Gülüş estetiğine yoğun talep

Gülüş estetiğine yoğun talep

Diş Hekimi Alpay Hava, Güzelliğin bir bütün olduğunu belirterek, gün geçtikçe güzel bir gülüş için estetik taleplerin arttığını belirtti.

Gülüş estetiği hakkında bilgi veren Diş Hekimi Alpay Hava, "İş hayatında ve sosyal ortamlarda daha iyi bir görünüşün önemi arttıkça kişilerin estetiğe verdiği önem de artmaktadır. Dış görünüşü en çok etkileyen faktörlerin başında yüz estetiği gelmektedir. Bunun en önemli parçalarından olan gülüş estetiği de, diş hekimliği hasta taleplerinin ciddi bir bölümünü oluşturmaktadır.Gülüş estetiği dişlerin görünüş bozukluklarını, diş renklenmelerini, diş sıralanmasındaki bozuklukları, diş eti seviyelerini, diş etlerinin sağlığını ve görünürlük miktarını, diş aralıklarını veya eksik dişlerden dolayı var olan boşlukları, çarpıklıkları ve dişlerin dudaklarla uyumlarını düzenlemeyi ve iyileştirmeyi amaçlar" dedi.

Tedavi süreci hakkında bilgi veren Alpay Hava, şunları söyledi:
"Fonksiyon (yeme), fonasyon (konuşma) ve estetik bir bütündür. Bir tedavi sürecinde bu üç kavramdan da taviz verilmemesi gerekir.

Hastaya özel ve ona en uygun gülüş tasarımı yapılırken,  doğallıktan, sağlık ve fonksiyondan ödün vermeden, hastanın isteklerinin mümkün olduğunca karşılanmaya çalışılması gerektiğini vurgulayan Diş Hekimi Alpay Hava, hastanın yüzünde, çene kemiklerinde ya da dişlerinde değiştirilmesi mümkün olmayan anatomik kısıtlamaların olabileceğini, bunların hesaba katılarak en doğru planlamanın yapılması gerektiğini belirtiyor."

Gülüş tasarımı planlarken nelere dikkat edilmeli ?

"Gülüş tasarımı yaparken ilk önce hastanın beklentileri dinlenmelidir" diyen Hava şöyle devam etti:
"Hastanın taleplerini doğru bir şekilde iletmesi çok önemlidir. Burada hastadan en sağlıklı bilgiyi alabilmek için hekim hastayı yönlendirmemeli, etki altına almamalıdır. Hastanın amacı ve ulaşmaya çalıştığı sonuç anlaşılmalı ve bunun ne kadar mümkün olduğu tartışılmalıdır. Daha sonra hastadan teşhis modeli ve fotoğraflar alınır. Fotoğraflar, diş konumlanması ve renklerinin yanı sıra, hastanın yüz şekli açısından da çok önemlidir. Hastanın yüz şekli, oranları, dudak ve burun yapısı, ten rengi, yaşı, cinsiyeti, çene kavislerinin şekli ve genişliği, diş büyüklükleri, dişlerin açı ve konumları, diş etlerinin durumu ve hastanın beklentileri uygulanacak tedavideki diş formunu etkileyen faktörlerdir. Tüm bu kriterler göz önüne alınarak laboratuvarda yapılan değerlendirmeler neticesinde tedavi sonucuna en yakın diş formunda bir örnek yapılır. Bu örnek dişler klinikte hastaya tatbik edilerek tedavi sonucu hakkında fikir edinmesine yardımcı olunur. Burada diş ve çevre yumuşak dokulara henüz müdahale edilmediğinden yüzde yüz kesin sonuç beklenmemelidir. Sadece tahmin ve fikir amaçlıdır."

Gülüş tasarımı bir bütündür

Tedavi sürecine başlandığında öncelikle hastanın ağız sağlığının iyileştirilmesi gerektiğini söyleyen Hava, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Varsa tedavi edilecek bölgedeki çürükler dolgu ve kanal tedavileriyle ortadan kaldırılır. Eski, yıpranmış ve uyumsuz dolgular ve protetikrestorasyonlar (eski kuron-köprüler, lamineler, vs...) çıkartılır ve dişlerin düzenlenmesine yardımcı olunur. Diş etlerinde rahatsızlıklar varsa diş eti tedavileri uygulanır. Bölge sağlığına kavuştuktan sonra gülüş estetiği adına tedavilere başlanabilir. Gülüş tasarımı bir bütündür. Beyaz estetik (dişler) ve pembe estetik (diş çevresi, diş eti dudak gibi yumuşak dokular) alt başlıklarında değerlendirilmelidir. Hastanın dişsel problemleri lamine, zirkonyum, tam seramik kuronlar, ortodonti ya da implant gibi yöntemlerle giderilmeye çalışılır. Bunlar yapılırken dişlerin görünürlük miktarları ve boyutsal oranlarının en doğru ve hastaya uygun şekilde olabilmesi adına diş etlerinde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Lazer uygulamalarıyla ya da çeşitli cerrahi müdahalelerle diş eti seviyeleri ve şekil bozuklukları düzeltilmeye çalışılır. Fazla görünen diş etlerinin görünürlüğü botoks uygulamalarıyla azaltılabilir ya da giderilebilir. Dudaklardaki seviye bozuklukları da düzenlenebilir. İstenirse dermal dolgularla dudaklar desteklenebilir."

Bu tür tedavilerin planlı bir süreç dahilinde yürütülmesi gerektiğini söyleyen Hava sözlerini şöyle noktaladı:

"Tüm bu tedaviler kapsamlı ve detaylı bir planlama sürecini gerektirir. Bu tip tedavilerde aceleci davranılmamalı, tüm prosedürler atlanmadan sırasına ve kuralına uygun ilerlenmelidir. Özellikle estetik amaçlı kalıcı değişiklikler içeren müdahalelerde hasta net bir şekilde ne istediğini bilmeli ve kararını vermiş olmalıdır.  Gülüş tasarımı hastanın konuşurken ve gülerken dişlerini saklama ihtiyacı hissetmemesi için yapılır. Görüntünün göze hoş gelmesi ile beraber hastanın özgüvenini yükseltmek de amaçlanır. Dişlerinin görüntüsünden memnun olan ve özgüveni yüksek bir birey daha mutlu hissedecektir. Korku ve saklama ihtiyacı hissetmemesi daha girişken olmasına yardımcı olur. Görüntüsüyle ilgili memnuniyeti, psikolojik durumuna ve haliyle tavırlarına yansıyacaktır."