CHP'li Çeviköz Yurt Gazetesi'ne konuştu: CHP nasıl bir dış politika seçeneği sunuyor?

CHP'li Çeviköz Yurt Gazetesi'ne konuştu: CHP nasıl bir dış politika seçeneği sunuyor?

CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz sıcak gündemi Yurt Gazetesi'ne değerlendirdi…

Yurt Gazetesi Yazarı ve İstanbul Temsilcisi  Abdullah Ağırkan’ın sorularını yanıtlayan Ünal Çeviköz, Türkiye'nin dış politika çıkmazından nasıl kurtulacağını madde madde anlattı.


İşte o röportaj:

Türkiye dış politikada çok fazla sıkıştırılıyor,  özellikle ekonomik anlamda… Bu siyasal anlamda da ciddi sonuçlara yol açıyor, hükümet bu süreci aşmaya çalışıyor ama bir çözüm bulamıyor. Bu noktada yapılması gereken nedir?

Dış politikada sıkışmışlığın önünü açmak için yapılan hamleleri tüm küresel ilişkilerde aynı doğrultuda devam eden genel bir çizgi olarak görmüyorum.

Bu çabalar Türkiye'nin sadece yakın coğrafyasındaki ülkelerle olan ilişkilerinin düzelmesine yönelik olarak görülüyor. 

Avrupa Konseyi ile olan ilişkilerimizin çok kötü bir durumda olduğunu, Osman Kavala meselesi ile ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının hala uygulanmamış olmasının Türkiye'nin Avrupa Konseyi ile olan ilişkilerini çok olumsuz bir şekilde etkileyeceğini çok iyi biliyoruz. Bunun Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimizde de olumsuz yansımaları olacak. Ama hiç bir normalleştirme ya da olumlu dönüşüm çabası görmüyoruz. Aksine normalleşmeyi yakın coğrafyada bir takım körfez ülkeleriyle görüyoruz.

Mesele dış politikada sıkışmışlık değil, mesele dış politikada sıkışmışlık gibi gösterip Türkiye'nin ekonomik bakımdan sıkışmışlığının önünü açmak.

whatsapp-image-2022-01-10-at-16-18-38.jpeg

CHP nasıl bir dış politika seçeneği sunuyor?

Bizim açımızdan dış ilişkiler Türkiye'nin bir şekilde dünya üzerindeki konumunu ve prestijini çok ciddi olarak sağlamlaştırmak üzerine kurgulanmalıdır. Tamamen ulusal menfaatler göz önüne alınmalıdır. Türkiye'nin son zamanlarda çifte standartlar uyguladığı örnekler var. “Libya'da BM tarafından tanınan bir iktidar ile görüşüyoruz” diyen iktidar, aynı zamanda BM'nin yine meşru olarak kabul ettiği Şam yönetimi ile hiçbir şekilde diyaloğa girmiyor. Uluslararası hukuka ve ayrımcılık yapmaksızın belli bir çizgiyi sürdüren bir anlayışa sahip bir dış politika değil bu. 

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, her şeyden evvel Türkiye'nin yakın coğrafyası ve komşularıyla ilişkilerini dürüst ve iyi komşuluk ilişkilerine dayalı,  iç işlerine müdahale etmeksizin-ki bizim Atatürk'ten almış olduğumuz düstur da budur zaten-sürdüreceğiz.

Atatürk'ün o sözü hep hatırlanır: Ortadoğu ülkelerinin kendi aralarındaki sorunlarda taraf tutmamak, iç meselelerine de karışmamak gerekir.

AKP iktidarı tarafından bunun tam tersi yapılıyor.

Bizim en kısa zamanda Mısır ve İsrail ile ilişkilerimizi normalleştirmemiz gerekiyor. Doğu Akdeniz'de AKP'nin hataları sonucu Türkiye'nin aleyhine olan durumu yeniden Türkiye'nin lehine çevirmemiz gerekiyor.

Türkiye bu çıkmazı mevcut iktidar ile aşamaz...

Karşı tarafta yaratmış olduğu güvensizlik kolay kolay giderilebilecek bir şey değil.

EKONOMİDE DIŞ POLİTİKANIN ETKİSİ

Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 40-45’i batı ile. Ancak bazı  toplumların tarihleriyle ilgili hakarete varan ifadelerle onları üzecek söylemler kullandığınız zaman, diplomatik bir dilden uzaklaşıp yüksek sesle bağırıp bazı halkların Türkiye ile ilgili algısını olumsuza dönüştürdüğünüz zaman, o ülkelerde bir kuşku yaratıyorsunuz Türkiye'ye karşı… bu kuşku ister istemez sizin ülkenize gelecek doğrudan yatırımları da olumsuz etkiliyor.

Avrupa Birliği'nin üyeleri olan Almanya ve Hollanda ile çok kırıcı bir takım söylemler sonucu yönetimlerle  ilişkiler bozuldu. İktidar ekonomide kötüye gidişin sebebi olarak pandemiyi ileri sürüyor oysa pandemi koşullarından önce de Türkiye'nin ekonomik sıkıntıları vardı, pandemi sadece bunu daha da artırdı.

Coğrafi riskler çoğalıyor mu?

"Stratejisi olmayan bir dış politika uygularsanız yalpalarsınız"

Suriye'de ABD ve Rusya arasında varılan bazı  mutabakatlar var. Bunlar Türkiye’ye rağmen yapılıyor. Türkiye ise kah o tarafa kah bu tarafa yalpalayarak  ve aklı sıra ABD ile Rusya’yı yekdiğerine karşı kullandığını zannederek dış politika uyguluyor. .

Türkiye'nin seçime az bir süresi kaldı bizi nasıl bir süreç bekliyor?

Muhalefet platformu Türkiye'de hukukun üstünlüğünün, parlamenter demokrasinin, kuvvetler ayrımının ve gerçek sosyal hukuk devletinin kurulması için prensip olarak anlaşmış vaziyette. Muhalefet bloğunu bir arada tutan ilkelerin başında demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere, insan haklarına duyulan saygı geliyor. Orada bir taviz vermeksizin bu kararlılıkla seçimlere doğru ilerliyorlar.  Seçimden sonra da bütün bunların hayata geçirilmesi için çok ciddi bir süreç başlayacaktır.

Türkiye'nin en kısa zamanda yeniden demokratik sosyal bir hukuk devletine dönüşmesi için adımlar atılacaktır.  Bu dönüşüm dış  politikaya da uluslararası hukuka saygı, komşularla olan ilişkilere özen gösterme ve saygı, komşuların kendi aralarındaki sorunlarda taraf tutmayan, komşuların da içişlerine karışmayan bir anlayışla yansıyacaktır.

Türkiye dinamik bir topluma sahiptir. Bu dinamizm hem güçlü bir pazar olmasına hem de 3. ülkelerde yatırımcı ortak olarak kabul edilmesine,  oralarda faaliyete geçmesine yardımcı olacaktır. Seçimlerin iktidar değişikliği ile sonuçlanması halinde Türkiye'nin önünün açılacağına inanıyorum.

Sandık geldiği zaman doğru olan ve Türkiye'nin hak ettiği bir yönetimin seçilmesi için halk gereğini yapacaktır.