Ruhlarınızı şeytandan geri alın!

Antalya’dan yazan bir okuyucumun mektubundan aldım bugünkü başlığı.

Dinci tasallut, insanımızı Kur’an’dan uzaklaştırarak şeytana teslim etti. Kur’an bunu söylü-yor:

“Kim Rahman'ın Zikri'ni/Kur’an’ı görmezlikten gelip ondan uzaklaşırsa biz ona bir şey-tanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı olur. Bunlar, onları yoldan tamamen saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hâlâ hidayet üzere olduklarını sanırlar. Sonunda bize geldiğinde, şeytan, yoldaşına şöyle der: ‘Keşke aramızda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü yoldaşmışsın sen!"  (Zühruf, 36-38)

Gerisini gönüldaşımızın mektubundan izleyelim.

Alev Özsoy yazıyor:

“Size teşekkürler. Kitaplarınızdan öğrendiklerimden dolayı ve benden önce doğmuş olup beni aydınlattığınız için! Allah'ı sevmeyi, kolaylıklar dininin mensubu olduğumu, âdetli iken ibadet edebileceğimi, Emevî-Arap faşizminin dehşetini, ibadetlerimde istisnaî durumlarda bazı kolaylıklara sahip olduğumu, Kur'an’da bahsedilen gerçek namazı, kadının Kur'an’daki yerini, Kur’an’ı anlayarak okumanın namazdan daha kıymetli bir ibadet olduğunu ve daha nicelerini öğrettiniz bana.”

“Umuyorum, günahkâr geçmişimi temizleme yolunda adımlar attığım bu süreçte ben de çanağımın içini yıkamayı başaranlar arasına girerim. Kitaplarınızı öylesine bilimsel yazmışsınız ki referanslarınız sayesinde yeni bilgilere ulaştım, yeni insanlar tanıdım.”

“Kullandığınız güzel ve akıcı Türkçe ile bana Türkçe’yi de sevdirdiniz. Objektif uslûbunuz ve diğer bilginler hakkında yazdıklarınız yüzünden size saygım daha da arttı. Sizi okurken ‘Biz niye bunu düşünüp bu şekilde sorgulamadık?’ sorusunu hep sordum.”

“Beyinlerimiz ve ruhlarımız şeytana satılmıştı. Sizin aracılığınızla geri alıyoruz. Bu da bizim Cahiliyemizin sonu olur inşallah! Sorumluluk almamız gerek!”

“Bizler için olan niyetinizin milyon katını Tanrı size, ailenize versin! Babanızın ve sizin mekânlarınız tüm âlemlerde cennet olsun ve komşularınız peygamberler olsun! Rabbimiz sizleri nuru ile yüceltsin. Rahmeti bol Rabbim, üzerinize âfiyetler yağdırsın!”

Bahar Lütfiye Karakuş New York’tan yazıyor:

“Sizi ifade edecek cümle kurmakta zorlanıyorum. Siz misyonunuz, bilginiz ve edebiyatınızla bir ekolsünüz. Atatürk’ün fikir arkadaşınız. Naçizane ben de burada sizin fikir arkadaşınızım. Oğlum buraya 5 yaşında geldi. Şimdi 32 yaşında. Bildiği ünlü isimler Atatürk ve sizsiniz. Bizim için dualarınızı eksik etmeyin!”

Önceki ve Sonraki Yazılar