Ambulans Servisi 112 aramalarında şaşırtan diyaloglar

Ambulans Servisi 112 aramalarında şaşırtan diyaloglar

Yüzde 98.9'u asılsız ve gereksiz olan çağrılar nedeniyle zamanla yarışan sağlık görevlileri zor durumda kalırken, vatandaşların telefon denemelerini '112 Acil' hattını arayarak yapmamalarını isteyen İl Ambulans Başhekim Yardımcısı Abdulkadir Yıldız, "Bizi meşgul etmesinler; hastalara ve vatandaşa daha erken ulaşalım, hizmet edelim, hayat kurtaralım" dedi.

Adıyaman 112 Komuta Kontrol Merkezi'ne geçen yıl yapılan 513 bin 439 çağrıdan yüzde 98.9'una denk gelen 464 bin 830'u asılsız ve gereksiz çağrılar oluşturdu. Günde ortalama bin 500 çağrı gelen merkezde çalışan operatörler ile vatandaşlar arasında ilginç diyalogların da yaşandığı aramalar nedeniyle sağlık hizmeti için zamanla yarışan sağlık görevlileri zor anlar yaşıyor. Odunluktaki yavru köpek sesini çocuğu olduğunu düşünen, çiğköfte partisini kavga sanan ve senaryo yazıp ambulans isteyen ile cep telefonunun çalışıp çalışmadığını '112 Acil' hattını arayarak deneyen kişilerle çağrıyı alan operatörler arasındaki bazen ilginç diyaloglar yaşanıyor.Adıyaman İl Ambulans Başhekim Yardımcısı Abdulkadir Yıldız, '112 Acil' hattına günlük ortalama yapılan bin 500 çağrıdan yüzde 98.9'unu asılsız ve gereksiz çağrılardan oluştuğunu söyledi. Vatandaşları '112 Acil' hattını gereksiz ve ihtiyaç dışı meşgul etmemeleri yönünde uyaran Yıldız, "Kentte can kayıplarını önlemek için 24 saat görev yapan 112 Komuta Kontrol Merkezi'ne geçen yıl 513 bin 439 çağrı geldi. Bu çağrıların 464 bin 830’u gereksiz ihbarlardan oluşurken, 48 bin 609’unun yardım talebine müdahale edildi. Asılsız çağrı olunca vakalara ulaşmamız sıkıntı oluyor. Bizi meşgul etmesinler; hastalara ve vatandaşa daha erken ulaşalım, hizmet edelim, hayat kurtaralım" dedi. 

Yıldız, alınan çağrılar arasında operatörler ile vatandaşlar arasında yaşanan bazı ilginç diyalogları da şöyle anlattı:"Bir okulun önüne ambulans çağırıp çocuğun birinin demire saplandığı yönünde ihbar yapıldı. 'Çocuğu oynatmayın' dedik. Bu sırada arayan kişileri sakinleştirmeye çalışıyoruz. Ambulans gidiyor, bizim arkadaşlar çocuğu demirden çıkarmışlar. Ama vatandaşlar o kargaşada çocuğu yine demire saplamışlar. Son başımızdan geçen, odunluğun içinde odunların altında çocuk sesi geliyor. 'Herhalde bebeğin üstüne odun düştü, acele ambulans.' Ağlayarak söylüyorlar. Çocuk o esnada bakkala gitmiş. Ambulansı gönderdik, ekip gitti. Odunluktaki yavru bir köpeğin sesiymiş. Çağrının birinde bir bayan aradı. 'Çok karanlık bir yerdeyim, beni hapis ettiler çıkamıyorum. Nefes alamıyorum. Artık boğulmak üzereyim. Beni kurtarın' dedi. Yaklaşık 1 saat uğraştık. Ekiple birlikte bütün sokağı, mahalleyi taradık. En son 'Senaryom nasıl?' dedi. 'İneğin karnındayım, beni kurtaramazsınız' diyince, ben de 'Annen hayırlı olsun' dedim. 'Çok kalabalık bir yerdeyim' diyor, 'Acele yetişin, çok büyük bir kavga var' diyorlar. Ekip gönderiyoruz, adam diyor ki 'Biz çiğköfte partisi yapıyoruz, buyurun siz de katılın."