Boko Haram Gökten İnmedi (2)

(13 Mayıs 2014)

Boko Haram zihniyetinin tarihsel iman ve zihniyet kaynağını bir önceki yazımda vermiştim.

Boko Haramların iman ve zihniyet kaynağı olan Emevî’den yani o günkü Hint ve Muavi-ye’den beklenebilecek her şeyi onların devamı olan bugünkü dincilerden bekleyecek-siniz. Ve onlardan beklenemeyecek hiçbir şeyi bunlardan da beklemeyeceksiniz.

Bunlardan beklenemeyecek bir numaralı değer, Kur’an’ın Allahı’na imandır. Emevî’nin Tanrısı Kur’an’ın Allahı asla olmamıştır. Olduğunu düşünenler feci âkıbetlerle yüz yüze geldiler; arkalarından gelen nesillerin de tarifsiz acılar çekmesine sebep oldular.

Emevî zihniyetinden insan haklarına saygı bekleyenler büyük hüsranlara uğramışlardır ve uğ-rayacaklardır. Bunların büyük babaları olan Ebu Süfyan, yani Muaviye’nin babası, Kur’an tarafından ‘şeytan’ olarak nitelendirilmiştir:

“İşte size şeytan. O, kendi dostlarını korkutur/sizi dostlarıyla korkutur. Eğer inananlar-sanız onlardan korkmayın, benden korkun!” (Âli İmran, 175)

O halde Bütün Emevîler ve Emevî takipçileri, şeytanın çocuklarıdır. Şeytandan anlayış, mer-hamet, vicdan, paylaşım, uzlaşma beklemek akla ve insana ihanet olur. Bu hayatî meselenin ayrıntılarını, ‘Kur’an-ı Kerim’de Lanetlenen Soy’ adlı eserimizde okuyabilirsiniz.


MÜDAFAAYI HUKUKÇULARIN HATASI
Cumhuriyet’in kuruluş günlerinden itibaren ve ne yazık ki, büyük Atatürk de dahil, Müdafaayı Hukuk öncüleri bu Emevî takipçilerine her zaman (en azından çoğu zaman) merhametle yaklaşarak varoluşlarının en büyük hatasını işlediler ve bu hatanın fatura-sını hem kendileri çok ağır biçimde ödedi hem de çocukları ve takipçileri.


Büyük Atatürk, karşısındakilerin Hint ve Muaviye’nin zihniyet çocukları olduğunu bilemedi, çevresindekiler de bilemediler.


Müdafaayı Hukukçular, Milli Mücadele düşmanı hainlere, Kur’an’ın öngördüğü hıya-netin karşılığını vermediler, onları âdeta korudular, kucakladılar. Karşılık ortada. Bu-gün hâlâ bu kahırlı faturayı ödemekteyiz.


Soruyorlar: “Atatürk’ün hiç hatası yok mu?” Elbette ki var.


Atatürk’ün en büyük hatası, Emevî dinciliğinin devamı olan hainlere her şeye rağmen ‘insan’ muamelesi yapmasıdır. Kur’an onları şeytanın çocukları ve mel’unlar olarak niteledi, Müdafaayı Hukukçular onlara hümanistçe davrandı. Ve tarih bu hatanın fatu-rasını bizlere ödetti.


Aynı hata, çok ibret verici bir tarzda, bugünün kılık değiştirmiş Muaviyeleri için sergilenen yaklaşımda işlendi. Emevî dinciliği ve Muaviye mirasçıları bugün, o hatayı işleyenlerin can-larını yakmaktalar.

Sözümüzü, İslam düşünürü Musa Carullah’ın şu cümlesi ile bağlayalım:

“Sahte bir din, belaların belası ve bütün fitnelerin baş sebebidir.”



Önceki ve Sonraki Yazılar