Kadına şiddeti önlemek için öneri

Sevmeyi bilmiyoruz besbelli.
Sahip olmakla sevmeyi karıştırdığımız da aşikâr…
Akvaryumda balık değil oysa sevgi ya da kafeste bülbül…
Bizim istediğimiz kadar büyüyecek bir ağaç hiç değil.
Çözemediğimiz belki bu…

Bu yüzden sevdiklerimizi "nankörlükle" suçlamamız. Suyunu, havasını verdik mi, yaşamaması için
bir neden yok, diye düşünüyor;
yaşamıyorsa ya da denetimimizden çıktığını düşünüyorsak maliyet çıkarıyoruz hemen, çünkü bize göre az değil verdiğimiz emek. O zaman "Artık hiçbir şey eskisi gibi değil." kaygısı, kalıveren sevgi kırıntılarını da alıp götürüyor içimizden.

Kadın-erkek ilişkisinden söz etmiyorum sadece.
Baba-oğul, anne-kız, kardeş-arkadaş kim gelirse aklınıza;
birlikte yaşamak zorunda olduğumuz her kimse, karşılıklı kurallar dayatarak güç savaşına çevirmiyor muyuz yaşamı?

Aşkı zaten koyduk bir tarafa. O ruh hali, bir başka dünyadan gelip giriyor içimize ve yabancılaştırıyor kendimize. Aynaya bakıp yüzümüzün bizim olmadığını anladığımızdaysa çoktan aşk bitmiş oluyor. Yani hukuki tabirle insanın cezaî ehliyetinin olmadığı dönem,
desek daha doğru olacak bu sürece.

Tutkuya gelince işte o "marazi" yani hastalıklı bir durum…
Kadına şiddetin, töre ve kan davaları hariç, kaynağı da burada...
"Ya benimsin ya kara toprağın…" acizliği ile açıklanabilecek
ve genellikle sonu kavgayla ya da kanlı biten,
yaşamları karartan gelişmeler ise kadın-erkek ilişkilerinin
önceden belirlenmiş kurallara göre yaşanması ve eğitim eksikliğinden. Malum eğitim eksikliği güçsüz kılar insanı
ve yaşam amacı en kolaya yönelir.

Kimdir o bizim toplumumuzda? Tabii ki yanıt tek: KADIN…
Daha acı olanı ise bu marazlı yaratıkların eylemi
çoğu zaman kadınlardan yeterli tepkiyi almadığı gibi
"Bir şey yapmıştır ki adam dövmüş." ya da "Öldürmüştür."
desteği bile almasıdır kadınlardan.

TRT sanatçısı Hatice KAÇMAZ’ın bir suç makinesi tarafından katledilmesi yazdırdı bana bunları ve düşünmeye sevk etti beni.
Kadına şiddeti önlemenin yolu ne olabilir?
En zayıf tarafından vurmalı bu canileri.
Sonunda buldum galiba:
"El âlem ne der?" diye yaşayan bir toplumda,
kadın düşmanı bu canilerin sorunlarının kafadan çok cinsel yetersizliklerinden olduğu ifşa edilsin.
Mesela "Cinsel organları küçük…" ya da "İktidarsızlar da ondan.” desek caydırıcı olabiliriz gibi. Ne dersiniz?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar