Erken ergenlik önlenebilir mi?

Erken ergenlik önlenebilir mi?

Anne babaların, çocuklarının gelişimleri ile ilgili en çok merak ettikleri konuların başında 'erken ergenlik' sorunu geliyor. Erken ergenlik önemli bir sorun mu, erken ergenliği tetikleyen faktörler ve belirtileri neler, beslenmenin bu sorundaki yeri ne? Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, merak edilen soruları cevapladı.

Tüm dünyada büyük bir hızla artan bir sorun olarak erken ergenlik özellikle kız çocuklarını daha çok etkiliyor. Çocuklarda erken ergenliği önlemek için annenin gebelikten itibaren önlem alması gerektiğini belirten Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, önemli bilgiler verdi.

“ERKEN ERGENLİKLE MÜCADELE, ANNE KARNINDA BAŞLIYOR”

Gebelikte sigara kullanılmaması ve kilo alımına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Memorial Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, “Çocuklarda erken ergenliğe yol açan nedenler, gebelik döneminde başlar. Bu yüzden anne adaylarının bu süreci nasıl geçirdikleri, çocuklarının geleceği açısından oldukça önemlidir. Gebelik sürecinde sigara kullanan ve 14 kilodan fazla alan anne adaylarının çocuklarının ileride obezite ve erken ergenlik sorunu yaşadıkları bilinmektedir. Erken ergenlik kız çocuklarında erkeklere oranla daha belirgin şekilde ortaya çıkmaktadır” ifadelerini kullandı. Bebeklerin sağlıklı besinlerle tanıştırılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Kurtoğlu, şöyle dedi:

“Çocuklarda sağlıklı beslenme, doğumdan itibaren önem kazanmaktadır. Bebek doğduktan ilk 6 aya kadar anne sütü ile beslenmedir. Ancak anne sütünün yokluğunda mamaya başvurulmalıdır. 6 ay sonrası da ek gıda destekli beslenme programına geçilmelidir. Bu süreçte çocuklar; yoğurt, meyve püreleri, çorbalar ve 7 aydan sonra köfte şeklinde verilecek kırmızı etle beslenmelidir. Bebeklere inek sütünün erken aylarda verilmesi, şeker hastalığı riski oluşturduğundan beslenme planı içinde yer almamalıdır.”

ERKEN ERGENLİĞİ TETİKLEYEN BESLENME BİÇİMİ

Çocuğa aile sofrasında yemek yeme alışkanlığı kazandırılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Kurtoğlu, şöyle dedi:

“Karbonhidrat ağırlıklı ve kilo aldırıcı gıdalar, batı tipi beslenme olarak kabul edilen fast food ağırlıklı besinler, kötü yağ içerikli sağlıksız atıştırmalıklar, içeriğindeki NMDA gibi bazı maddeler nedeniyle kilo aldırıcı özelliğe sahiptir. Çocuk kontrolsüz bir şekilde bu besinleri tükettiğinde, obezite sorunu ile karşı karşıya kalır. Şişmanlayan çocukta, yağ dokusundan salgılanan leptin hormonu ergenliği uyarır. Yani çocuğun aşırı kilo alması, erken ergenliğe zemin hazırlar. Ailelerin yaşam şekli ve beslenme alışkanlıkları, çocukları yakından ilgilendirmektedir. Çocuğa, aile üyeleri ile bir arada sofraya oturarak yemek yeme alışkanlığı kazandırılması, gelecekteki beslenme düzeni üzerinde önemli bir etki oluşturmaktadır.”

Çocukların hareketli oyunlara teşvik edilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Kurtoğlu, hareketsizlik, erişkinler kadar çocuklar için de önemli bir tehlike olduğunu ifade ederken, “Fiziksel aktiviteden uzak olmak, çocukluk çağında da obezite gibi pek çok hastalığın temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle çocukların iki yaşına kadar televizyon izlemesine ve iki saatten fazla bilgisayar ya da benzeri oyunlar oynamasına izin verilmemelidir. Bunun yerine hareket edebilecekleri oyunlara ve günlük egzersizlere teşvik edilmeleri önemlidir. Altı yaş döneminde `yağ dokusunun geri dönmesi´ denilen bir durum söz konusudur ve özellikle bu yaş öncesinde kilo alımı engellenmelidir. İlkokul döneminde de çocukların hareketsiz ve durağan yaşam şekilleri, aşırı kilo alımı ile birlikte erken ergenliğe giden süreci hızlandırmaktadır” ifadelerini kullandı. Ailelerin dikkatle çocuklarını takip etmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Kurtoğlu sözlerine şöyle devam etti:

ERKEN ERGENLİĞİN BELİRTİLERİ NELER?

“Kız çocuklarında 8 yaş öncesinde koltuk altı ve bikini bölgesinde oluşan tüylenme, erken ergenliğin önemli bir belirtisidir. Ergenliğin başlangıcı olarak tanımlanan `adrenarş´ ve sonrasında ergenliğe geçiş yakından izlenmelidir. Ailelerin çocuklarını düzenli olarak kontrol etmesi ve tüylenme durumu söz konusu ise vakit kaybetmeden endokrinoloji uzmanına başvurmalıdır. Özellikle 8 yaşından önce tüylenme ve sonrasında göğüslerde büyüme varsa dikkat edilmelidir. Erken ergenlik sorunu değiştirilemeyen ve değiştirilebilen faktörlerden kaynaklanmaktadır. Sorun, beyinde oluşan ve “hamartom” adı verilen tümör ya da hipotalamus bölgesindeki bazı kitlelerden kaynaklandığında, organik nedenlere bağlı erken ergenlik olarak tanımlanmaktadır. Genetik mutasyonlar da ergen ergenliğe yol açan bir nedendir ve özellikle aile öyküsü söz konusu olduğunda, önlem amaçlı olarak gen mutasyonlarının araştırılması gerekir. Erken ergenlik, değiştirilemeyen faktörlerin yanı sıra; beslenme, hareketsizlik ve düzensiz uyku gibi değiştirilebilen nedenlere bağlı olarak da görülebilir.”