçuruyor. Selin adında bir hanım, Sedat Peker'e manken Ebru Destan'ın kendisiyle tanışmaya can attığını söylüyor telefon kayıtlarında: "Herkese sizi çok beğendiğini söyledi. 'En azından bir yüzünü görmek istiyorum,' dedi bana." Mübarek yüzlü Sedat Peker de Türkçü tabii, "Bir nüfus kâğıdı çıkarır, üzerine Helga yazar, saçlarını falan benzetirse düşünebilirim Selin. O hanımefendi bu kadar ısrar ediyorsa, Türk kimliği ile gelmemeli tamam mı? Şaka yapıyorum biliyorsun değil mi?"
diye müthiş bir komiklik yapıyor. Ama şöyle bir hafızamızı yokladığımızda, bir Rus kadının bir çiftlikte genital bölgeleri parçalanarak tecavüze uğradığını ve olayla ilgili Sedat Peker'den davacı olduğunu da hatırlıyoruz... Sahi sonunda ne olmuştu kadına? Ne olacak, Peker'in pek çok tanığı vardı, kadının ise sığınması mümkün olmayan bir guguk devleti...

(...) Aleme bakın. Magazin programlarında dostluk, ahbaplık pozları verenlerin birbirleri hakkındaki konuşmaları hakikaten mide bulandırıyor. Sedat Peker, pek çok 'sanatçı'nın menajerliğini ve 'ahbap'lığını yürüten Stelyo Pipis'i aramış, Bulgaristan'daki bir kumarhanenin açılışı için tanınmış isimler arıyor. Konuşma şu şekil: "Biz öyle büyük işlere girmeyelim reisim ya. Ucuz, bize kim yarayacaksa... Mehmet Ali'ye deriz, bize kıyak yapar. Emel Müftüoğlu bizim adamımız, ona deriz 5 bin dolara. İkisini göndeririz. Emel de zaten biliyorsunuz kumar manyağı." / "Kaşar." / "İkisi de kaşar bunların. Tam uyacak insanlar. 20-25 bin dolar verip iki götüreceğimize, 20 kâğıt verip iki kişi götüreceğiz."

Bunlar yakın arkadaş ha, yanlış anlama olmasın! Mehmet Ali Erbil'in ceketini falan tutar bu Stelyo Pipis. Tabii bir Rumun bir Türk ırkçısına 'Canım reisim' diye hitap etmesi ayrı bir konudur... Teneffüs meselesi. Kulak-burun-boğaz vakası. Hatırlarsınız, Pipis sünnet de olmuştu. Üroloji dünyası. Eski kaşar âlemi!..>>

***

Hatırladınız, değil mi o günleri? Hani Güler Kömürcü de 'reis'i Sedat'a “Seni salonda çok sevdim” falan yapıyordu...
Ben de bunları düğünde çok sevdim! Türkiye'nin bütün manzarası tek bir karede özetleniyor işte! Fevkalade Türk ve Müslüman bir 'reisicumhur', bir 'reisicihad', bir de 'reisimafyoz'!..

Bu düzeni bitirmek boynumuzun borcudur!

Önceki ve Sonraki Yazılar